Neden bir anlaşmazlık var?
Anlaşmazlık var ise neden bu sorunlar öncesinden tartışılmadı?
Bu soruların cevapları elbette var..
Kısmi olarak bu soruların yanıtlarını ESTV de Tarkan Demir ve Ayşegül Hümmet’ in birlikte hazırlayıp sunumunu yaptıkları Günaydın Eskişehir programına katılan, Tepebaşı ve büyükşehir belediye meclis üyesi aynı zamanda EBB meclis 1.meclis başkan vekili olan Hasan Ünal anlatmaya çalıştı.
BELEDİYECİLİK TEKNİK BİLGİ İSTER...
Belediye meclislerinde şehrin yapılanmasında 4 ana mühendislik vardır.
Jeolog, şehir plancısı ve harita mühendisliği ve ulaştırma mühendisliği.
Bu kavramlardan uzak kalmış, birikim sahibi olmayan birçok niteliksiz insanlar belediye başkanı ve belediye meclis üyeliğine aday gösterilirler.
Mimar ve inşaat mühendisleri sonradan gelirler.
Maalesef belediye başkanları ve ya partiler bu teknik insanları çok önemsemezler.
Bazen inşaat mühendisleri ve mimarlar yer alsa da çok fazla etkili olamazlar.
1984 belediye başkanlığı seçimlerinde ANAP ‘tan Sezai Aksoy’un belediye meclis üyeliği yapmış olan harita mühendisi olan Nazmi Üner vardı.
40 yıl sonra gelen harita Mühendisi olan İsim Hasan Ünal’dır.
Belediye başkanı olan inşaat mühendisi olan iki isim vardır. Sezai Aksoy ve Orhan Soydaş’tır.
BELEDİYECİLİK VİZYON MESELESİDİR..
Hasan Ünal Harita mühendisi Necati Çevik’in yanında yetişti. Harita mühendisi demek şehirlerin yapılanmasında, sistemin kalbi demektir. Neden?
Parsel düzenlemelerini,3194/parsel dağıtım cetvellerini ve bina ruhsat almadan, binaya kodları veren ve binanın bitiminde kodlara uygunluk denetimini yaptığı gibi, bütün yolların kodları veren bir mühendislik dalı. Daha çok işlevsel görevleri var. İş kadastrodan başlar.
HASAN ÜNAL İMAR UYGULAMALARINI BİLİR
Kimse bilmez. Eskişehir’in sorunlarını en iyi bilen birkaç kişiden biri.
Hikmet Salıngan önemli isimlerden biridir.
Kendisini 1994 yılında tanıdım. O zamanlar daha çok genç bir mühendisti..
Aradan geçen yıllar içinde önemli deneyimler kazandı ve kendi teknik bürosunu kurdu..
Yanındaki teknik ekiplerle çalışıyor..
1994 yıllar çileli yıllar. Eskişehir’in eskiliğini bir üniforma gibi taşıdığı yıllar. Yapı stokunun % 80’ nin mühendislik almadığı, kaçak yapıların bir ur gibi kenti sarmaladığı bir büyük kasaba..
HASAN ÜNAL DURUM TESPİTİ YAPIYOR...
Anlatıyor; Yeşiltepe 1970'li yıllarda büyük tarlaların hisseli olarak özel parselasyon yapılarak da bir plan yapıldı. Yani, bunu vatandaşlar kendileri yaptılar. Yolları kendileri bıraktılar.
Tarla içinde, parça parça hisseler satıldı. Daha sonra bu bir hisseli parsellerin müstakil hale getirilmesiyle alakalı kanun düzenlenince müstakil hale getirildi. ( bu kanun 2981 /10 ) uygulamasıdır.
Rahmetli Selamı Vardar döneminde başlangıç çalışmalar ilk o zaman başlamıştı. Sonra bu müstakil parseller oluşurken tabii ki satışlarda hisse miktarları çok küçük satılmış. Yani oluşan parseller o kadar küçük ki bugün 120 m², 110 m² ye varan en büyüğü 150 m² olan parseller var. Haliyle bu parseller üzerindeki yerleşim ve planlamanın zorluğunu takdir edersiniz.
Tabii ki günümüze geldiğinde buranın iki kat çöküntü alanı kalmaması yolunda bir talep gelince, Sayın Başkanımızın da bir sözü vardı. Burayı bir ele alalım. Daha yaşanabilir bir mahalle haline getirelim. Çünkü daha önce yapılan örneklerde işin açıkçası bitişik nizamda çok iyi neticeler alamadık.
Yaptığınız her kat artışı o mahalleye başka problemleri de birlikte getirdi. Dolayısıyla Tepebaşı belediye ekiplerimiz güzel bir çalışma yaptılar. Ayrık nizam olabilecek yerlerde ayrık nizam ruhsat verilen yerlerde ruhsat verilen ruhsatı da koruyaraktan bu çalışmalar devam etti.
