Aylardır yapılan bir eylem var.

Yapanlar TOKİ’den ev alanlar!

Çünkü mağdurlar.

Bu yüzden dernek bile kurdular.

Eylemlerini yaptıkları yer Ulus Anıtı önü.

Burada mağduriyetlerini haykırıp, yardım istiyorlar.

Peki, nedir mağduriyetleri?

Evvela geçmişte verilmiş hiçbir söz tutulmamış.

Bu bile başlı başına bir mağduriyet konusu ya neyse…

Örneğin yüzde 1 denilerek satılan konut için yüzde 10 KDV istenmiş sonra...

Sabit ödeme imkânı var denilmiş, ama taksit fiyatları uçmuşta uçmuş!

+++

Bu eylemler yapılırken, katıldığımız TV programlarında şunu söyledik;

“Mağdur olanlar Eskişehirli!

Başka illere gösterilen kolaylığın Eskişehir’e de gösterilmesi için destek olunmalı.

Bu desteği en fazla vermesi gereken de AK Partili kurmaylardır” dedik.

Kimse oralı olmadı.

Dahası var!

Eskişehirlinin yaşadığı sıkıntıyı CHP’li vekiller defalarca meclise taşıdı.

Pek çok kere ilgili bakana soru önergesi verdiler.

Önergeler cevaplanmadı bile!

Neden cevaplanmadığını da önceki gün Bakan Mehmet Özhaseki’nin Eskişehir ziyaretinde söylediği sözlerden anladık.

Çünkü Bakan’a göre, Eskişehir’de hakkını arayan TOKİ mağdurları, seçim öncesi mide bulandıran, ortalığı karıştıran ve hatta tozu dumana katmak için başkaları tarafından görevlendirilen kişilermiş!

Maalesef ki Sayın Bakan, Eskişehir’de TOKİ’den konut alanlar için bunları söyledi.

Maalesef ki Sayın Bakan, Eskişehirlilere hakarete varan sözler sarf etti.

Ve Maalesef Sayın Bakan, Eskişehirlileri kendilerine kumpas kuran, kendilerine karşı oyun oynayan bir kitle gibi gördüğünü söyledi ve kamuoyuna böyle gösterdi.

Neresinden bakarsak bakalım tarihe düşecek ve asla unutulmayacak sözler bunlar…

Dahası hepsi üzücü, her biri çok onur kırıcı…

Hiç olmadı Sayın Bakan hiç…

***************

HAYVANI SEVMEYEN İNSANI DA SEVMEZ!

Dünyada yaşayan tek canlı değiliz.

Yaşadığımız yeri paylaştığımız binlerce farklı tür var.

Kentlerde ise can dostlarımızla beraberiz.

Sokakta yaşıyorlar ve tek gayeleri hayatta kalabilmek.

Bunun için kendilerine korunaklı yerler, yemek, su ve tedavi gerekiyor!

Bu konuda çok hassas insanlarımız var.

Hatta örgütlenerek patili dostların tüm ihtiyaçlarını gideriyorlar.

Elbette zaman zaman yetersiz kalıyorlar.

Bu noktada belediyeler de devreye giriyor.

Özellikle Eskişehir’de Tepebaşı ve Odunpazarı Belediyeleri onlar için bakım ve rehabilitasyon merkezleri kurdu yıllar önce…

Gerekli bakımları yapılıp yeniden yanımıza salınıyorlar.

Duyarlı Eskişehir halkı da tüm bu çalışmaları destekliyor.

Hem bağışları ile hem de onları sahiplenerek belediyelerin bu mücadelesine katkı sunuyorlar.

Anlayacağınız;

Ortada hem belediyelerin hem de vatandaşların gönül birliği ile yaptıkları ortak bir mücadele var.

Ve bu gayret, şehrimizdeki can dostların da konforla yaşamlarını idame ettirmelerine olanak sağlıyor.

Onlar bizimle, biz onlarla yaşamaya devam ediyoruz.

Zira onlar evimizde, tramvayda, otobüste, parkta, sokakta her yerde bizimleler.

Ve biz onları çok seviyoruz.

Çünkü onları sevmeyen insanı da sevmez, sevemez!

Eskişehir’in hoşgörülü toplum olması hiçte boşuna değil yani…

************

KİM KAZANACAK KİM KAYBEDECEK?

Çok yakınlarda bir mahalli seçim var.

Parti ve adaylar harıl harıl çalışmada.

Herkes vatandaşa bir şeyler vaat etmenin derdinde.

Ancak!

Şunu şimdiden kimin kazanacağını ilan edelim;

“31 Mart’ta Eskişehir’de samimiyet kazanacak, halkçı isimler kazanacak, şehri vatandaşla birlikte yönetenler kazanacak”

Bize göre seçimin kilit noktası budur ve bunu Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç çok iyi tespit ediyor!

Bir konuşmasında şunu söylüyor Başkan Ataç;

“Biz halkın yanındayız. Gerisi bizim için teferruat.

Çünkü halktan korkmayan siyasetçi her zaman başarılı olur.

Bugün Tepebaşı’na gelip de geri dönen insanımız olmaz.

Ben 1999’da makamın kapısını bir açtım ondan sonra hiç kapatmadım.

Niye?

Eskişehirliler gibi güvenilir dostlarımız var. Biz birbirimize güveniyoruz. Arkamızı rahatça dönebiliyoruz.

Samimiyet var, sıcaklık var.

O açıdan lütfen bu seçimde çok şey vaat edenler var. Onları aramıza sokmayın. Çünkü biz yalan dolan, yolsuzluk bilmeyiz, bugüne kadar da kimseyi kandırmadık.”

Lafı uzatmaya gerek yok.

Başkan Ataç gerekeni zaten söylemiş.

Biz ise kimin kazanacağını söyledikten sonra kimin kaybedeceğini söyleyerek bitirelim;

“Yunus’un kentinde, şehrin değerleri ile kavga edenler, suyuyla toprağıyla mücadele edenler, farklı kesimleri ötekileştirenler, şehre yapılan hizmetleri kötüleyenler kazanamayacak!”

Bunu çok iyi biliyoruz…