CHP kulislerine uzun zamandan beri pek göz atmamıştık...Nedeni de, araya milletvekilleri ve cumhurbaşkanlığı seçimleri girmişti..
14 Mayıs seçim sonuçları kesinleşince eh 28 Mayısın sonuçlarını da görmüş olduk...
CHP Halil İbrahim sofrasıyla birlikte hüsrana uğradılar. En ağır yarayı CHP almıştı.
Bir ses yükseldi tabandan.
Değişim. Bu ses yankılandı.
Kongre kararı alındı ve şimdi adım adım kongrelere gidiliyor..
Final Kurultayda yapılacak.
Değişimciler mi? Statükocular mı kazanacak?
Tepebaşı ilçe kongresi tatsız tuzsuz bir kongre olmuştu. Tek liste… Tek başkan. Nerede o kulisler?
Sipariş edilmiş mahalle delegeleri.
Sonuç belli.
*****
Gözler Odunpazarı ilçe kongresine çevrilmişti.
Sağ olsunlar! CHP’li dostlarımız bizleri kulislerden habersiz bırakmıyorlar…
Birinci elden, “teknolojinin nimetleri” ile haberler.
Ah! Bu iletişim dünyası var ya…
*****
Kongreye giderken, CHP’ de, dünden bugüne değişen pek bir şey yok. Dilek taşı geldi aklıma.
Konuşulan, CHP de değişim olabilir mi?
Öyle ya. Demokrasi adına geçen seçim dönemi öncesinde mahalle delege seçimlerinde neler görmüştük?
Herkes 3 maymunu oynamamışlar mıydı? Parti içi demokrasi…
CHP’ de büyük bir sevgisizlik ve samimiyetsizlik eksik..
Bunları da görmüştük!
*****
DELEGE NE DEMEK?
Mahalle delegesi ne demek? Mahallede CHP’ ye kayıtlı üyelerin adına seçilen ve “onları” yönetimlerde temsil etme yeteneğine ve donanımına sahip partili üye..
Gerçekler acaba böylemi?
CHP’ de neden bütün bunlar oluyor veya neden? Sağlıklı bir mahalle delege seçimleri yapılamıyor.
Neden? Mahalle delege seçimleri bu kadar önemseniyor da, nitelik–deneyim-birikim bu kadar önemsenmiyor?
CHP örgütü danışma kurulları ne işe yarıyor. Hangi çözümleri üretebilmişler.
Parti içi, “gaz” alma seanslarından başka ne işe yarıyor ki?
Her seçim öncesinde “mürit üye” sayısına göre, delege pazarlıkları yaparlar. Tüpçü Yaşar partinin en deneyimli isimlerinden biridir. Şunları söyledi. Büyükdere’de delege seçimleri kadar genel seçimler için koştursalar iktidar olurduk..
İşleri güçleri bu. İşin gerçeği de bu. Bunu da herkes bilirde üç maymunu oynarlar... Parti de üye boldur ama, haydi bakalım, CHP için koşturun bakalım denildiğinde hiç biri seçimlerde yoktur. Onun için, seçimlerde sandıklarda parti üyeleri sahip çıkmayınca, sonuç hezimet oluyor. CHP’ nin genel seçimlerde sandık başlarında 25 bin üyesi yoktu.
CHP’ şimdiye kadar bu problemi çözemedi. Çözemez de… Çünkü “parti içinde iktidar” olmak çok daha önemli…
Yani oligarşik düzen devam edecek..
Hatırlayın bir önceki kongreleri. Hep aynı teranene. CHP’de değişen hiçbir şey yok..
Sadece bu kez, Belediye Başkanlarının icraatları üzerinden politika yapılıyor...
Başta Yılmaz Büyükerşen, Ahmet Ataç, Kazım Kurt Belediye Başkanlarını kazanamasaydı ne olacaktı?
Mesele bu?
Üyenin gözlerinde umutsuzluk hâkim. Işık yok.
*****
CHP gurup başkanı Özgür Özel, gündemi sarsacak açıklamalarda bulunmuştu..
“Türkiye siyaseti, tarihinin en büyük tehlikesiyle karşı karşıyadır. O tehlike şudur;
yüzde 87’lik katılım oranını bir daha bulamayabiliriz. Seçmende bir duygusal kopuş var. Bizim seçmenimiz hep kızar, kapıyı çarpar gider. En kolay alkışın ‘Atatürk’ denilerek alındığı bir siyasi partinin siyaset üretme pratiğinde sorun var. Sıkışınca milli mücadeleden, Atatürk’ten bahsedip, alkış alarak ilerlenemez” bunda bir kolaycılık birbirimiz kandırmaca var. Masum değiliz hiç birimiz. Altını çizdiğim cümleler…
CHP değişimi gerçekleştirebilecek mi? Zira bu kurultay CHP’ nin kurultay delegeleri bekasının kararını verecek?
Ya etkinliği gitmiş iğdiş edilmiş bir CHP veya kuruluş felsefesinin günümüze uyarlanmış bir değişimin öncüsü UMUT olan CHP’ mi?
Yazıyı yetiştirmek için erkenden ayrıldım… Zira konuşmacıları dinleyen pek yoktu. Salonun yarısı boştu… Tek liste kazanır. Kazanan listenin İL Delegasyonu asker…
Fuayede ce salon dışında kulisler daha renkliydi. Fiskos masaları daha doluydu. Herkes siyaset bilimci olmuş… Aman nazar değmesin.
Bu kafayla ancak dilek taşını okurlar.
Efkârım birikti sığmaz içime
Bin sitem etsem de azdır kadere
Gülmeyi unutan yaşlı gözlere
Mutluluktan haber ver dilek taşı.
CHP de önemli günlere gebe… İlk işret fişeğini il başkanı olan Recep Taşel yaktı. Aday değilim… Değişimciyim.
ÖZDE SÖZ.
Akıllı konuşur, çünkü onun söylemek istedikleri var; aptal konuşur, zira kendinin bir şeyler söylemek mecburiyetinde olduğunu sanır.
Plato