CHP içinde sanki birkaç CHP var. Her dönemde başka başka. Her genel başkandan sonra farklı bir CHP'yi görürsünüz.
İsmet paşa'nın CHP'si bürokratik-asker egemenlikti. Bunu cumhuriyet olarak yutturduk.
Sonra, Ecevit'in liderliğini yaptığı CHP, 'ne ezen ne ezilen insanca hakça bir düzen dedi'. Düzen değişikliğini önerdi ve oy patlaması yaptı. Demokratik parlamenter sistem vardı..
Ecevit'in liderliğinde, 1977yılında yapılan seçimlerde CHP'ye büyük bir heyecan getirmiş ve ilk defa. % 42 oy oranını yakalamıştı.
Fakat İktidar olamadı ve düzende değişmedi.
Şimdi ki,CHP'ye bir bakın. Bir de yöneticilerine. % 2 bandına takıldı kaldı..

PARTİLERİN BİR KİMLİĞİ OLUR.
Partinin bir kimliği olur değil mi?CHP'nin kimliği var. En başta Cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devrimci, laik, devletçi.
Şimdiki CHP'de
Atatürkçü de var, solcu da, muhafazakar da cumhuriyetçi de, milliyetçisi de,
Liberali de, laik de, Kürtçüsü de, ikinci cumhuriyetçisi de.
Menüde her şey var..
Kitle partisinde elbette farklı görüşler bulunur.
Ama partinin bir ana çizgisi, kimliği olur!
****
12 Eylül de partiler kapatıldı. Özal Türk insanın nabzını tuttu ve ilk seçimlerde iktidar oldu. Hem de general siparişli genel başkan Turgut Sunalp.Halkın değil, sipariş kontrollü papyon bürokratların partisiydi..
Partinin bayrağı 'horoz'du. Ötmek, istedi ötemedi. Halk, gece 12' den sonra karar değiştirdi. Peki, neden değiştirdi.12 Eylülün cuntacı başı Evren TRT ekranlarından öyle bir konuşma yapmıştı ki! Seçmen ertesi gün sandığa gitti ve tokadı yapıştırdı. Her yer arım balım peteğim oldu.
ANAP rota değiştirdi. Papatyaların istilasına uğradı. Sonradan görmeler iktidarın nimetlerinden yararlandı.
Sonra Turgut Özal, Cumhurbaşkanı oldu ve Mesut Yılmaz genel başkan ve başkan oldu. Girdiği her seçimde başarısız olmuş,ANAVATAN baraj altında kalarak ömrünü tamamlamıştı.
3 KASIM 2002 seçimlerden sonra, iktidar olma umutlarını yitirdi ve tarihten silindi gitti.
Metastaz olmuştu ve partiler mezarlığında defin edildi.
****
12 Eylül'de kapatılan AP'nin yerine DYP kuruldu.
Genel başkan emanetçi Cindoruk yerini Demirel'e bıraktı. Demirel seçimlerde başarıyı sağladı ve SHP ile koalisyon hükümetini kurdu. SHP'nin genel başkanı Erdal İnönü vardı. Demirel TBMM'si üyeleri tarafından Cumhurbaşkanı seçilince DYP'nin başına Tansu Çiller geldi. 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde Partisi baraj altına kaldı. Tarihten silindi.
Mesele, siyasal tarihi biraz bilmek lazım.
****
AK parti içinde sanki birkaç AK parti var.
3 Kasım 2002.Genel başkan Recep Tayyip Erdoğan…6 ay önce kurulmuştu. Refah partisinden ayrılan yenilikçi kanat AK PARTİYİ kurdu. seçimlere girdi kazandı.
Fakat milletvekili seçilemedi. Okuduğu bir şiir yüzünden haksızlığa uğradı.
Yargılandı.
Yasaklıydı.
Başbakan Abdullah GÜL emaneti aldı.
Sonra, anayasa değişikleri, SİİRT seçimleri yenilendi ve Recep Tayyip Erdoğan milletvekili yapıldı ve sonra başbakan.
