Rivayet olunur ki, Muhyiddinibn Arabî bir gün İskenderiye limanında gemiden un boşaltmakta olan hamalları seyretmektedir...

Baş hamal yüksekçe bir yere çıkmış sürekli talimat vermektedir:

-'Enes, evladım, çuvalı siyasetle tut…
-Malik, oğlum, çuvalı siyasetle taşı…
-Ahmet, yavrum, çuvalı siyasetle indir!'

İbn Arabî hamalbaşına yaklaşır ve 'çuvalı siyasetle indirmenin ne manaya geldiğini sorar…

Cevap: 'Siyasetle indirmek, çuvalı patlatmamaktır… Patladıktan sonra, döğünmenin faydası yoktur!'

…/…

İKTİDAR KAVGASI NE BABA TANIR NE OĞUL!

Son zamanlarda görülüyor ki bazı siyasetçiler 'Çuvalı ne siyasetle tutabiliyor, ne taşıyabiliyor, nede indirebiliyor…'

Baba, oğul, emmi, dayı, ahbap, çavuş derken siyasi arena ciddi karışmış durumda…

Siyaset hamalları unu üstüne başına bulaştırdı farkında değil… Belki de farkında…

Son zamanlarda baba-oğul, abla-kardeş yakıştırmalarını daha fazla duyar olduk… Bize 90'lı yılların sonu, 2000'li yılların başını hatırlattı bu durum…

Merhum Süleyman Demirel ile dönemin Başbakanı Tansu Çiller için Baba-Kız yakıştırmaları yapılırdı… Hatırlayın… Öyle tatlı/sert çekişmelere sahne olmuştu ki unutmak mümkün değil, unutan veyahut merak eden Google emmiden destek alabilir…

BABA-KIZ'DAN, BABA-OĞUL'A… PEKİ YA ABLA-KARDEŞ!

Merhum Demirel, o dönemki halefi Tansu Çiller ile su üstüne çok sonraları çıkacak bir tartışmaya girmiş, 1995 yılında kötü giden ekonomik tabloyu gündeme getirmiş 'Savaşta bile böyle enflasyon olmadı' diyerek hükümeti eleştirmeye başlamıştı…

Çiller'in yakın bir kurmayı 'Bunu Evren bile yapmadı, Demirel de yapamaz' derken, Demirel önce 'Baba-kız' yakıştırmaları için 'İktidar kavgası ne baba tanır, ne oğul' demişti…

Cumhurbaşkanı Demirel ve Cindoruk'u kastedip, üstü kapalı olarak 'Eski kapılar kapandı, Allahtan başka kimseye diyet borcum yok' demişti… (Bu bizlere yakın tarihte yapılan bir açıklamayı hatırlattı)

Mizahta vardı tabi; Uzakdoğu gezisini tamamlayarak dönen Demirel'in kendisini havaalanında karşılayan Çiller'e ilk tepkisi 'Yanmışsın' oldu. Çiller'in 'Seçim gezilerindeydim, dolaştım'' demesi üzerine Demirel yanıtı yapıştırdı: 'Evet sesin oraya kadar geliyordu.' Olmuştu…

17.05.2009'da ise DP kongresi 'baba' Süleyman Demirel'in desteklediği Hüsamettin Cindoruk ile 'kızı' Tansu Çiller'in desteklediği Süleyman Soylu'nun yarışına sahne oluyordu ki bu daha yakın tarih…

Ve tarih sanki tekerrür ediyor…

Lafı hiç evirip çevirmeye lüzum yok… Derdimiz bir cephe daha açmak, yangını körüklemek filan da değil zaten… O yangını körüklemeye gerek yok, zaten sönmez!

Türk milleti yaşanan baba-oğul, abla-kardeş siyasetini, kendine yeni ebeveyn arayan oğulları net görüyor… Hikayemizde de belirttiğimiz üzere un çuvalını patlatanların siyasetini zaten biliyor… Saraçhane şovunu zaten görüyor…

Daha detaylı yorumlarımı ES TV'de ki Sürmanşet programımızda zaten yapmıştık…

Hikaye ise Güvence arşivimde siyaset rafında bulunanlardandı… Siz okuyucularımızla da paylaşmak istedim…
Unutmadan, o masada Sayın Çiller'in elinden çok su içmişlerinde olduğunu unutmayalım…

Ezcümle, 'İktidar kavgası ne baba tanır ne oğul, ne abla ne kardeş'
Lafın tamamı da çocuğa söylenir zaten…
Ves'selam…

…/…/…/…

BİR ÇİFT YÜREK…

'Kendini, kendi kendine araştır, keşfet. Başkalarının senin yolunu senin için belirlemelerine izin verme.' Demiş bir Aborjin…

Aborjin deyip geçmeyin efendim, kendi tabirleriyle 'Gerçek insanlar' hakikaten farklı emmiler, teyzeler!

