Dün güne resmen kanımızı donduran bir haberle başladık. 'Aksaray'da bulunan Merkez Mehmetçik İlkokulu'nda bir grup veli, otizmli öğrencilerin sınıflarının kapatılmasını talep etti. Bununla da yetinmeyen grup, okul çıkışında otizmli öğrencileri yuhaladı.' Sosyal medyada hızla yayılan ve büyük tepki çeken bu haberi defalarca okudum. İnanamadım, tekrar tekrar okudum. Gerçek olmaması için dua bile ettim. Eğitimini sosyal bilimler üzerine yapmış biri olarak insan ve toplum davranışlarının ulaşacağı sınırın olmayacağına inanmama rağmen 2020'ye girmek üzere olduğumuz bu devirde ortaçağ karanlığının bugüne yansımasına inanamadım.
Ama haber doğruydu; Aksaray'da bir grup veli otizmli öğrencilerin sınıflarının kapatılmasını istedi, sınıftan çıkan o melekleri yuhaladı ve ailelerine sözlü sataşma yaptı. İnsan ve grup cehaletinin ulaştığı bu noktayı tarif etmek için kullanacak sözcük bulamıyorum. Bu organize kötülük karşısında nasıl tavır takınılacağını dahi bilmiyorum. En temel insani hak olan eğitim hakkına dahi sırf 'farklılıkları' nedeniyle karşı çıkan bu kötüler karşısında nasıl bir süreç izlenecek hep beraber göreceğiz.
BİRLİKTE ÜRETİYOR, BİRLİKTE BÜYÜYORUZ
Aksaray'da otizmli çocukların eğitim hakkını engellemek isteyip onlara yuhalayan grubun varlığına karşı Eskişehir'de ortaya konulan çalışmalar ise hem vizyon, hem eğitim hem de insani boyutun ne derece farklı olduğunu gösteriyor. Tepebaşı Belediyesi tarafından hayata geçirilen montaj atölyesi, Gökkuşağı Kafe Eskişehirlilerin özel çocuklara bakışını sergiliyor. Özel çocuklarını evlerinde bulup tarayan, sonra o çocukları eğitime tabi tutan ve en sonra da istihdam eden bu proje o denli genişledi ki bugün sanayide bile istihdam projesi olarak hayata geçti. Eskişehir Organize Sanayi Bölge Başkanı Nadir Küpeli ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ın iş birliği ile hayata geçen Engelliler Montaj Atölyesi, 'Üretene Engel Yok' sloganı ile faaliyet gösteriyor.
Türkiye'deki Organize Sanayi Bölgelerinde ilk ve tek olan 30 öğrenci kapasitesine sahip Engelliler Montaj Atölyesinde bugün özel çocuklarımız üretiyor, sanayinin ihtiyaç duyduğu ürünleri yapıyor. Bu atölyede özel çocuklar; fabrikalardan gelen ayarlı ayak, alt menteşe, köşe koruyucu, menteşe, germe kapak, hazne kapağı, kapı stoperi, su filtresi, ses yalıtım ve yapıştırma malzemesi gibi ürünlerin montajını gerçekleştiriyor. Kimse de yuhalamıyor. Kimse de bunlar gitsin demiyor. Büyük bir sevgi içinde, birlik içinde, şefkat ve insani ruh içinde üretim gerçekleşiyor. Sanayimiz de toplumumuz da ekonomimiz de insani duygularımız da birlikte büyüyor.
Eskişehir özel çocuklarımızla birlikte üretiyor, birlikte tüketiyor, birlikte büyüyor.
İşte vizyon farkı, işte liderlik farkı, işte bilinç farkı.
Aksaray'daki olay bizleri derinden üzüp sarstı. Ama Eskişehir örneklerini düşününce bu karanlık düşünceye teslim olmamak, bu organize kötülük karşısında dik durmak gerekliliğini anlıyoruz. Kötü örneklere bakarak içimizi karartmak yerine Eskişehir gibi örneklerin çoğalması için adeta toplumsal seferberlik çağrısı yapmamız da gerekiyor.