Sadece geçtiğimiz 31 Mart seçimleri değil;

Ondan önceki her seçim öncesi şehirde konuşulan tek seçim tahmini Ahmet Ataç’a dair oldu.

Herkesin ağzında tek cümle oldu;

“Tepebaşı’nı Ahmet Ataç rahat kazanır!”

Tüm toplumun ortak görüşü hep bu yönde oldu.

Ataç, Tepebaşı’nda halkla öylesine bir bağ kurmuştu ki;

Muhalif kesim bile, Ataç’ın kesin seçim zaferinden oldukça emindi.

Bu yüzden seçime giren tüm partiler Tepebaşı için aday bulmakta zorlandı!

Pek çok kişi, kendisine sunulan “Tepebaşı adaylığını ısrara gerek duymadan hemen reddetti.”

Ataç, sadece hizmetleriyle takdiri kazanan değil, Tepebaşı’nı büyük bir aile haline dönüştüren kişi olmuştu…

+++

Seçim sonrasına bakıyoruz.

Şu an da tebrik kabulü günleri yaşanıyor.

Kurumlar, kuruluşlar, partiler, STK’lar herkes ziyaret turunda.

Tepebaşı’nda ise daha farklı bir durum var.

Çünkü Ataç’a tebrik ziyaretinde bulunanların çoğu “sade vatandaş!”

Halk, Ataç’ı tebrik için geliyor belediyeye…

Başkan Ataç da konuklarını meclis salonunda ağırlıyor.

Her iki tarafın da yüzü gülüyor bu ziyaretlerde.

Ataç’ın söylediği cümle ise şu;

“Sizlerin yüzünü gülerken görmek bizi çok mutlu ediyor. Çünkü bizim görevimiz halkın yüzünü güldürmektir!”

İşte Ataç’ın en büyük hizmeti budur.

Halkı mutlu bir şehir ortaya çıkarmak.

Herkese örnek olacak bir samimiyet, sevgi ve halkla kurulan gönül bağı.

Ne diyordu seçim öncesi Sayın Ayşe Ünlüce;

“Bende Ahmet Ağbi gibi bir belediye başkanı olmak istiyorum”

*************

ŞEHİR ADETA KAPI DUVAR!

Şehre dair sorunlar var.

Gelişmeler içerisinde merak edilenler var.

Eskişehir için elzem halini alan meseleler var.

Var da var!

Ancak olması gereken tek şey yok!

Sonuç!

+++

Mesela Erdoğan’ın da sözünü verdiği Gemlik Liman Bağlantısı soruluyor.

Cevap veren bulunmuyor.

‘İzmir-Ankara hızlı tren hattında neden Eskişehir yok?’ deniliyor.

Yanıt yok.

‘Yeni çevreyolu için bir gelişme var mı?’ diye soruluyor.

Duyan çıkmıyor.

Özellikle son günlerde olan bitene bakalım.

TÜGVA’ya kamunun malının devrine ilişkin mecliste soru önergeleri bile veriliyor, onu da gören yok.

TÜRASAŞ’ta yaşandığı öne sürülen iddialar ortaya konuluyor, kimse dönüp bakmıyor bile…

Örnekler çok daha artırılabilir.

Biz ilk aklımıza gelenleri yazdık.

Dediğim gibi;

Şehre dair merak edilen pek çok sorun ve beklenti var ama;

Bir o kadar da hepsini görmezden gelip cevap verme tenezzülünde bulunmayanlar da var.

Kısacası;

Eskişehir adeta kapı duvar olmuş!

Ne gündemi takan var ne de halkın sesine kulak veren.

*****************

ÖRNEK VALİ!

Koca Yunus, sadece Türk tarihi için değil;

Eskişehir için de ayrıca çok kıymetli bir değer.

Türkçe söyleyip, Türkçe okuyan, geleceğe Türkçe miras bırakan bu coğrafyanın en büyük düşünürü...

Elbette Yunus için bu şehrin yapması gereken çok çalışma var.

Bugüne kadar hakkıyla yâd edemedik Yunus’u…

Yıllar içerisinde çokça çağrı yapsak da bir türlü Yunus’un dünyaya tanıtmak için büyük adımlar atamadık.

+++

Yine Yunus’u anma haftasını yaşıyoruz.

Bu konuda Sayın Vali Hüseyin Aksoy’un çok hassas olduğunu görüyoruz.

Vali Aksoy, Yunus’un öneminin epeyce farkında.

Mesajlarında da şehre bir çağrı yaptı.

“Eskişehirlileri, Yunus'u okumaya, anlamaya ve anma etkinliklerimize katılmaya davet ediyorum” dedi.

Sadece çağrı ile kalmadı, şehrin en üst makamı olarak işe kendisi başladı.

Her yıl Yunus Emre’nin kabrine kaldırılan trenle gitti törenlere…

Makam aracı yerine halkla birlikte gitti Koca Yunus’a!

Tam bir devlet adamı, tam bir yönetici tavrı.

*************