Eskişehir'in kanayan yarası! Taksiler gündemden düşmüyor...
Türkiye gelişip büyüyünce, şehirlerde büyüdü. Dünün şehirlerindeki merkez ve çevre noktasında maksimum 5 km iken, bu gün 25 km kadar çıkıyor. Kentler geliştikçe, buna uygun ulaşım sistemleri de aynı gelişmeyi sağlayamadı. Yasa koyucunun öngörü yetersizlikleri, gelişmeleri zamanında öngörememeleri nedeniyle geçmişten gelen bir kriz geliyor ve patlıyor.
Siyaset kurumu bunu radikal bir biçimde çözmesi gerekirken çözümsüz bırakmayı alışkanlık haline getirmiş.
****
TİCARİ TAKSİLERİN DURUMU SÜRÜNCEMEDE KALMIŞ..
Keşke her şey bu kadar güzel olsa. Olmuyor. Yıllardan beri süre gelen bir sorun. Ticari taksilerin durumu. Aslında minibüslerde de benzer bir sorun var.
Tıpkı gecekondulaşma, kaçak yapılaşma, plansız ve programsız gelişmenin sonucunu bu günlerde daha çok hissediyoruz.
EBB bütçe komisyon başkanı meclis üyesi, Mustafa Önder ses getirecek açıklamada bulundu, önemli bir konuyu gündeme getirdi.
Gündeme getirdiği konu, 263 tane yeni ticari taksi ile ilgiliydi.
Plaka hakkı diye bilinen bir konu başlığı vardı.
Aslında sorun derinleşmiş bir sorun. 2020 yılına kadar taksilerin kullanım ve plaka hakkının taksicilerin kendi mülkiyetindeydi… Bazıları bunu plaka hakkı diyor ve bir menkul kıymet gibi piyasada alınıp satılıyordu.
Piyasada adı taksi plakası olarak geçiyordu ve bir yatırım aracı olarak görülüyordu.
*****
Taksi mülkiyet olur mu? Olur tabii…
Kendi kullanımız için aldığınız araç, sizin mülkiyetinizdedir ve sizin tasarrufunuzdadır. Bu araçla, siz ticari bir kazanç elde edemezsiniz.
Ticari taksi diye kullanılan araçlar ise, kendilerine belediyelerin belirlediği noktalarda durakları vardır. Ticari plakaları tahsisli taksiler bu duraklara tahsis edilmiştir.
Yıllık vergilerini verirler.
Belediyelerin belirlemiş olduğu uygulama yönetmeliklerine bağlıdırlar. Çünkü belediye, mücavir sınırları içerisinde hizmet alanından yollar ve duraklardan, 5216 ya göre sorumludur. Şehir içi ulaşımında büyükşehir belediyeleri tam yetkilidir.
Gerçek taksici esnaf ekmeğini bundan kazanır. Bazen, sürücü de çalıştırır. Ekmek teknesidir onun. Yıllar geçer aracı eskir. Kredi çekerek yeniler. Bazen ihtiyaç nedeniyle de devir eder.
Peki, sorunun kaynağı nedir?
Sayıştay kararı. Her şeyi değiştirmiş. Camia huzursuz. Kararın içeriğinde de çelişkili, net olmayan maddeler var. Huzursuzluk buradan kaynaklanıyor.
Peki, geçmişteki mevzuata uygun olarak kazanılmış bir hak, Sayıştay kararı ile yok varsayılabilir mi?
Bu konu oda başkanlarını yakından ilgilendiriyor. Yıllardan beridir oturdukları koltuklardan kalkıp bi zahmet ilgilensinler.
İşin esasını Mustafa Önder dillendirmiş;
“TAKSİ KONUSU KANAYAN BİR YARA HALİNE GELDİ”
Taksilerin mülkiyet durumunun 2020 Sayıştay kararından sonra değişti. “Taksi konusu kanayan bir yara haline geldi. Bu konu hakkında anayasa mahkemesinin bir mahkeme kararı var.
1960’tan bu yana taksilere kullanım ve plaka hakkı, bir hak gibi verildi. Bunlar taksicilerin kendi mülkiyetinde gibi addedildi… Fakat 2020 yılı Sayıştay yazısında deniyor ki; taksi plakaları taksicilerin mülkü değildir, belediyelerindir ve bunlar geri alınacak, ihaleyle geri verilecektir.
Bunun yasal tabanı tam oluşturulmadan; “hangi şartlarda, ne kadar sürede veya geri alacak mıyız? Almayacak mıyız?” bunların net bir açıklaması yapılmış değil.
“1998 yılına kadar taksi plakaları taksicilerin mülkiyetine verilmiş. Bizim belediyemiz, Yılmaz Büyükerşen başkanlığında şimdiye kadar taksi plakası vermemiş, geri almamış, ihale açmamıştır ve çoğaltmamıştır”
Sayıştay kararındaki maddelerin net ifadeler içermiyor, “Taksi plakalarını geri almaktan ziyade, UKOME’ nin uygun gördüğü bir öngörü var, tavsiyeleri var.
Eskişehir’in nüfusuna bağlı olarak Eskişehir’de 263 yeni taksi verilmesi yönünde. Bunu da ihaleyle verilmesini öneriyor. Bunun komisyonumuzda bekleme nedeni; bugüne kadar kazanılmış hak olan ‘taksicilerimizin plakalarını’ geri al diyen bir Sayıştay uygulaması ve Anayasa Mahkemesi var.
Dolayısıyla bizler, belediye olarak tam bir yasal tabana oturtmadan, ne yapacağımız bizlere yasal çerçevede belirtilmeden hareket etmemiz mümkün değildir. Çünkü burada mağdur olacak bir esnaf kesimimiz var,
Dolayısıyla yasayı uygulamak zorundayız ama bize apaçık bir yasa henüz önümüze konulmamıştır. Hangi şartlarla yasayı uygulayacağımız bakanlık tarafından iyi irdelenip, tam bir zemine oturtularak kimsenin mağdur olmayacağı şekle getirilmesini beklemekteyiz. Bu belediyenin çözebileceği bir sorun değil, biz uygulayıcıyız, icracı makamız…
“TAKSİCİ ESNAFININ BÜYÜK MAĞDURİYETİ VAR”
Mustafa Önder; “Taksici esnafımız, bugüne kadar kendi mülkü olarak gördüğü taksisini bir anda kaybedeceğiyle yüz yüze gelecek. Bunun çözüme ulaşması lazım. Sadece kendi fikrim olarak şunu söylemek istiyorum, 63 yıldır böyle bir düzenleme düzenlenmemiş, birkaç sene önce ‘bu taksi plakalarını ömür boyu veremezsin, sadece tahsis edebilirsin’ diye bir uygulama konuldu.
Bugüne kadar neden böyle bir şey tespit edilmedi? Burada taksici esnafının büyük mağduriyeti var
Konu önemli ..Yarın bu olay bir şekilde patlar. Bir an önce yasal bir düzene oturtulması lazım.
Bunu hatırlatıyor önder. Bakalım AKP’ li odalar konuyla ne kadar ilgilenecekler.
Milletvekillerinin bu konu başlıklarından haberleri var mı?