Değerli kardeşlerim!

Diyanet İşleri Başkanlığı’nca 2024 yılı Ramazan teması “Ramazan ve Ahiret Bilinci” olarak belirlenmiştir.

Ramazan deyince akla ilk gelen, bu ayda nazil olmaya başlayan, ilahî vahiylerin zirvesi ve sonuncusu olan Kur’an-ı Kerim’dir. Bizi aşırılıklardan ve yanlışlıklardan koruyacak olan ahiret ve hesap verme bilinci, Kur’an’ın çok fazla yer verdiği bir konudur.

İnsanlığın cevabını en çok aradığı ve merak ettiği soruların başında, “ölümden sonra ne olacak” sorusu gelir. Bu soru insan zihnini meşgul etmeye başladığı günden itibaren toplumlar, kendi inanç ve felsefelerine göre cevaplar bulmaya çalışmışlardır. Fakat bütün insanlığı tatmin edebilecek cevaplar, hayatın ve ölümün yaratıcısı olan Allah’tan gelen vahiylerle verilmiştir. Bu nedenle Kur’an’ın mesajlarına kulak vermemiz gerekmektedir:

“Asra/akıp giden zamana yemin olsun ki insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak, iman edip de salih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler hariç” (Asr 103/1-3).

“İşte ahiret yurdu. Biz onu yeryüzünde büyüklük taslamayan ve bozgunculuk çıkarmayanlara has kılarız. Zira mutlu son Allah’a karşı gelmekten sakınanlarındır” (Kasas 28/83).

Dünya hayatı aslında ahiret için bir yolculuk serüveni, ahiret ise dünya hayatının nizam ve intizamı için vazgeçilemez bir zorunluluktur. Dünya hayatı ahiretin astarı, ahiret ise dünyanın atlası ve ruhu mesabesindedir.

İnsan hem dünyasını hem ahiretini; imanı, kulluğu ve ahlâkla güzelleştirilen değerli davranışları sayesinde, muhkem bir iman ve sağlam bir ahiret bilinciyle anlamlandırıp inşa ve imar edebilir.

Kur’an’da yer alan ahirete ait bazı kavramlar şunlardır:

Yevmü’l- kıyamet/ Kıyamet günü, ayağa kalkış günü (Bakara 2/85),

 Yevmü’l- ba’s/ Yeniden diriliş günü

(Rûm 30/56),                                                                                                     

Yevmü’d-din/ Yargı ve ceza günü

(İnfitâr 82/17 19),                                                                                            

Yevmü’l- âhir/ Son gün (Bakara2/4),                                                                                                                                                                                                   

Yevmü’l- hasret/ Pişmanlık günü (Meryem19/39),                                                                                                                                                                                                                                                                                               

 Yevmü’t-teğabün/ Aldanışın ortaya çıktığı gün (Teğabun64/5),                                                                                                     

Yevmü’l- fasl/ Ayırım günü (Mürselât 77/13).

Ahirette yaşanacakların her birinin anlatıldığı sahnelere göre pişmanlığın fayda vermeyeceği o gün cennete ve sonsuz nimetlere kavuşmak umudunu taşıyan her mümin, bunları hak edecek bir hayatı kendine amaç edinmelidir. Unutmayalım ki hayat, sadece iman eden ve salih amel işleyenlerin kazanabildiği bir savaştır...

İsmail PELİT

Odunpazarı İlçe Vaizi                                                                     

MEAL OKUYORUM

Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa, o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için   daha hayırlıdır."


(Bakara, 2/ 184)

HER GÜNE BİR HADİS

Resülullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: "Bir oruçluya iftar veren, iftar verdiği kişinin sevabı kadar daha sevap elde eder."

(Tirmizi,Savm,82)