Yargı bir devletin varlık nedenidir. Yargısı olmayan devlet aşirettir…

Peki, her yargısı olan devlet “adalet” dağıtabiliyor mu? Bu sorunun cevabı hayırdır. En modern toplumlarda bile yargı adalet dağıtamaz. Adaletin olabilmesi için devletin adil olması gerekir…

Adi olan bir devletin fıtratında adalet yatar ve devlet adalet ile ayakta durur.

Biz buna hukuk güvenliği diyoruz. Şu soruyu soralım. T.C’de yaşayan yurttaşlarımızın hukuk güvenliği var mıdır? Bu soruya evet diyebilmeyi çok isterdim.

Ama geldiğimiz noktada sürekli yargı konularının siyasetle iç içe nasıl olduklarını, yargının içindeki klikleri, verilen kararların yanlışlıklarını hep konuşuyoruz. Her konu başlığında geliyor siyasete dokunuyor.

AKP’DEN CİDDİ KOPUŞLAR VAR.

AKP+MHP cumhur ittifakını oluşturmuşlardı. BBP ise sadece etkisiz eleman olarak yanlarında duruyordu.

31 Mart seçimlerinden sonra çok ciddi bir erime olduğu gözlemleniyordu. Yapılan kamuoyu araştırmalarının hemen hepsi bu durum tespitini yapıyordu.

MHP tabanı bu yaşananları nasıl izliyor? Eğer AKP’ ye oy vermekten vazgeçmiş bir seçmen kitlesi varsa CUMHUR ittifakı dağılır ise, ne olacak?

Tartışılan konu başlıklarından biri bu. Çünü bu ittifak ilke-program birlikteliği değildi. Tamamen çıkar birlikteliği idi ve çöktü. Gerek MHP gerek AKP’nin seçmen tabanının dağılma sorununa çözüm bulma çabaları olsa da sonuç alınamıyor..

Bu durum üst kademe yönetimlerinde ise bakanlıktan ayrılmakla sonuçlanıyor.

Nedeni aslında belli AKP 22 yıllık iktidarlarında çok yoruldu. Artık yolsuzlar ayyuka çıktı. Çıraklık döneminde yapılmayan hatalar “ustalık” döneminde yapıldı.

 

AK Parti'den duygusal kopuş yaşıyorlar. O yüzden geri dönmeleri hiç de o kadar kolay olmuyor. Zaten bugüne kadar da AK Parti bunu hiç başaramadı

Başkanlık sistemine geçiş süreci ile birlikte AK Parti düzenli oy kaybetti.

İlk büyük oy kaybı aslında referandum zamanında oldu. AK Parti + MHP’nin o dönemdeki toplamı oyu hatırlayacaksınız % 61 civarındaydı..

AK Parti'ye yakın araştırmacı ve yorumcular referandumun % 60'lar civarında bir evet oyla geçeceğini tahmin ederken öyle olmadı ve tartışmalı bir şekilde referandum birazda zorlanarak kıl payı ile kabul edildi.

Peki, fireler nereden kaynaklanmıştı. Yapılan araştırmalarda fireler MHP seçmeninden kaynaklanmıyordu. Çünkü % 50+1’nin meşruiyetini Devlet Bahçeli savunuyordu.

MHP stratejik olarak buraya sıkıştırmıştı… Yani bana “muhtaçsın”! Sakın oraya buralarla flört etme.

++++++

Fireler AK Parti’ye oy veren seçmen kitlesinden kaynaklanıyordu. Bunlar beyaz mütedeyyin-muhafazakâr kitleydi… Bu kesim büyük kentlerde yaşıyorlardı…

Aslında seküler düşünceye sahiptiler. AKP ile birliktelikleri ise iş olanaklarından faydalanmak için yaptıkları tercihlerin sonucuydu…

Metropollerde 40 yaşının altında iyi Eğitimli ve ortalamanın üzerinde gelir seviyesine sahip biraz mürekkep yalamış bu kitle anayasada yer olan tek adam modelini, otoriterleşme yolculuğunu onaylamadı…

Çünkü bu seçmen kitlesi demokrasi istiyor. Avrupa Birliğine katılımı

İstiyor… Hukuk istiyor… Dünya ile entegrasyon istiyor. Daha geniş haklar özgürlükler istiyor. İşte bu seçmen ana kütlesi AK Parti'den koptu…

AK Parti' den ideolojik olarak koptuğu için geri dönmüyor… Onun için % 49.5 lardaki oy artık hayal oldu.

2019 yerel seçimleri ve 31 Mart yerel seçimleri sonuçları bunun en somut göstergesi. AKP sos veriyor. Bütün metropolleri kaybettiler…

Temel mesele şu… Görmek istemiyorlar.

AK Parti'nin geldiği noktada tekrar MHP ile ilişkilerini sona erdirip arkasından yeniden daha özgürlük daha liberal daha Demokrat bir partiye ve siyaset anlayışına dönüşmesi gerekiyor.

Fakat o kurucular dönemindeki AK Parti içerisinde böyle insanlar kalmadı… Bundan sonra taşıma suyla değirmen dönmez.

AK Parti'nin temel sorunu bu. Yani daha özgürlükçü daha liberal daha demokrasiye inanan kadrolar çoktan AK Parti'den tasfiye edildiler…

Geriye kalanlar zaten ıskartalar… Daha şahin politikaları inanan insanlar var. Bunlardan demokratikleşme falan çıkmaz. Çıksa, çıksa daha otoriter, faşist bir yapı ortaya çıkar.

Bu ittifakın normali bu…

Yazı yazdığım anlarda TÜİK enflasyon rakamları açıklandı. Zaten belliydi. Emekliler yine hapı yuttular. Kök maaşları üzerine yapılacak olan enflasyon farkları verilecek. Kısacası emekli miyavlamaya devam edecek. Şaşırdım mı … şaşırmadım…

ENAG açıklıyor.% 4.27 Tüik % 1.64…

Gıda enflasyonu ise % 113.08…

8 bin TL kök aylığı olan ise sıfır zam alacak. Böylelikle her zaman olduğu gibi emeklilerin kaderi olan köklendiler.

Hepimizin cebinden paramızı çalıyorlar…

Zamlar yağıyor…