Takvim yaprakları 18 Nisan 1999’ u gösteriyordu. Yerel ve genel seçimler bir arada yapılmış DSP rüzgârı esmişti...
APO yakalanmış, ECEVİT, seçimlere doğru giderken politik rüzgârı da arkasına almıştı.
****
Yılmaz Büyükerşen ECEVİT tarafından aday gösterildi ve seçildi. Yanında elini kaldırdığı Ahmet ATAÇ ve Haşim Ateş BELEDİYE BAŞKANI SEÇİLMİŞLERDİ.
İkisinin de, Büyükerşen’e vefa borcu vardır. Zira, Büyükerşen lütufta bulunmuş seçilmişlerdi.
Mesele bunu idrak etmek.
Listelere yazdığı, İl genel ve belediye Meclis üyeliklerini de de durum böyleydi.
DSP meclis üyeleri çoğunluktaydı.
Kararlar meclisten teklemeden çıkıyordu.
Hatta meclis üyelerinin önemli bir bölümü, görevleri sadece ellerini kaldırmakla görevlendirilmiş gibiydiler?
Bunları listelere yazarken çok mu aradınız diye bazen takılıyordum.
*****
Tabii, o zamanlar deneyimli ve birikimli biri olarak, bunları baş başa kaldığımız zamanlarda da Hocamıza satır başları ile anlatmıştım.
HOCA VİZYONUNU KOYMUŞTU.
Daha akademi başkanlığı ve Anadolu üniversitesi rektörlüğünden beri kafasında nasıl bir Eskişehir olmalı vizyonu nu üzerine kafa yormuş dersine çalışmıştı. Tabii o günler de, sık sık belediye başkanlarına önermelerde de bulunuyordu.
*****
Başkan olunca, VİZYON belgesini sunmuştu. Seçim kampanyasında 26 söz ile yola çıkmış sonra bunu vizyon belgesi olarak stratejik planlarına yazmıştı.
Dile kolay.
O gün ortaya koyduğu stratejik plan belgeleri ve performans programları ile gerçekleşme oranlarını bugüne kadar okumamış, bilgi sahibi olmayanlar ortaya çıkıp konuşuyorlar.
Her 5 yılda bir planlar güncelleşti yeni versiyonları ile güncelleştirildi. Bunu performans programlarında görebiliyorsunuz..
Okuyanlar şunu kavrayacaklardır..
Eskişehir’in bu değişimini 25 sene öncesinden programlandığını göreceklerdir. Kurtuluş savaşının ilk işaret fişeği olan Eskişehir, bozkır bir Anadolu kenti olduğunu biliriz.
*****
Bir sihirli el değince neler olduğunu görmekteyiz. Kasaba görünümünden, somut olmayan kültür başkenti olmanın, orta Avrupa ölçeğindeki bir şehir yaratmanın altında, Büyükerşen’in imzası vardır.
Eskişehir’e deyim yerindeyse biçimlendirdi ve yeni bir kimlik kazandırdı. Onun için dünyada tanınırlığı artmış ve uluslararası pek çok alanda ödüller almıştır.
Fakat en önemlisi yaşlı dostu ve yaşanabilir şehirler temasında gerçekleştirilen proje uygulamaları ile şehir çok daha konforlu hale gelmiştir.
*****
Eskişehir iç turizmin gözdesi olan şehirlerden biri haline gelmiştir. Bu doğaldır. İç turizm zaten vardı ama, Eskişehir bu kadar gözde olan bir şehir değildi.
Her geçen gün cazibesini arttırıyor..
Onun için şehir görmeye geliyorlar. Büyükşehrin ne demek olduğunu eserleri ile anlatıyor.
Sosyal ve kültürel gelişmişliği yapılan sanatsal faaliyetlerle güncel yaşamınızda hissediyorsunuz.
Kentli olmanın ne demek olduğunu, nefes aldığınız ,yaşadığınızı hissediyorsunuz.
****
Eskişehir’e gelenler konaklayacaklar için otel bulamıyorlardı. Eskişehir at arabalarının cirit attığı bir şehirdi. Kasaba görünümündeydi. Yeşiltepe mahallesi vardı ama yeşili yoktu. Adı Çamlıca’ydı ama bir tane çam ağacı yoktu.
Yaşam bilemedin 6-7 caddeden ibaretti.
Bilinen merkez gezinti merkezi Hamam yoluydu. Orada da taşıt trafiği akıyordu..
Sihirli bir el dokundu..
MOTTO şuydu..
Hayal görüyorum yapıyorum..
Aslında VİZYON buydu..
Hayallerin kenti…
Dile kolay. Bu işler yapılırken çekilen sıkıntılar… Yapılan her olumlu eseri eleştiren çapsız muhalefet var.
****
Şimdi öylemi?
