Bendeniz yılbaşına inanmam..
Takvim oyunu olarak bakarım..
Zaman boyutunun bir aldatması..
Farklı bir bakış açısı ile yorumlarım dünyayı.
Sorgularım farklıdır.
Allah bu aklı bana boşun vermemiş diye bakarım ve yorumlarım dünyayı.
İnsanların uydurduğu bir zaman algısının yansıması..

SON GÜN.
31 Aralık yılın son günü..
Takvimin son yaprağı..
Gece yarısı saat 12.00
1 Ocak yılbaşı.
Yeni yılın il günü.
Aldığı piyangonu rakamlarına baktı.
Size de çıkabilir!
İlk rakamlar…
Büyük ikramiye.
Umudun sarmalı.
Yaşantımız nasıl kuşatmış..
Bana bir çıksa. Neler, neler yaparım..
Hayaller..
Büyük bir heyecanla geceden kalmanın mahmurluğu ile bakılan listedeki rakamlar..
Heyecanla…
Atlamadan…

HİNDİ REVAÇTA

Müslüman köyünde Hindi satmaya başladık..
Samanı, tohumu, angusu ithal ettik ya…
Batının, 'yılbaşını' eğlencelikleri ile birlikte ithal ettik.
Olmazsa olmaz tercihler..
Hindi kültürümüzde yoktu.
Dolmasını da bilmezdik.
Onu da öğrendik..
Gündemimizde yer alıverdi.
Gözler,hindi fiyatlarında..
Gulu gulu… Hindi dolmasını da ekleyelim menüye..
Haber değeri var..
Şimdi 2019'u düşünen hindiler de pek makbul..
Dedikya yerli malı milli olsun ne de olsa yurdun malı..
Gulu gulu..

NOEL BABALAR..
Yeni yıl geldiğinde, İnsanların ne kadarda çok inanmaya ihtiyacı varmış.
Onca babadan sonra, bir anda yerli malı 'Noelbabalar' da çıkmaya başladı.
AVM' lerde
Hop, hop lastik top..
Noellik kıyafetler..
Çocuklara eğlencelik.
Çaktırmadan bilinçaltına şırınga…
Yılbaşı.
Çek kredi kartını pos cihazından.
Üretmeden tüket..
Unuttuk yerli malı yurdun malı demeye
Haftalarla anar olduk
Mandalina, portakal, kuru incir birazda fındık fıstık!
Yerli malı yurdun malı herkes bunu kullanmalı.
Ne kadarda güzel palavralarla bezedik yaşamlarımızı..
Kıçımızda Amerikan blucinler,markalı spor ayakkabılar ayağımızda..
Ellerimizden düşmeyen 'çok akıllı'telefonlar.
Binlerce liralık
Sosyal medya..
Gözler sürekli ekranda..
Yerli malı yurdun malı
Herkes bunu yapmalı..
Yılbaşı hediyesi…
Malları boşaltıyoruz..
OHAL VE YENİYIL
Yeni yıl eğlencelikleri..
Heyecan duyuyor musunuz artık.
Kapitalizmin, bin bir tüketim numaralarına inanıyor musunuz?
Tıpkı sevgililer günü gibi.
Takvim oyunu
Daha ne oyunlar var.
Siyasette.
Yeni yıl hediyesi…
Maksat eğlence olsun..
Sahi, OHAL'den memnun musunuz?..
Artık, yeni yıl kutlamaları taksimde kutlanamayacak..
Hiçbir yerde kutlanmayacak..
Kızlarımız taciz edilmeyecek!…

MİLLİ PİYANGO..
Yeni yılda en çok, çocuklar şanslı..
Onlara eğleneceksiniz denmiştir.
Eğlenceye Noel babadan başlamışlardır.
Bana da bana da..
Bol bol kredi kartını kullanacaksın, alışverişlerde..
Her şey çocuklar için…
İstersen yapma…
Sonrası..
Kredi kartı mağdurları..
Nerede bu devlet?
Yahu,'hindiyi, dolmayı' oplarken, kafayı çekerken, eğlenirken aklın neredeydi?
Kurtar bizi…
Politik..
Yeni yıllar..
Alın bir 'milli piyango'
Sizlere de çıkabilir.
Nah! Çıkar…



BİR YILIN SON GÜNLERİ

I.
Bir yıl daha bitiyor.
İşte bu kadar duru, bu kadar yalın.
Bu kadar el değmemiş
Sıradan bir gerçeği daha
Kolları bağlı hayatımızın
Bir şiire nasıl dahil edilir bir yılın son günleri
Her sonda her başlangıçta ve her defasında
Alır gibi bir başkasını karşımıza
Perdeler çekip, ışıklar söndürüp
Oturup yatağın içine bir başımıza
Sorgulamak kendimizi
Öğrenmek ikizin anadilini, ikinci belleğimizi
Öğrenmek kendimizle hesaplaşmanın buzul ilişkilerini
Bu aynaların dehlizlerinde gezinirken görürüz
Karanlık günlerimizin kenar süslerini

Biterken bir yılın son günleri
Biliyoruz takvimler belirlemez değişimin mevsimlerini
Gençlik ikindilerini
Kargınmış bir çocuktuk büyüdüğümüzden beri

II.
Bir yıl daha bitiyor
Düşlerim,tasarılarım, yarım kalmış onca şey
Her yıl biraz daha kısalıyor öncekinden
Bana mı öyle geliyor
Yoksa daha mı hızlı ilerliyor zaman
İnsan yaşlanırken?

III.
Kırdım mı incittim mi birilerin
Kimleri kazandım, yitirdiklerim kimler?
Kendimi yineledim mi yazdıklarımda?
Yeniden düşünmeliyim
Dostluklarımı, ilişkilerimi
Dağınık yatağım, mutsuz yatağım
Çoğalttın mı eksiklerimi
Gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı
Yitirdim mi yoksa masumiyetimi?
Borçlarımı ödedim mi?
Doğru seçtim mi soruların fiillerini?
Tırnaklarım kesilmiş,dişlerim fırçalanmış, saçlarım taranmış,
Giysilerim ütülü, odam düzenli mi?
Ödünç aldığım kitapları geri verdim mi?
Geri verdim mi aldıklarımı:
Aşkları,dostlukları,sevgileri,güvenleri, bağları
Kitaplara,sayfalara,satırlara borcumu ödedim mi?
Yokladım mı duygularımı
Hala sevebiliyor muyum insanları?
Ovmalı gümüşlerimi,bakırlarımı, cila geçmeli ahşaplarıma
Ovmalı umutları
Saklı tutulmalı gelecek inancını,yarınları, eksik etmemeli ağzımızdan
Hançer kıvamındaki kara mizah tadını
Şimdi oturup uzun bir hasretlik mektubu yazmalıyım Yavuz'a
Sonra köşe başından bir demet çiçek alıp öyle başlamalıyım akşama
Yeni bir yıla
Ama nedense her şeyin tadı dağılıyor ağzımda
Bir sap çiçek mi taşısam yoksa ağzımın kıyısında
Aydınlık rengi vursun diye gözlerimdeki buluta..


MURATHAN MUNGAN şiirinde, böyle diyor…