Yukarıdan Aşağıya Demokrasi
Uzun bir süredir tartışılagelen milletvekili listeleri nihayet geçtiğimiz Pazar günü netleşti. Benim bu konudaki görüşüm her zaman açık ve netti. Milletvekilleri genel başkanlar tarafından değil, ön seçim ile belirlenmeliydi. Partilerin üst yönetimlerince belirlenen ve alt yönetimler, üyeler hatta seçmenler tarafından kabul edilen milletvekilleri yerine halk tabanı ve üyeler tarafından seçilen kişiler halkın vekili olarak gitmeli meclise. Vekilleri genel başkanlar değil halk seçmeli ki vekiller de halkı temsil edip halkın çıkarları için çalışsınlar. Demokrasi ve demokratik temsil dediğimiz kavram budur. Bu kavram aslında Türkiye'de hiç uygulanmamış bir şey değil. Atatürk'ün kurduğu ilk mecliste milletvekilleri doğrudan halk tarafından belirlenip gönderilmişti. Ancak bu vekiller kurtuluş savaşından sonra Cumhuriyetin ilanı konusunda çekimser davranmış ve rejim konusunda ciddi sorunlar yaratmışlardı. Bunun üzerine Atatürk seçimleri yenilemiş ve bu sefer milletvekili listelerini kendisi yapmış, yeni meclisle beraber de Cumhuriyet ilan edilmişti. Yani ilk gerçek demokrasi deneyimimiz maalesef başarısız olmuştu. O dönemin şartları ve toplumun eğitim seviyesi belki milletvekillerinin halk veya parti üyeleri tarafından belirlendiği gerçek demokrasiye hazır değildi. Peki bugün hazır mıyız? Emin değilim, ama denemeden bilemeyiz ve mutlaka denemeliyiz. Bu seçimlerde de olmadı ama yakın gelecekte mutlaka bu cesur adımı atmalıyız. Tabii bu adımı atmak için öncelikle 14 Mayıs'ta demokrasiyi elektroşokla ölüm döşeğinden kaldırmamız lazım.

AKP Listesinde İlk İki Eskişehir Dışından
Bir CHP'li olarak zaman zaman dışarıdan milletvekili istemediğimizi, vekillerin içimizden çıkması gerektiğini belirttim. Bu ifadelerimin sebebi geniş ve güçlü bir ittifakın içinde olmamız dolayısıyla mümkün olan bazı ihtimallerden duyduğum endişeydi. Neyse ki CHP yönetimi böyle bir uygulamaya gitmedi ve tüm Eskişehir adaylarını Eskişehir'in içinden çıkarttı. Ancak AKP seçilmesi muhtemel olan ilk iki sıra adayını da Eskişehir dışından listeye soktu. AKP 1. Sıra Adayı Enerji Bakanı Fatih Dönmez Bilecikli. 2. Sıra adayı Ayşen Gürcan ise Burdurlu. Zaten mevcut siyasi şartlarda AKP'nin Eskişehir'den bir veya maksimum iki vekil çıkarması bekleniyor. Hal böyleyken bu vekillerin de şehir dışından isimler olmasını büyük bir siyasi hata olarak görüyorum. Eskişehir'i mecliste temsil edecek herkes şehrin içinden, halkın içinden kimseler olmalı. Ancak seçilme olasılığı yüksek iki adayı da şehir dışından seçen AKP zaten düşüşte olan oy oranını biraz daha düşürmek üzere önemli bir adım attı.

Hedef 5 Milletvekili Olmalı
Daha önceki yazılarda da belirttiğim gibi toplamda çıkartacağımız milletvekili sayısı, demokratik sistemi yeniden inşa edebilmemi açısından büyük önem taşıyor. Meclise girecek 600 milletvekilinin en az 360 tanesi millet ittifakı adayları arasından olmalı ki anayasayı değiştirebilelim. Bu kapsamda sadece cumhurbaşkanı adayı için değil, milletvekili adayları için de çok iyi çalışmalı ve Eskişehir'den meclise 5 millet ittifakı vekili göndermeliyiz. Muhalefet seçmenleri Kılıçdaroğlu konusunda hemfikir görünüyor ama milletvekili oyları konusunda kafa karışıklığı var. Bu kafa karışıklığını gidermeli ve cumhurbaşkanı konusunda olduğu gibi milletvekili oyları için de iyi çalışmalı, meclis çoğunluğunu almalıyız. Aksi halde hem yeni hükümet iyi çalışamaz hem de yeni anayasa çalışmaları sekteye uğrar. Eğer iyi çalışırsak 3 CHP, 2 İYİ Parti vekili ile meclise 5 vekil gönderme olasılığımız yüksek. Bu arada unutmadan İyi Parti'nin milletvekili adaylarını önseçim ile belirlediğini ve bu konuda takdiri hak ettiklerini de belirtmeden geçmeyelim.

Kitap Tavsiyesi: Tarih ve Miras (Turgut Özal)
Haftanın Sözü: Demokrasilerde bir seçmenin cehaleti, bütün halkın güvenliği için tehlikedir. (J.F. Kennedy)