Deniz Baykal'ın, demokrasiye olan inancıyla ulusalcı kimliği ile AKP'yi ve Erdoğan'ı düzlüğe çıkartacağı bir siyasal manevra yapılmıştı.
AK partililer bunu henüz idrak edebilmiş değiller.
Ne anlama geldiğini dahi bilmiyorlar..
Diğerlerin de durum farklı değil.
Parti... Çok sahipli...
****
AK partide, İslamcıda var. Tarikatçıların çeşitlisi de var. Muhafazakarı da var. Liberalide var. Fırsatçısı davar. Millicisi de var. Erbakancısı da, 2. Cumhuriyetçiside var. Tayyipçisi devar.
Her şey var..
CHP ise karman çorman... İç sorunlarla boğuşan bir parti.
'Kemal Kılıçdaroğlu mu cumhurbaşkanı adayı olsun, Mansur Yavaş mı, Ekrem İmamoğlu mu, yoksa bir başkası mı?' çekişmesi, dağınıklığın somut göstergesi.
Böyle bir ortamda, Deniz Baykal'ın kızı Prof. Dr. Aslı Baykal'ın CHP'den istifası önemli... Hem de çok anlamlı..
***
İstifa yağmuru
İstifa, her partide olabilir... Çoğu kez istifacı başka partiye koltuk için, unvan için Milletvekili adayı olmak için gider.
Ama... CHP'de durum farklı... Bazı istifacılar koltuk peşinde değiller... Mehmet Sevigen, Yılmaz Ateş gibi ihraç edilenler de.
****
Baksandan devam eden, Çamlıca'ya doğru giden caddenin adı Behçet Kemal Çağlar caddesidir. Biz onu şair, edebiyatçı olarak biliriz.Kimse onun Zonguldak maden mühendislik mektebini bitirdiğini, maden mühendisi olduğunu ve ilklerden olduğunu bilmez...
Şemsettin Günaltay'ın başbakanlığa atanmasının ardından, Atatürk devrimlerinden ödün verildiği gerekçesiyle Faruk Nafiz Çamlıbel ile birlikte 24 Ocak 1949'da CHP'den ve milletvekilliğinden istifa etmiştir. İstifa dilekçesinde bile bir nezaket vardır.
'En iyimseriniz, en taşkın savunucunuz olan ben artık inancımı kaybetmiş bulunuyorum!'...
Gerekçe bu. Atamızın vefatından 11 yıl sonra..
****
CHP'den istifa edenler sadece onla sınırlı değil. İstiklal madalyası sahibi... Gazeteci... Milletvekili... Atatürk'ün en yakın arkadaşı, dostu. Falih Rıfkı ATAY'da ayrılmıştır. İstifası çok anlamlıdır. 'Hiç sarsılmaksızın Atatürk'e bağlı olduğum için Atatürkçü olmayanların baskısıyla bir gün savunma hakkımı bile kullanamayarak partiden kovulmak çok acı geleceğinden, şimdiden Allaha ısmarladık'... 10 Aralık 1962.'
Ve İsmet İnönü... Atatürk'ün en yakın dava ve silah arkadaşı... Garp Cephesi Komutanı... İkinci Cumhurbaşkanı...
İstifa mektubunda şunları yazmış: 'Parti politikalarının memleket için sakıncalı gördüğüm şekil ve istikamette değiştirilmesi sebebiyle... 8 Mayıs 1972.'
CHP'den kimler gelmiş kimler geçmiş.
Ecevit bile istifa etmedi belki ama CHP genel başkanlığı kendisine verilmek istenince elinin tersiyle geriye çevirmiş DSP'yi kurmuştu.
CHP 'gayya kuyusu' gibidir. Siyasetin bütün oryantalistlerini politikada görürsünüz.
Siyasette sabır taşı olsanız çatlarsınız. Değirmen taşı olsanız çevrilip durursunuz.
Particilik sabır işte. Oryantal zekanızın çok yüksek olması gerekir. Yoksa devreleri yakarsınız.
Sonrası malüm. Marş marş doğru 'tırlak baba' türbesine.