Biz yalnız Hak'ka, hakikate secde ederiz.
Nasıl girdilerse dava sahipleri kara toprağa.
Bilsin kahpe zaman bizde öyle gireriz…' Osman Yüksel Serdengeçti böyle diyordu mısralarında…
'27 Mayıs Gün Sazak Bey'in şehadet yıldönümü vesilesiyle Ülkücü Şehitler günü olarak yad edilmekte…
Kutlu davanın gül kokulu şehitleri rahmet ve minnet ile… Şefaatinize dahil olma duasında…' diyerek göndermişti 27 Mayıs 2014'de /kendisi de bir dava adamı olan dostum, can içre can gardaşım Özkan Alaca Bey…
***
'Bizi öldürebilirler, fakat davamızın yürüyüşünü kimse engelleyemez...'
Bu sözün sahibi ise Türk büyüklerinden Gün Sazak…
Hemşehrimizin olmasının yanı sıra, Ülkemizde taraflı tarafsız her kesimin sevdiği insandır o...
26 Mart 1932'de bir Gün doğuyor Mihalıççık/Sazak köyünde…
Sazak ailesi alıyor yeni doğan çocuklarını kucaklarına…
'Gün' koyuyorlar adını, gül kokulu çocuklarına…
Mihalıççık/Sazak köyünde geniş topraklara sahip, çiftçilik yapan, vatanına ve dahi toprağına çok bağlı Türkiye'nin tanınmış ailelerindendir Sazak ailesi... Halen de öyledir.
***
Gün Sazak İlk ve ortaokulu Eskişehir yöresinde, lise tahsilini Ankara maarif kolejinde yapıyor…
Yüksek tahsilini ise California Polytechnic-Curleck Koleji'nde süt sanayii ihtisası üzerine yapıyor…
Ziraat tahsillinin toprak /Vatan sevgisinden olduğu bilinir...
Sazak köyü geniş, verimli arazilerle halen canlı ve modern bir çiftlik görünümündedir... Ailesinin ve misafirlerinin uğrak yeridir halen...
***
Gün Sazak, tahsil ve askerlik sonrası toprak işlerine daha sıkı bir şekilde sarılıyor…
Gelişmeye çok açık yapısıyla teknolojiyi zerresine kadar kullanıyor… İleri görüşlülüğü ile iş kollarını geliştirerek müteahhitliğe soyunuyor… İnşaat sektörüne kocaman bir adım atıyor…
Dürüst, güvenilir ve ayağı sağlam yere basan kişiliği işlerinde başarıyı beraberinde getiriyor… Şimdilerde bir inşaat devi olan 'Yüksel inşaatın' temelini atıyor bir nevi…
***
Vatanına, toprağına öylesine /ölesiye güçlü bağlıdır ki Gün Sazak bu onu genç yaşlarda siyasete merhaba diyor…
30'lu yaşların ortalarında daha şuurlu /Türkiye'nin içinde bulunduğu olaylara daha hassas bakan bir şahsiyet oluyor… Bu hassasiyet onu siyasetle tanıştırıyor pek tabi…
'Dolaylı işgal faaliyetleri, anarşist ve bölücü olaylar' adlı toplantıda rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş'le tanışmasına vesile oluyor… 1970'lerin hemen başında MHP saflarına katılıyor…
***
Gün Sazak, MHP'de basamakları hızla tırmanıyor...
MHP Genel başkan yardımcısı iken, 21 Temmuz 1977'de ikinci Milliyetçe cephe hükümeti kuruluyor… Öyle ki tarihte bir ilk gerçekleşiyor /Gün Sazak'ın İnancı, samimiyeti, ahlakı ve vatanseverliğinin yanı sıra prensipli, kararlı ve tavizsiz duruşu Milletvekili olmadığı halde Gümrük ve Tekel bakanı atanmasını sağlıyor…
5.5 ay yaptığı bakanlık görevini öyle bir icra ediyor ki gümrüklerdeki rüşvet ve yolsuzlukları bitiriyor, adeta soyguncu mihrakların canına /kanına ot tıkıyor…
***
İşte bu yönü taraflı tarafsız herkesin takdirini celb ediyor…
Taban tabana zıt siyasiler ve gazeteciler çarşaf çarşaf methiyeler düzüyor Gün Sazak için… Dönemin Milliyet Gazetesi başyazarı Abdi İpekçi Siyasal görüşüne katılmadığı halde açık destek verdiği tarihe geçiyor… .
Dikkat buyurun, dönemin CHP İzmir Milletvekili Süleyman Genç 'Ben inceledim, cumhuriyet kurulduktan bu yana gümrüklerdeki soygunu fikri ve felsefesi benimle yüzde yüz ters olan Gün Sazak önlemiştir' beyanında bulunuyor… Bunlar Gün Sazak'ı anlamamız için bize birere fırsat, belge ve dahi bilgilerdir…
***
Ve o kara GÜN…
Tarih 27.05.1980…
Evinin önünde çapraz ateşe alınarak şehadet şerbetini içiyor 'O kara GÜN' Gün Sazak…
O kurşunlar Hz Ömer adaletine sıkılmıştı bir nevi...
İnanç, samimiyet, ahlak, fedakarlık, millet ve vatanseverliğin vücut bulmuş hali / sembolüdür Gün Sazak…
Abide şahsiyetlerin yol başçılarındandır Gün Sazak…
Yüzbinlerin tekbir ve gözyaşları arasında uğurlanan Gün Sazak...
Şehitler ancak unutulunca ölürler...
Gün battı diyenler yanılıyor…
Gün asla batmaz…
Hz Ömer komşun, Kut'lu Tinin Şad, Mekanın Uçmağ olsun Gün Sazak Ağa…
Ves'selam.
***
Gün Sazak
…
Hey yakınlar uzaklar, bekler pusular tuzaklar,
Tayfuna dönsün Sazaklar, göz ışığım Gün'üm gitti
Yetim kaldı körpe çağam, feryadımı nice boğam
Gün doğmak üzere ağam, gün batarken inim gitti
Bu bir nesildir sürekli, gözü pek çatal yürekli
Zor günlerimde gerekli, tuğ gibi beş binim gitti
Sakarya, esti yiğitler, bağrı kan süslü yiğitler
Süphan göğüslü yiğitler, gittiyse benim gitti
Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu