100 yıl önce…. Tam bağımsızlık.. Halkın egemenliği… Laiklik… Kurucu değerlerle emperyalizme karşı verdiği savaşı kazanarak, Mazlum milletlere ilham olan bir ülkeyi aslında bir ülkeden ötesini bir ülküye var edenleri saygıyla andık…

TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ…

100 yıl önce….

Tam bağımsızlık..

Halkın egemenliği…

Laiklik…

Kurucu değerlerle emperyalizme karşı verdiği savaşı kazanarak, Mazlum milletlere ilham olan bir ülkeyi aslında bir ülkeden ötesini bir ülküye var edenleri saygıyla andık…

Bugün dünyanın en zor coğrafyalarından biridir Türkiye.

Coğrafya kaderinizdir sözüne inat, hayır kaderimiz değildir diyen bir kutsal isyanın adıdır Cumhuriyet.

Bilimsel düşüncenin gücüne inanan eşitlikçi, Halkçı, özgür bir yaşamı mümkün kılan cumhuriyetin yüzyılını hep kutlayacağız.

Konuşacağız

Yani aslında Hem çok coşkulu, gözleri ışıl ışıl…coşkuluydu..

Cumhuriyet isyanıydı.

 

ÇOĞU YIKILDI GİTTİ..

20 yüzyılda kurulan rejimlerin çoğu yıkıldı gitti çoğu…

Cumhuriyet niye yıkılmıyor?

Yıkmak için içten ve dıştan saldırılara da uğradı… İhanetleri de gördü.

Ama yıkılmadı.

Çünkü cumhuriyetin ve kurucu değerlerin ve liderin felsefesi görüşü bugün hala Türkiye'nin değil dünyanın ötesinde şimdi bir büyük bir dünya entelektüeli olan büyük bir asker ama aynı zamanda çok da büyük bir entelektüel ve evrensel görüşe sahip evrensellik hep atlanıyor

 

ORTADOĞUDA KAN VE GÖZYAŞI VAR.

Orta doğudaki coğrafyada kan ve savaş durmuyor. Türkiye tüm saldırılara, bütün handikaplara rağmen bir demokrasi, seçim, laiklik gibi değerler olan bir ülkeyiz.

Bunları kaybetmekle ilgili de çok ciddi endişeler yaşadığımız çok kritik süreçlerden geçiyoruz…

Unutmayalım bu Cumhuriyet Batının isteğiyle kurulmadı. Bu ülkeyi işgal edenlerin isteğiyle, dileğiyle rızasıyla bile kurulmadı. Bir milli mücadele sonunda hiç kimsenin beklemediği büyük bir iradeyle, zaferle, Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere böyle kuruldu ve Lozan'da mecburen imzalanan bir kurucu belge var. İlginç olanı Amerika'nın hala imzası yoktur

Lozan'da hiçbir zaman imzalamamıştır ve onu kabul edemedi ve o dönemi biliyorsunuz.

İSMET PAŞANIN HATIRALARI VE NOTLARI..

İsmet Paşa Hatıralar’ ında “ Lord Curzon’un benim hakkımda ne düşündüğünü bilmem. Buna dair bir vesika okumadım. Fakat bende kalan bir sevgi ve saygı hissidir. Bera­ber çalıştık, çok mücadele ettik. Ama karşılıklı aradığımız neticeye elbir­liği ile vardığımızı zannediyorum” der.

İsmet Paşa'ya falan yani kabul edemediler.

Cumhuriyet büyük fedakârlıklarla bugün 100 yaşına geldiyse ve bugün hala bu durumdaysa, biz hala bunları konuşuyor, yazıyorsak, Cumhuriyet o kadar büyük bir başarıdır ki bakın 20 yüzyılda kurulan rejimlerin çoğu yıkıldı gitti çoğu

MUSTAFA KEMAL ATATÜRKÜN MEKTUBU…

Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyeti ilan ettikten bir gün sonra bir mektup kaleme aldı.

Atatürk mektupta, "Yılmamak, kalkınmak, ilerlemek, milli egemenliğe dayalı, uygar ve özgür bir toplum oluşturmak ve bu büyük ideali tam olarak başarmak zorundayız. Bu ana kadar bu ideali koruyarak geldik. Bundan sonra daha hızlı yürümek zorundayız. Bu büyük görevin ağırlığını ve onurunu seninle paylaşmak istedim." ifadelerine yer vermişti.

"Ve bugün 30 Ekim 1923'te Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının ilk gününde, biz CUMHURİYET kenti Eskişehir’deyiz.

.Atatürk’ün bize bu emaneti hepimize. Umutla kararlılıkla milletçe sahip çıkmak, bir zerresinden bile vazgeçmeden daha ileri götürmek zorundayız. Aldığımız emanetle borcumuz var bu memlekete, geleceğe.

Hazır mıyız CUMHURİYETİ mizi savunmaya…

Hep bir ağızdan haykırdık 7 den 70’e.

Evet hazırız..

Bugün de seni düşündüm durdum.                                                                  Nereye baksam hep seni buldum…

Seni yaşadım…

Sen benim için vazgeçilmezsin.                                                            Unutmam seni …Kıymetini bilirim..

Silemezler kalbimizden hep severim.                                                         Alın yazımsın yemin ederim

Aşığım vatana ..

Aşığım bayrağıma

****

Ağlama, üzülme…

Biz bu vatanı sen ağla diye değil, gül diye kurtardık  diyordu sarı saçlı mavi gözlü.

Hadi gel bu yolculuğa sen de katıl. 29 Ekim 1923’ den bu güne taşıdık bu bayrağı…

Elinde cumhuriyet meşalemiz…

Yürüyoruz beraber.

Bizi biz yapan seni çok seviyoruz.

Umudunuz Cumhuriyet olsun.

Umdunuz özgürlük olsun.

Umudunuz demokrasi olsun.

Onun için yaşatacaksın bu cumhuriyeti… Bu görev hepimizin.