AK PARTİ kuruldu ve 3 Kasım 2003’de iktidar oldu. Hiç muhalefet olmadı… Ne olduğunu da bilmiyorlar.

ANAP’ta böyle ilk seçimlerde iktidar olmuştu.

İktidara gelenlerin hemen hepsi bal peteği peşinde koşmuşlar. Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar.

+++++

31 Mart sonrası belediye başkanlığı ve meclislerinde ana muhalefete düştü.

Eskişehir’de de ağır bir yenilgi aldı. Var olan belediyeleri de kaybetti.

Şimdi sözde “öz eleştiri” yapıyorlarmış?

HER SEÇİM ÖNCESİ HATALAR YAPILIYOR.

Gürhan Albayrak, kritik bir seçim öncesi AKP genel merkezi tarafından seçim öncesi atanmış bir isim.

Mağlubiyetten sonra yaptığı açıklamada; Sandığın verdiği mesajını okuduk… Çok çalıştık ama… Bizim beklediğimiz sonuç bu değildi?

Seçimde sandık bize bir şey söyledi?

Bu klişe sözler Albayrak’a ait.

Aklıma takılan cevaplanması gereken sorular var.

Seçmen ne söyledi? Nasıl bir mesaj aldınız? Peki, nasıl bir sonuç bekliyordunuz ki?

Durmak yok, Enflasyona devam mı?

Adaletsizliğe, hukuksuzluğa devam mı?

Asgari ücrete devamı mı?

Zamlara devam mı?

Durmak yok palavralara devam mı?

Sahi nasıl bir mesaj aldınız? bizlere de anlatın bilelim…

Mesela o kadar çok çalıştınız ki; 22 yıldan beri Gemlik liman bağlantısını gerçekleştiremediniz.

Mesela o kadar çok çalıştınız ki; 22 yıldan beri Eskişehir sanayisinin can damarı olabilecek, Kuzey transit çevre yolunu yapmadınız.

İlçe bağlantı yollarını yapamadınız.

İzmir-Eskişehir hızlı tren projesinde,  Eskişehir devre dışı bırakılmış.

Kızılinler termal projesi raflarda kalmış.

En sonunda da ETİ göç müzesine göz diktiniz. Göz dikmediğiniz yer kalmadı Maşallah!

Diğerlerini saymadım. Saymadım kaç yıl oldu. Siz bu palavraları atalı?

+++++

Genel seçimler öncesi başlayan bir tufanda aday tartışmaları, partiyi çok yormuştu. AKP genel merkezi tarafından tabanın sesine kulakları tıkamış, kim ne derse desin biz istediğimizi listelere yazarız geleneğini devam ettirmişti.

Bilinmeyen bir nedenle Eskişehir dışından adaylar tercih edilince sayıları 30’u geçen milletvekilleri aday adayları her zaman olduğu gibi elleri boş dönmüştü. Şunu yaşayarak öğrendiler… Temayülmüş, anketmiş hepsi masal…

Bu durum parti içinde eleştirilere neden oluyor, parti gerçek kapasitesini kullanamıyordu. Teşkilat içerisinde hoşnutsuzluklar, eleştiriler, içsel olarak devam ediyordu.

AK Partinin, sosyolojiden haberi yoktu. Kendi içlerinde, kapalı salonlarda birbirlerine el ense çekip vaaz veriyorlardı. Partinin heyecanı gitmişti. Metal yorgunluğu gözlerinden okunuyordu. Her geçen gün umutları tükeniyordu.

Genel merkez, ilk sıralarda Milletvekilliği atamalarını yapmıştı. Şehirle ilgileri yoktu. Parti içinde sürekli dillendikleri istişare mekanizmaları söylemlerde kalmıştı.

Hepsi birer illüzyondu.

+++++                                         

AK Parti Eskişehir İl Başkanı olan Gürhan ALBAYRAK aynı zamanda  Belarus Cumhuriyeti Eskişehir Fahri Konsolosluk görevini de yürütüyor..