Amerikalı bir kadının Avustralya'da yaşadığı ruhsal yolculuğun öyküsünü okumuştum üniversite sonrası… 2000 yılıydı sanıyorum…

Etkilenmiştim hayatlarından…

Göçebe kültürden Aborijinler eşliğinde, kabilenin kendilerini adlandırdıkları şekliyle, Gerçek İnsanlarla birlikte dört ay boyunca, çölün çorak coğrafyasındaki bitkiler ve hayvanlarla uyum içinde yaşamayı öğrenen bir kadının etkileyici kısa hikayesi…

Kitap tanıtımlarında; 'Olağandışı insanlardan oluşan bu toplulukla birlikte yaptığı yolculukta Morgan, bu insanların 50.000 yıllık kültürlerinin felsefesi ve bilgeliğiyle tanışır. Macerasının ilk gününden itibaren bu çetin yolculuğun zorluklarıyla mücadele etmek zorunda kalır. Dayanıklılığının her gün sınandığı bu zorlu yolculukta, karşılaştığı her zorlukta birlikte ruhu da değişime uğrar. Aborijinler onu, büyük bir alçakgönüllülükle kendilerinden biri olarak kabul eder ve onun şefkat dolu öğretmenleri olurlar.' Diye anlatılıyor…

Bir kitapsever gazetesinde 'Batıyı Sarsan yürek!...' olarak ta tanımlamıştı bu kitabı, net hatırlıyorum… Dibine dek te haklıydı…

Bir fikre göre de Şamanizm esintileri görülüyor…

YİTİRDİK Mİ GEÇMİŞİ!

Son dönemlerde insanoğlunun yitirdiği birçok şey/güzellik olduğunu düşünenlerdenim…

Onlardan bir tanesi de maalesef geçmişi… Milyonlarca insan çoktan yitirdiği geçmişini merak ediyor, fellik fellik arıyor, lakin bulamıyor…

Eğer ki etrafınızdan uzaklaşmaya, çevrenize yabancılaşmaya, kendinizden kaçmaya başlamışsanız mutlaka okuyun derim… İçinize açılan bir kapıyı emin olun bulacaksınız…

'Hayat dört mevsim' derler, hatta daha azı…
İnsanlar yoğun ve yorgun…
Zaman dursa da geçen insan…
Türlü türlü güzelliklerin yanı sıra sıkıntılı gönüllerde var kalabalıkta yalnız…

Gün içinde hayata kısada olsa ara verip okumak, inanıyorum ki iyi gelecektir insanoğluna...

Kitaplığımı karıştırırken alt raflarda çığlık atarken rastladım 'Bir Çift Yürek' kitabına… İlk Yayınlanma Tarihi 1990… Yazarı ise Marlo Morgan… Macera türü kitapları severler için harika bir kitap… Bugüne dek birçok kitap ismi zikrettim, tavsiye ettim…

Bunu da onların arasına katıverin derim… Bende sizlerden tavsiye beklerim…

KİTAP OKUMAK… HAYATI OKUMAK…

Bazı kitaplar vardır değiştirir okuyan insanı… Hayatı öğretir… Başka bakar insan okuduktan sonra… Sadece bir kitap özelinde konuşmuyorum, fırsat buldukça okumanızı tavsiye ediyorum…

Güvence der ki;

Kitap okumak, bir nevi binlerce ruhla eşdeğer olmaya benziyor…
Kitap okumak, hiç tanışmadığınız yüzlerce karakterlerle özdeşleşebilmek demek…
Kitap okumak hayatı okumanın bir diğer adı olsa gerek…

Eğer sizi tamamlayacak, kalbinizdeki boşluğu dolduracak birisini arıyorsanız hiç vakit kaybetmeyin, sarılın kitaplara okuyun, okuyun, okuyun…
Menfaatsizdir onlar, karşılık beklemez, verir!
OKU doğru yere atmak için lütfen OKUYUN efendim…

Naçizane bazı kitapları tavsiye ederim, sizlerden tavsiye beklerim…
Lütfen okuduğunuz, okuyacağınız kitap isimlerini yorum hanesine yazıverin…
Ves'selam…