30 Temmuz 2025 tarihinde açıklanan işgücü istatistiklerine göre işsizlik oranı 2025 yılı Haziran ayında yüzde 8,6 seviyesinde gerçekleşti. İstihdam edilenlerin sayısı 32 milyon 452 bin kişi, istihdam oranı ise yüzde 48,9 oldu. İşgücü 35 milyon 498 bin kişi, işgücüne katılma oranı yüzde 53,5…
Ben işsizlik oranı rakamına inanmıyorum. Neden inanmıyorum?
Elimde yaklaşık 20 adet cv var…
Kendilerine iş bulmam konusunda talepleri var…
Benim elimde bu kadar cv varsa düşünün kimlerin elinde kaç tane var?
ESO, ETO, OSB Başkanlarının ve AK Parti, MHP ve CHP il ve ilçe başkanlarının ellerindeki cv sayısını az çok tahmin edebiliyorum…
Belediye Başkanlarının masalarının çekmecelerindeki cv sayının ise yüzlü rakamların üzerinde olduğunu da tahmin ediyorum…
Bir Belediye Başkanı ile sohbet esnasında, “belediyeye iş için müracaat edenlerin yüzde 80’i üniversite mezunu” demişti…
Üniversite mezunları bile mezun oldukları dallarda iş bulamıyor…
Bunun nedeni anneler-babalar veya gençler, “bir üniversiteye kayıt olayım. Üniversite diplomam elimde olsun” düşüncesi…
Oysa bir meslek lisesine veya Sanayi Odası ile Organize Sanayi Bölgesinin ‘iş garantili’ mesleki kurslarına kayıt olup yaklaşık bir yıl eğitim almış olsalar kapı kapı dolaşıp iş aramak zorunda kalmayacaklar…
* * *
İş arayanlar iş kapısı olarak belediyeleri görüyorlar…
Belediyeler hangi birisini işe alsın…
Aslında Türkiye’de çalışmak isteyen her kesime iş var…
Ancak maalesef iş arayanların büyük çoğunluğu iş beğenmiyor. Çoğu kamu da çalışmak istiyor…
Gerekçe olarak, “iş güvencesi” diyorlar…
Aslında özel şirketlerde çalışan işini tam anlamıyla yapan işçilere baktığımda kamuda çalışanlardan daha iyi imkânlara sahip. Hem sosyal hakları hem de iş güvencesi açısından…
Özellikle de meslek lisesi mezunları…
Türkiye’de ara eleman sıkıntısı çok ciddi hissediliyor…
Kulakları çınlasın, yıllar önce Sanayi Odası’nın 6 dönem başkanlığını yapan Savaş Özaydemir ile o yıllarda yaptığımız sohbetlerde hep “ara eleman” sıkıntısına dikkat çekiyordu…
Aradan yıllar geçti bugünde aynı sorun yaşanıyor…
Bu devirde eğer bir meslek lisesi mezunu ve meslek sahibi iseniz organize sanayi de iş bulmak kolay…
Meslek Liselerinin önemi günümüzde daha da arttı…
Bu nedenle Meslek Liselerindeki eğitim kalitesi artırılmalı…
Tezgah çeşitliliği sağlanmalı…
* * *
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Haziran 2025 dönemi Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre, işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,2 puan artarak %8,6 seviyesine yükseldi. Böylece işsiz sayısı 52 bin kişi artarak 3 milyon 47 bin kişiye ulaştı…
İşsizlik oranı cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerde %7,1, kadınlarda ise %11,4 olarak tahmin edildi…
Haziran 2025'te istihdam edilenlerin sayısı 18 bin kişi azalarak 32 milyon 452 bin kişi oldu. Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı %48,9 olarak hesaplandı. Bu oran, erkeklerde %66,2, kadınlarda ise %31,9 olarak belirlendi...
Genç Nüfusta İşsizlik %16,2’ye yükseldi..
15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı, bir önceki aya göre 0,6 puanlık artışla %16,2 olarak gerçekleşti. Bu yaş grubunda erkeklerde işsizlik oranı %12,3, kadınlarda ise %23,7 oldu…
* * *
Bugün ülkeyi yönetenler Meslek Liselerinin sayılarını ve kapasitelerini artırarak her ilde hangi alanda, hangi dalda açık eleman sıkıntısı varsa o yönde eğitim verilmesini sağlamalıdır…
* * *
Karınca Kito
Mahkûmun biri, yalnız kaldığı hücre içinde bir karınca ile arkadaşlık yapar.
Kito adını verdiği bu karınca zaman içerisinde adamın talimatlarına göre hareket eder hatta takla atmayı bile öğrenir.
Mahkûm, insanların Kito'ya hayran kalacağını ve göreceği büyük ilgi sayesinde zengin olacağının hayalini kurmaktadır. Hapisten tahliye olduğu gün Kito'yu kibrit kutusunun içine koyarak bir kafeteryaya gider. Amacı insanların Kito'ya nasıl tepki vereceğini öğrenmektir.
Karıncayı kibrit kutusundan çıkaran eski mahkûm garsonu çağırır. Amacı garsona Kito'nun marifetlerini göstermektir. Garsona, "Masanın üstünde duran şu karıncayı görüyor musun?" diye sorar sormaz, garson elindeki bezle karıncayı alır ve"Atfedersiniz beyefendi" diyerek Kito'yu öldürür.
Her kişinin kendine ait değerleri ve inançları vardır. Bir kişi için çok önemli olan bir olay diğeri için pek de önemli olmayabilir. Kişileri kendi inanç sistemimize göre değerlendirirsek sorunlarla karşılaşabiliriz. Yapmamız gereken kişilerin inanç ve değerlerine saygılı olmak ve ilişkilerimizde kendimizi onların yerine koyarak hareket etmektir.
Altının değerini en iyi sarraf bilir.
(alıntı)