Sanayici…

Süleyman Reyhan’ın yönetiminde görev yaptı. Reyhan’ın yerine getirildi. AKP’nin yönetimlerinde görev yapmış bir isim…

Süleyman Reyhan döneminde AKP aday bulamıyor lafları hem parti içinde de, hem de sosyal medyada dolaşıma sokulmuştu... Sonra bunu medya yolu ile dedikodusu yaptırıldı. Kamuoyunda böyle bir algı oluştu. Basında aday bulamıyor manşetlere taşındı…

Partide kendi içindeki tutarsızlıkları kadraja yansıyordu. Parti içinde müthiş bir klik çatışması vardı ve birbirlerine blokaj koyuyorlardı.

Her şey genel seçimlerden sonra değişti. Eskişehir’in yollarını bilmeyenler aday olarak gösterildi. Biat edip el etek öpenler aman efendim diyerek karşılama törenleri düzenlediler…

Sonra belediye seçimlerine doğru giderken başkan adayı arayışları başladı.      

AKP’nin içindeki “üfürme merkezi” tarafından belediye başkan aday adaylarının isimleri kamuoyuna üflendi. Böyle bir senaryo hazırlanmıştı… Kimi politikacı ve kalemleri ve TV’deki politika program yorumcuları, ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş’ı öne çıkartırken, başka bir yandan sosyal medyacılar hesaplarında ETO başkanı Metin Güleri’ i ve EOSB Nadir Küpeli için de PİAR yapıyorlardı.

Elbette bu isimler çok önemli isimlerdi. Gönüllerinden de geçiyordu. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendilerini telefon ile aramaları beklentisi içindeydiler.

Telefonun öbür ucunda hep beklediler.

O telefon hiç gelmedi.

+++++

AKP’nin uzun zamandan beri politikasında sıcak iletişim yok. Nedense politikacılar bunu pek tercih etmez oldular. Daha çok sosyal medya üzerinden iletişim kuruyorlar.

Albayrak, sosyal medya hesabında şu sözlerle desteğini dile getirip, il başkanlığı binasından görüntüleri paylaşmış… İl binamızda hemşerilerimizle bir araya gelerek, talep ve önerileri çözüme kavuşturmaya devam…’’ demiş

Bugüne kadar neyi çözmüşler ki… Lafla peynir ekmek gemisi yürümüyor ki!

Belki bir Millet bahçesi daha. İçinde çay ve yanında kekler bedava. Siz öyle zannedin!

Nasıl olsa AKP vatandaşı durmak yok diyerek “keklemeye” devam ediyorsunuz.  En çok keklenenlerde emekliler... Ama işi uyanıp keklenmeyenlerde var.

31 Mart 2024 tarihi milat…

+++++

Son durum şu.

AKP çatırdama içinde. Sayın Erdoğan’ın sözüyle “ irtifa” kaybediyor… Yeni Türkiye Yüzyılında Erdoğan iddiasını kaybetmiştir. Gündem değiştirme teknikleri artık işe yaramıyor. AKP siyaset yapma biçimini değiştirmiyor. Öyle ders falan aldıkları da yok. Niyetleri de yok.

Bu güne kadar ders alsalardı sonuç böylemi olurdu? AK Parti toplumda çok ciddi bir erozyona uğramış durumda. Aslında, kendileri de bunların farkında

31 Mart’taki seçim sonuçlarını idrak edebilmiş değiller. Kendi içindeki virüsleri süpürmedikçe,  AKP düzelmez.

Travma devam ediyor.

Sağlığına öyle kolay kolay kavuşamaz.

Zira ruhu hastalanmış. Tedavisi de çok zor. Uzun bir süre ister. Rehabilitasyon dönemine ihtiyaç var. İstediğiniz kadar okuyup üfleyin… Boşuna gayret. Çünkü her tarafını bir UR gibi KİBİR sarmış.

Kibir insan kalbini çürütür. Anlayamazsın…

İnşallah! Tarikatlardaki şadırvanlardaki musluklardan akan şifalı sulardan niyet edip içerlerde en kısa zamanda düzelirler.

Zira akıl tutulması yaşıyorlar.

Dejavu döneminde kalmışlar. Ne yapsalar nafile.

Oyun bitti…