Yaptığı transferlerle sezona şampiyonluk hedefiyle başlayan Eskişehirspor, son derece önemli karşılaşmada lider Uşakspor karşısında bir puanla yetindi…
Yine sezona şampiyonluk parolasıyla başlayan renktaşı Uşakspor ise, 4 maçtan 12 puan toplayarak yenilgisiz ve kalesinde gol görmeden liderlik koltuğunda oturuyordu…
Eskişehirspor ise henüz sezon başı olmasına rağmen yenilgiyle de tanışmış ve 4 maçta 9 puan toplayarak 4’üncü sırada yer alıyordu...
Karşılaşma öncesi “maçın skoru ne olur?” diye 7’den 70’e kime sorduysam “Kesin Eskişehirspor yener” demişlerdi…
Bu yorumu yapanlara;
“Siz Siyah-Kırmızılı takımın maçı kazanacağını gönülden mi söylüyorsunuz? Yoksa gönlünüz öyle mi istiyor” dedim…
Çoğunluk, “Gönlümüz öyle istiyor. Ama gerçek muhasebe yaptığımızda galibiyet zor” dediler…
“Galibiyet zor” diyenlere bende katılıyordum…
Sezon başından beri Siyah-Kırmızılı formayı giyen futbolculara bakıyorum içlerinde gerçekten yetenekli olanları var…
Ama sıradan olanlar da var…
Bu durum ister istemez insanı düşünceye sevk ediyor: O futbolcular nasıl transfer edildi?
Kim veya kimler izlediler?
Ya da kimler önerdi?
Sezon başlamadan önce transfer döneminde Teknik Direktör Serdar Göçerler’in kardeşinin menajer olduğu, Eskişehirspor’a futbolcuları onun gönderdiği iddia edildi…
Serdar Hoca tabiki bu iddiaları yalanladı…
Doğrudur veya yalandır…
Ancak şehir dışından gelerek sözleşme imzalayan futbolcuların kalitesine baktığımda Eskişehir’de en az onların seviyesinde 20 futbolcu sayabilirim…
Hepsi de öz be öz Eskişehir çocuğu…
Her biri sözleşmeye; “siz ne takdir ederseniz kabulüm” diyecek çocuklardı…
Onlar görmezden gelindi…
Veya BAL Ligi’nde şampiyon olan takımın omurgası bozulmadan bazılarını kulüpte tutarak 25 yerine 5-6 yetenekli ve kreatif (yaratımcı) futbolcu ile transfer kapanırdı…
Bugünkü kadar da ciddi para harcanmazdı…
2 Eylül ve Anadolu Spor Kulüplerinde geçen sezon göze batan futbolcular vardı…
En azından onlar alınabilirdi…
Zaman zaman köşemde bu konuya da değinirim; Bu şehirde maalesef kent milliyetçiliği diye bir şey yok! Sivil toplum kuruluşlarının başlarında oturan ferd-i vahitler ne yazık ki kendi değerlerine pek sahip çıkmıyorlar...
* * *
Gelelim Serdar Hocaya…
Sezon başından beri takıma bir oyun anlayışı yerleştiremedi…
Belirli bir oyun planı yok!
Oyunu okuma, oyun içinde farklı varyasyonlar uygulama gibi yaratıcı girişimleri yok.
En önemlisi de oyuncu değiştirmede (aksayanlar, yorulanlar) oldukça geç hamle yapıyor...
Bu takımın başında Serdar Göçerler değil de alt yapı hocalarından birisi olsaydı o da aynı sonucu alırdı…
Serdar Hoca’nın takıma ruh, heyecan ve bir oyun anlayışı yerleştiremediği açık seçik ortada…
İzmir’in zayıf ekibi Çoruhlu’ya yeniliyorsun…
5 maçta tek galibiyeti var o da Eskişehirspor’a karşı…
O galibiyeti olmasa ligin son sırasında yer alacak...
Kendi sahasında kardeş kulüp Anadolu Spor karşısında zorlanıyorsun ve 2-1 zor yeniyorsun…
Altay’ı tesadüfen yeniyorsun…
İzmir’in köklü takımı Siyah-Beyazlılar puan sıralamasında 13. sırada. Tek galibiyeti yok…
2 beraberlik 3 mağlubiyeti var…
O nedenle Altay karşısında tesadüfen alınan galibiyet abartılmamalı…
Uşakspor, Eskişehirspor’dan çok üstün bir takım değil…
Liderlik koltuğunda oturuyor…
Neden?
Kolektif futbol oynuyor, iyi pas yapıyor, topu ayağa oynamasını beceriyor…
Bu yüzden lider…
Teknik Direktör Ergün Penbe…
UEFA Pro lisans diplomalı…
Galatasaray, Gaziantep, Gençlerbirliği takımlarının formalarını giydi…
Tecrübeli teknik adam…
Pazar günü Eskişehirspor karşısında futbolcuları sanıyorum Eskişehirspor’un geçmişteki başarılarından yani görkemli mazisinden ve adından dolayı ürkek futbol oynadı…
Eğer; ‘biz bu maçı kazanacağız’ düşüncesi ile sahaya çıkmış olsalardı Eskişehir’den bir puan yerine üç puanla dönmeleri hiçten değildi...
Deplasmanda hem de grubun şampiyonlukta iddialı takımı Eskişehirspor karşısında aldıkları bir puan da onlar için son derece anlamlı…
Eğer Siyah-Kırmızılı takımın başında daha deneyimli bir hoca olsaydı Uşakspor’u Eskişehir’den puansız gönderebilirdi…
Eskişehirspor başkanı ve yönetim kurulu üyeleri 5 maçta alınan 10 puana ve oynanan futbola bakarak Teknik Direktör Serdar Göçerler’i başarılı buluyorlar mı bilmiyorum…
Ama ortaya konulan futbol anlayışı değişmez, bugün oynanan futbolun üzerine konulamaz ise Siyah-Kırmızılı takım sezon sonunda hem şampiyonluk hayal olur hem de play-off’a bile kalması hayal olur…
Son olarak ligler henüz başlamadan önce yazmıştım…
Tekrar ediyorum…
Teknik Direktör Serdar Göçerler kalibresinde (ayarında) Eskişehir’de en az 10-15 kişi var hatta daha iyisi de var…
Başkan ve yönetim sezon başında bunları maalesef araştırmadan, sormadan, görmeden hamleler yapmış...
Onlardan birisi takımın başında olsaydı büyük olasılıkla durum daha farklı olabilirdi…
* * *
Karşıyaka’nın puan kaybettiği haftada alınamayan 3 puan, camiayı bir kez daha hayal kırıklığına uğrattı. Maç sonunda teknik direktör Serdar Göçerler, tribünlerden yükselen istifa seslerinin hedefindeydi. Taraftar artık net bir oyun planı ve taktiksel disiplin istiyor…
Eskişehirspor pazar günü deplasmanda Ayvalıkgücü Belediyespor ile karşılaşacak. 5 puanla 10 sırada. Bir galibiyet 2 beraberlik 2 mağlubiyeti var…
Ayvalıkgücü karşısında kaybedilecek puan veya puanlar Serdar Hoca’nın Eskişehirspor’da kalıp kalmayacağını da belirleyecek çok büyük olasılıkla…
* * *