Yani yaşanabilir kent artık günümüz 2025 yılında Türkiye'sinde artık bitişik zam olarak planlamanın çok mantıksız olduğunu izleyicilerimizde de takdir ederler.
KONU ANLAŞILMADI
Fakat problemin başında Yeşiltepe biraz daha bu çalışmalardan sonra konuyu çok anlaşılmadığını zannediyorum. Öyle ki birileri itiraz etmiş olmak için önce itiraz dilekçesini verip de daha sonra bizim bilgilendirme ofisine geçiyorsa, bunda farklı bir şey aramak lazım. Yani neden önce itiraz dilekçesini verip de sonra bilgilendirme ofisine geçiyorsunuz?
Vatandaşlarımızın çok iyi anlamadığını tahmin ediyorum. Burada belki belediyenin plan notlarında ufak tefek bazı hatalar yaptığında olabilir ama bunlar tartışılarak ortaya çıkarılacak, daha sonra düzenlenebilecek şeyler değil. Elden geçirilerekten bu düzenlemeler yapılabilir. Konu biraz da siyaset karışınca iş başka bir noktaya gitti. Şu anda imar komisyonu gelen itirazları 955 tane itiraz olduğunu biliyorum. İmar komisyonu değerlendirmelerine devam ediyor. Ortaya
çıkan rapor neticesinde riyaset makamı bir karar verecektir.
Muhtemelen devam niteliğinde bir karar çıkacağını tahmin ediyorum.
İTİRAZLAR MECLİS’ TE GÖRÜŞÜLECEK
Meclis’ e nasıl gelecek bilmiyoruz. İtirazlar şöyle iyi kötü ben de baktım. Hep aynı şeylere itiraz edilmiş. Hisseli olmak istemiyorlar. Daha doğrusu yan yana beraber bir araya gelmek istemiyorlar.
Parsellerin çok küçük. İmar yönetmeliğinde bakın asansör kovanı koyacaksınız, merdiven boşluğu koyacaksınız. Size geriye bir şey kalmayacak. Bazı şeylerin farkında değiller.
Haliyle bunları da değerlendirerekten mevcutta yapılan bu projeyi tekrar
vatandaşlarımızın bir gözden geçirmesini tavsiye ediyorum.
Şimdi Yeşiltepe meselesi ile alakalı itirazlar vesaire komisyon görüşüyor. Bu komisyon bir karar alacak ama, şimdi top yekûn ele alınmış bir imar düzenlemesinin de hani itirazlar ne ölçüde karşılık bulur bilmiyorum ama yani şöyle söylemek mümkün.
BİR KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ DEĞİL
Bir kentsel dönüşüm alanı ilan edilmiş de yapılacak bir düzenleme değil burası. Haliyle kimsenin kimseye zorla bir yaptırım veya zorla evinden çık. Biz burayı yıkacağız veya başka tasarrufta bulunacağız. Böyle bir şey söz konusu değil.
PARSEL SAHİPLERİ ANLAŞMAK ZORUNDA...
3-4 kişi anlaşacaksınız. Bir araya bir müteahhitle kat karşılığı vereceksiniz.
Eğer sözleşmenizi yaparsanız evinizi müteahhit yıkacak. Kalkıp da toplu konuttaki veya kentsel dönüşüm alanları gibi sert kararlar öyle bir şey yok.
MÜTEAHHİTLE ANLAŞMALARINA BAĞLI
Vatandaşlarımızın müteahhitlerle anlaşmasına bağlı. Bütün olay kendi vatandaşlarla müteahhitlerin arasında anlaşma ile çözülecek konular. Belediye bunu sadece bu planlamalara, altyapıya hazırlık olarak burada müdahil. Onun dışında belediyenin hiçbir müdahil tarafı yok.
Kısacası durumun fotoğrafını çekmiş oldu.
HASAN ÜNAL’IN ANLATTIĞINI KİMİN ANLATMASI GEREKİYORDU?
Soru şu? Tepebaşı, belediyesinin yaptığı bu planlamayı kimlerin anlatması gerekiyordu?
Erkan Uçkan.
Bu isim Yılmaz hocanın elinden tutup büyükşehir belediyesine atamasını yapmıştı. Sonra Tepebaşından ilk sırada belediye meclis üyeliği ve belediye başkan yardımcılığı kadrosu sanki şahsa özel tahsis edilmiş gibiydi.
Tepebaşında asli görevi devam ettiriliyor.
Eğer, doğru bir enformasyon yapılsaydı bu durumlar olmazdı. Ama bunu anlatması gereken insan Erkan Uçkan’ dı?
Neden diye sormayalım mı?
Sesinizi duyalım.