Eski defterleri açmayalım.
Kulüp başarılıyken, kasası para doluyken çevresinde kimlerin olduğunu;
Ancak başarı ve para kaybolduktan sonra kulübün çevresinin nasıl boşladığını hatırlatmayalım.
Başarının cezasız kalmadığı Eskişehirspor’da başarısız isimlere göz yumularak nasıl şu hallere düştüğünün hikâyesini tekrarlamayalım.
Çok gerilere gitmeyelim, yakın zamandan söz edelim o zaman…
Biliyorsunuz, Trabzonspor ile bir davası vardı bu şehrin.
Karşı taraftan ağır hakaretlerin uçuştuğu şehirden bir yönetici bile;
“Benim şehrime bunu diyemezsiniz” diyemedi!
Söz konusu borç parayı toplayıp, Trabzon’a götürüp veremedi kimse.
Kim ödedi borcu hatırlayın.
Oradan buradan bir şekilde para toplayan “Vali Erol Ayyıldız” ödedi.
Geçtiğimiz günlerde kamp yapması gereken Eskişehirspor’u kim ağırladı?
Antalya’da, “Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu.”
Tüm masrafları üstlenip kulübün kamp yapmasını sağladı.
Düne gidelim.
Çok enteresan yeni haberler geldi.
Eskişehirspor’un iki büyük derdi bitirilmiş.
Birisi Raheem Laval diğeri Murat Uçar dosyası.
Her biri milyonluk dosyalar.
Halleden kim?
“Eyüpspor Başkanı Murat Özkaya”
Tekrar kente dönelim…
Şehirde olan bitene bakıyor musunuz?
Eskişehirspor hep dillerde, hep vaatlerde, hep hedefte.
Ama gelin görün ki hepsi romantik cümleler, hepsi güzelleme.
İcraat?
O biz de yok.
O iş Eskişehirli olmayanlarda…
***************
BAŞKANLARIN BU KONUDA HAKKINI YEMEMEK LAZIM!
Biliyorsunuz deprem meselesi en büyük sorunlardan.
Maalesef ülkemiz büyük depremler üretecek fay hatlarına sahip.
Bunların acılarını geçmişte pek çok kez yaşadık.
Depremlerde yüz binlerce insanımızı yitirdik.
Sebebi maalesef ki plansız gelişen kentler oldu.
Yanlış imar uygulamalarından ranta dayalı politikalar, şehirleri yaşanmaz noktaya getirdi.
Betona boğulan kentlerde yaşıyoruz şimdi.
Hatta bu konuda Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan şöyle demişti;
“Ucube inşaatlarla İstanbul’un güzelliğine karşı maalesef yanlışlar yaptık”
Erdoğan geçtiğimiz yıllarda da benzer sözler söylemeye devam etti.
Özellikle şehirlerin yatay mimari ile gelişmesi gerektiğini belirtti.
Zira olması gereken de, şehirleri depremden koruyacak olan da buydu.
Beri yandan deprem riski taşımayan Avrupa’nın gelişmiş ülkeleri bile müstakil yapılarla yaşam alanları kurup korurken, deprem kuşağındaki Türkiye’de çok yüksek katlı binaların mantar gibi çoğalmasını önüne geçemedik.
Eskişehir’e getirelim lafı…
Şehrin yüksek bir yerine çıkıp kente göz attığınızda kentin büyük bölümünün yüksek katlı binalardan oluşmadığını hemen gözlemleyeceksiniz.
Ana caddeler haricindeki şehrin geneli 2, 3 ya da 4 kattan ibaret.
Daha fazlasına asla izin verilmedi.
Daha güzeli…
Müteahhitlerin sıkça şikâyetine sebep olsa da her inşaat projesine kılı kırk yararak izin verildi.
Tüm teknik ve mühendislik bilgilerinin yerli yerince olması için inşaatlar didik didik edildi.
Evet, ruhsat verme süreleri epeyce uzadı ama konut güvenliğinden belediyeler zerre kadar taviz vermedi…
Hepsini bir araya getirdiğimizde;
Erdoğan’ın da işaret ettiği gibi yatay mimarinin Eskişehir’de ortaya çıktığı, bununla birlikte yeni konutların deprem yönetmeliğine bire bir uygun yapıldığı bir şehrin ortaya çıktığını söyleyebiliriz.
Eksiklikler var mı?
Elbette var…
Milyonluk şehrin yapı stoku dünden bugüne gelişmedi elbette.
Umarız çok yakın zamanda tam güvenli bir şehir ortaya çıkar.
Eskişehir bunun adımlarını bugünkü başkanları ile yıllardır attı, atıyor.
O yüzden mevcut başkanların haklarını bu konuda yememek gerekiyor…
***************
NÜFUSUMUZ HIZLA ARTIYOR!
Yeni nüfusumuz 915 bin 418.
Geçtiğimiz yıla göre Eskişehir nüfusu 8 bin 801 kişi artmış.
İlk bakıldığında çok fazla bir artıştan söz edemeyiz.
Fakat diğer büyükşehirlerin nüfus artış hızlarına baktığımızda enteresan bir sonuçla karşılaşıyoruz.
Şöyle…
Eskişehir’in nüfus artış hızı 2023 itibariyle 9,7!
2020 öncesinde bu oran sadece yüzde 1 ve 2 arasında değişiyormuş.
2020 sonrasında şehrin nüfusunda hızlı bir artış söz konusu.
Diğer kentlerin 2023 verilerine bakalım.
Komşu Bursa 3,5 Milyon nüfusa ulaştı artık.
Bu yüzden nüfus artış hızı durmuş durumda.
Bursa’da artış 1,1.
Nüfusu çok yüksek olan diğer kentlerde de durum aynı.
Yakın geçmişte büyüme hızları yüzde 10’ları bulan Ankara’da artış hızı 3,7, Konya’da 1,1, İzmir’de 3,9 ve İstanbul’da 1,1 artık...
Bu tablo bize şunu gösteriyor;
“Eskişehir, son yılların gözde kentlerinden birisi oldu.
Coğrafik, ekonomik ve benzer sebepler yüzünden diğer büyükşehirlerden Eskişehir’e bir geçiş var.”
Bir bakıma iyi bir gelişme.
Ancak kontrol edilmezse o zaman kötü!