Eskişehir’i görmeye akın akın yerli turist geliyorlar. Kimler gelmedi ki… Say say bitmez. Eser siyaseti diyorlar ya. Her yer eserlerle dolu…
Birde son zamanlar diyorlar ki; Hoca ne yaptı?
EY muhalefet bu sözleri asla söylemeyin.
Neler yapılmadı ki?
Sizin, turizm bakanınız vardı da ne yaptı? Kızılinler bölgesi öylece duruyor.
****
Bir tarihte Türkiye’ye gelenler yabancıları ancak Büyük otelde konuk edebiliyorduk. Şehir fosseptik kokuyordu.
Binalar bakımsız, sokaklarımız pislikten geçilmiyordu.
Egzoz gazları şehri boğuyordu.
Şimdi yıldızlarla dolu otellerimiz, sosyal mekânlarımız, sanat merkezlerimiz var.
****
Avrupa ülkesinin büyükelçisi, konsolosları, uluslararası konuklar geldiğinde porsukta gondol ve bot gezisi düzenleniyor. Ulusal bayram günlerinde, Fener alayları yapılıyor...
Porsuk yeniden canlanıyor.
Gelenler gördüğü muhteşem manzaradan o kadar etkilenir ki…Dillerinden istemsiz bir şekilde şu cümle dökülür: Tanrı böyle bir kent yaratmış ve onunda başkanlığını Yılmaz Büyükerşen’e vermiş..
Bravo…
İşte o Eskişehir’i boz kırlıktan kurtarıp, bir dünya yaşanabilir kentlerin arasına sokan Yılmaz Büyükerşen kenti tam 24 yıldır yönetiyor.. Daha doğrusu, ömrünü vermiş bu şehre.
Daha yapacak çok şey var.
Yönetiyormuş gibi yapmıyor. Gece gündüz kafa patlatıyor.
*****
Eskişehir tarihin hiçbir döneminde, hiçbir zaman gündeme gelmedi… Şu laf çok söylenir. Bursa ile yarışan Eskişehir küme düşmüştü. Hâlbuki Bursa’nın tarihi ve doğal bir zenginliği vardı. Marmara bölgesinin en zengin tarihi ve kültürel ve inanç zenginliği vardı. Sıkça turlar yapılıyordu.
Eskişehir bir kasaba görümündeydi. Eskişehir bırakın Avrupa’ da, dünyada gündem olmayı kendi çevremizde bile, gündem olmadı.
*****
1992 yılından beri yanında olmanın onun ne demek istediğini idrak eden bir vizyon sahibinin yanında olmak, benim için çok önemliydi. Belki benim hiçbir zaman hocam olmadı ama, sanki her zaman hocam gibiydi.
Benim için bir ışıktı..O sanki Eskişehir’e gönderilmiş Mustafa Kemal’in bir virtüözü, Kemalist devrimimin güncel, modern versiyonuydu..
*****
Başta Porsuk Çayı ıslahı, temizliği ve çevre düzenlemesi olmak üzere Sazova Parkı, bulvar ve cadde düzenlemeleri, Kent park, Odunpazarı Evleri restorasyon ve düzenleme projesinin devam ettirilmesi, Balmumu Heykel Müzesi, cam müzesi, karikatür müzesi, Zühal Yorgancıoğlu moda ve tasarım müzesi ve bir çok müze projelerin yapılmasını sağlamıştır.
*****
Bu memleketin tozunu yutmuş hemşerilerim bilirler.
Hal..
Meyve ve sebze satışının toptan yapıldığı yer. O günlerde bağlar demiryolu geçidi kapanır, makinistler manevra yapıncaya kadar en az bir saat geçerdi..
Tam bir Hindistan görüntüsü. Arkasındaki derme, çatma beton ve demircilerin kaldıkları hanlar. Köprü altındaki karpuz sergileri, Mutallıp mezarlığın oradaki saman pazarı, atçılar kıraathanesi.
Gerçekten Eskişehir eskiydi. Dökülüyordu.
*****
HAL binası yenilendi fonksiyon kazandırılarak içinde tiyatro, nikah ve toplantı salanları, işyerleri sanat etkinlikleri ile, insanların sosyalleştiği mekanlar haline gelivermişti.
Eskişehir'deki altyapı ve su projeleri onun döneminde yapılmıştır. Eskişehir'deki Tramvay, bahçe, spor ve kültür ve sanat merkezleri onun döneminde yapılmıştır. Eskişehir en çok ziyaret edilen turizm merkezlerinden birisi haline Büyükerşen’in başkanlık döneminde gelmişti.
Hoca adeta, Eskişehir’i yeniden biçimlendirmişti. Değerlerimizi yitirmeden Eskişehir değişmişti.
Konforlu bir şehir olmuştu.
Vizyon dediğimiz buydu.