Merhaba Değerli Okurlar;
Bu hafta boşanma davası sonucunda çıkan nafaka, nafakanın arttırılması, nafaka bağlanmasının şartları, nafakanın devam etmesi gibi hususları kanunlar ve yargıtay kararları nezdinde inceleyeceğiz.

NAFAKA
Nafaka çeşitleri 4 tanedir. Bunlar;

Tedbir nafakası
Yoksulluk nafakası
İştirak nafakası
Yardım nafakasıdır.
Mahkeme tarafından davanın sonunda nafakaya hükmedilir. TMK 175. madde de belirtildiği gibi “ Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.”… şeklinde tanımlanmıştır.
GÜNÜMÜZ KOŞULLARINDA BAĞLANAN NAFAKA YETMİYOR
Ekononik şartlar değişen günümüz koşulları herşeyin günden güne pahalanması sebebiyle daha önceden yeterli olan nafakalar artık ihtiyaçları karşılamıyor olup taraflar zor duruma düşmektedir. Çocukları bir bebekken ayrılan çiftler zaman geçip bebek büyüdükçe ve bebeklikten çocukluğu geçip birçok ihtiyacının ikiye katlanarak arttığını düşündüğümüzde nafakanın yetmemesi çok normak olup nafaka miktarının arttırılması gerekmektedir.

ERKEK EŞEDE NAFAKA VERİLİR
Boşanma sonucunda velayetin verilmediği eşin çocuğununbakım, eğitim giderleri için kendi durumu oranında çocuğuna vermiş olduğu maddi katkıyı ifade ettiği gibi yoksulluğa düşecek diğer eşede nafaka verilebilmektedir. Günümüz koşullarında her ne kadar kadın eşin nafaka aldığı daha fazla görünsede erkek eşlerde nafaka almaktadır. Nafakanın sadece kadınlara özgü bir durummuş gibi algılanması doğru değildir.


ERKEĞİN NAFAKA ALMASINA HÜKMEDİLEN EMSAL YARGITAY KARARI
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2016/6525 E. 2016/16201 K. Sayılı kararına göre;

“Mahkemece davalı-karşı davacı erkek lehine aylık 250 TL yoksulluk nafakasına hükmolunmuştur. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı-karşı davalı kadının doktor olarak çalıştığı aylık 9.000 TL gelirinin, evi ve arabasının olduğu, davalı-karşı davacı erkeğin ise her hangi bir işinin, gelirinin ve malvarlığının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı erkek lehine takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır”Şeklinde belirtilmiştir.

NAFAKANIN ARTTIRILMASI KOŞULLARI

Hakim nafaka miktarını belirlerken ekonomik sosyal durum, temel ihtiyaçlar daha önceki hayat ile yeni hayat düzeninin bozulmaması, çocuk için ise çocuğun yaşı eğitim durumu gibi belli şartları göz önünde bulundurmaktadır.

Nafakanın hükmedildiği tarihin üzerinden belli bir süre geçtiğinde ekonomik sosyal durumda değişiklikler değişen hayat koşulları ile geçim sıkıntısına düşmemek için nafakanın arttırılması için dava açılabilmektedir.

TMK’nın 176/4.maddesine göre , yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına …” diye belirtilmiştir.

NAFAKA ALAN ESKİ EŞİN NİKAHSIZ ŞEKİLDE EVLİ HAYATI SÜRMESİ

Bir önceki eşinden boşandıktan sonra nafaka almasına karar verilen eş, başka birisi ile nikahsız bir şekilde evli hayatı yaşarken nafakasının kesilmesini istememesinden kaynaklı resmi nikah kıymak istemeyebilir. Bu durum açıkça hakkın kötüye kullanılması olup nafaya ödeyen taraf mağdur edilmektedir.Bu durum davada ispatlanarak nafakanın kaldırılması mahkemeden talep edilebilmektedir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2006/1415 E. 2016/7669 K. sayılı, 17.05.2006 tarihli kararı ile;
“Davalı kadının gayrı resmi evli olarak başka biriyle yaşadığı tanık beyanlarından anlaşılmakta olup, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” Şeklindedir.