Kolay değildir koltuğu bırakmak…

Yılmaz Büyükerşen'in MART ayı son kez yer aldığı Büyükşehir Belediyesi meclis toplantısında veda konuşmasında yaşamın ders notlarından alıntı yaparak uzun konuşmasında hayat dersi verdi. Elbette yaşamı 45 dakikaya sığmazdı…

Ders notlarından satır başları;

-  "Hak, hukuk ve adaletten ayrılmayın"

- 25 yıldır Belediye Başkanı’yım elbette beğendikleriniz, beğenmediğiniz proje ve icraatlar olacaktır. Kul kusursuz olmaz. Benim de muhakkak yanlış yaptığım işler olmuştur, bazılarınızın hoşuna gitmeyen projelere imza atmışımdır. 

- Hiçbirinize kırgın değilim. Eğer mecliste sesimi yükselttiysem, kalbinizi kırdıysam özür dilerim.

- Elbette siyasetin içinde olacaksınız. Siyasette ve demokraside hak, hukuk ve adalet üzerinde durmaya devam edin.

- Hayatın her aşamasında da denge çok önemlidir. Demokraside de, Cumhuriyette de dünyada da her şey denge üzerine kuruludur. Hepinizi çok seviyorum, hoşça kalın.”

Konuşmaların ardından Ataç ve Kurt, Başkan Büyükerşen’e teşekkür plaketi ve çiçek takdim etti. AKP gurup başkan vekili ve bazı ilçe belediye başkanları konuştu.

*****

Ancak veda etmedi aslında. Politika virüsü girdimi çıkmaz sözünde haklılık payı var. Fakat şimdi BİO 6 teknolojisi ile bu virüse karşı aşı geliştirilmiş… İlk önce enterne ediliyorsunuz. Sonra aşılanıyorsunuz.

Oryantalist politikanın temelinde mesleksiz insanların kendilerini çok önemli zannetmeleri yatar. Oryantalist politikacılarda yüzlerce masklar vardır. Her sahnede farklı rol keserler. Siyasete bilgi ve etik değerler değil paçozlaşmış, ruhları esaret deryasında gelgitleri yaşarlar…

 İyi eğitimli insanlar için bu dünya bir çilehanedir…

VEDA sonrası el öpme seansı gerçekleşti.

AKP’li meclis üyesi Özlem YALÇIN ile veda….

Bir efsane sanki güle güle sana yolun açık olsun der gibi yolcu edildi. Daha koltukta oturma hakkı var. Son 10 gün. Meclis oturumu, Büyükerşen’in uzun süre ayakta alkışlanması ile sona erdi.

AÇILAN MEKTUP

100. Yıl Camisi ve Şehitler Anıtı oldu

Büyükerşen Saygı Öztürk’e 14 Mart’ ta açılmak üzere canlı yayında zarf vermişti... Merak ediliyordu için de ne var diye. Zarf açıldı.

Yılmaz Hoca kendisini anlatmış. Bizim bildiğimiz şeyler. En önemli iki eserinden biri şehitler anıtı ve Asri mezarlıkta yaptırılan 100. Yıl Camisi.

Şehitler anıtının kitabesinde, Mehmet Akif’ in Çanakkale şehitleri için yazdığı şiirden “gömelim seni tarihe desem sığmazsın” satırı yer alıyor. Burası yeni şehitlik olacak…

100.YIL CAMİSİ VE TESİSLERİ DUALARLA AÇILDI

Caminin giriş kapısında yazılmış.

OKU

Alak suresinin ilk 3 ayeti. Anlamı şöyle. Yaradan rabbinin adıyla oku… O insanı alaktan yaratmıştır. Oku! Kalemle yazmayı öğren. İnsana bilmediğini bildiren rabbin sonsuz kerem sahibidir.

İlk vahyin “oku” emriyle başlaması ve bu emrin iki defa tekrar edilmesi, okumanın ve bilmenin dinde ve insan hayatında ne kadar önemli olduğunu anlatır… Tabii bu okumalardan ne anlarsınız bilmem ama anlatılmak istenen, kozmik bilgiyi okumak, sorgulamak ve akıl ile şifreleri çözmek anlamını taşır.

ESKİŞEHİR'E YAKIŞAN BİR DOKUNUŞ DAHA!

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin Asri Mezarlık’ta hizmete sunduğu “100. Yıl Camisi ve Tesisleri”, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in katıldığı törenle hizmete açıldı. Özel, eserin tüm CHP'li belediye başkanlarına örnek olacak bütünleşik bir kompleks olduğunu belirterek Büyükerşen’e teşekkür etti.

İçinde morg var.

Açık kapalı otoparklar, geniş alanları, abdest alma mekânları, gasilhaneler cenaze nakil araçları, kısacası yok yok…

Taziye evi var. Çay ocağından ikramlara ve hocaların taziye dualarını yapacakları imkânlara kadar her şey ayrı ayrı düşünülmüş. Cami post modern bir mimari ile iç tasarımı çok hoşuma gitti. Örnek bir cami. Mimari tasarımını da mimar Sayın Simge Battal ve ekip arkadaşları tarafından çizilmiş. Sadeliği ile dikkat çekiyor. Tam anlamıyla “TEVAFUK” etmiş…

Camii içi ferah. Konfor üst seviyede…

Cuma’da Özgür Özel, İl başkanı Talat Yalaz ve Yılmaz Hoca aynı safta   namazımızı eda ettik.. Hoca hutbede, Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına şükür duaları edildi.

Yılmaz hoca kendisi Özgür Özel ile yakından ilgilendi ve ek binanın detaylarını gösterdikten sonra yolcu etti.

*****

Çok yıllar önce mezarlığın kurucusu olan Selami Vardar ve Aydın Arat’ın kamulaştırmaları geldi aklıma. Hocamla hasbihâl ettiğim bir sırada notlarımın arasında yer alan ve önemsediğim bir konu vardı.

Asri mezarlığa bir ufacık ibadet yeri ve çevre düzenlemesinin yapılması idi... Çünkü cenaze defin işlemleri sonrası, mezarlığın dışında verilen ikramlar çok hoş görünmüyordu. Bir kaos oluşuyordu…

Caminin toprak halinden bitinceye kadar geçen süreçte her safhasını gördüm… Çünkü vefat nedeniyle mezarlığa geldiğimizde bir sanat eserinin yükseldiğini görüyorduk.

Benim bile hayallerimin ötesindeydi.

Emeği geçemler teşekkürü çoktan hak etti…

Hocamızda ilgisini hiçbir zaman esirgemedi. Hemen her gün gelişen safhalarda bilgi alıyor, gidiyor ne durumda olduğunu görüyordu.

Bir efsanenin veda projesi bile anlamlıydı…

Cumhuriyetimizin 100. Yılında önemli bir eser. Ben olsam saraya başkaldıran ve milli kurtuluş hareketine verdiği fetvalarla destek olmuş Atatürk’ün ilk Diyanet işleri olan Mehmet Rıfat  Börekçi adını verirdim…

2ncisi de Esentepe mezarlığının yeniden gözden geçirilip buraya da bir ibadet merkezi yapılmasıydı. Zira çok eski bir mezarlık. Hocamızın da aile mezarlığı orada.

Gerçekten çok ciddi bir ilgiye, bakıma ihtiyacı var. Hatırlatayım dedim.