Metropolün Temmuz ayı araştırmasında ilginç sonuçlar var.
Kararsızlar dağıtılmadan, CHP'nin oyu %23,8,AKP %23,1, MHP %3,8, İyi Parti 3,8. Ama bunlar kararsızlar dağıtılmadan İyi Parti ve Zafer Partisi 5. Neden bu kadar düşük bu oranlar çıkıyor?
Diğerleri ise ortada yoklar?
Siyasiler toplumun ilgisini neden yeterince çekemiyor? Seçim zamanıolmadığı için mi böyle yoksa başka etkenler de var mı s? Şimdi seçim zamanına göre normalde birazdüşük çıkması normal sayılabilir? Yani seçim zamanlarıyla anketlerin yapıldığı dönemler arasında bir düşüklükolabilir. Fakat bu çok düşük. Yani Dem Parti'nin 5, MHP'nin 3, AK Parti'nin 23, CHP'nin 23 falan olması. Bunun birkaç tane nedeni var. Birtanesi siyasetçilere olan güven giderek toplumda büyük bir erozyona uğruyor.
Anlaşılması gereken şu? Ülke siyaseti aynı anda büyük bir anomali döneminden geçiyor..
Yani siyasetçilerin bütünü aynı anda birgüven kaybına uğruyorlar.
Elbette bunun nedenleri var. İnsanlar artık partilerin Türkiye'nin çıkarını, yararını düşünmediğini, daha çok kendikoltuklarını birinci öncelik yaptığını, bu anlayış giderek insanlarda yerleşiyor. Onu araştırma sonuçlarından ve yorumlardan da görüyoruzzaten. Artık hiçbir siyasetçiye güvenmiyorum. Hiçbirinin bu ülke için çalıştığına inanmıyorum diye açıkça söylüyorlar.

BU SESLERE SİYASİLER NE KADAR KULAK VERİYOR?

Bir neden bu. Diğer bir neden de toplum yani bu partilerin herbirinin bir kalıba girmiş olması ve diğerinin bazı yani toplumun bütününehitap edebilecek bir dil oluşmuyor bir şekilde.
Tekelci bir anlayış her yerde var.
Zavallı demokrasimiz o kadar çok hırpatıldıki!
İl önce askeri darbelerle, sonra sivil darbelerle?

HERKES SÖZDE OYUN KURUCU?
Kimisi milliyetçiliğe oynuyor,kimisi muhafazakârlığa oynuyor, biri Kürtçülüğe oynuyor, öbürü diyelim kiişte Atatürkçülük, ya da buna benzer seküler değerlere oynuyor.
Onlarda yarım yamalak, el yordamıyla yapıyorlar.
TOPLUM ARADIĞINI NEDEN BULAMIYOR?
Partiler ve liderleri toplumdaki bu değişimleri, bu hassasiyetleri pekdikkate almıyorlar. Çünkü partiler daha çok kendi seçmenlerini birinci öncelik olarak dikkate alıyorlar.
Yani konsolide edilen kemik seçmen meselesi var ya. Örneğin Zafer Partisimilliyetçi dalga üzerinde yürümek istiyor. Orayı küstürmemek için muhtemelbir açılıma, kendi tabanından korktuğu için izin vermiyor.

Ya da diyelim ki, CHP'nin ana bir seçmen, muhalif seçmendediğimiz bir ana damarı var. Onun dışındaki hassasiyetleri, onun dışındaki seçimin de dikkatini çekecek adımlar atamıyor.

SİYASET YIPRANDI..
AK Parti'nin durumu zaten iktidar ve yıpratma sebebiyle ortada. Burada hepsi açısından sorgulanmasıgereken temel soru var.
Partiler niye toplumun ilgisini çekemiyorlar? Bunun bir diğer nedeni deTürkiye'de siyasetin iflası. 2017’ de yapılan seç anayasa değişleri ile yani rejim değişikliği ile beraber, siyasi partiler yani çok partili demokrasi Türkiye'deiflas etti.

DEMOKRASİ ÇOKTAN RAFA KALDIRILDI!

Aslında demokrasi ve hukuk devleti çoktan rafa kaldırıldı. Bunu en veciz şekliyle eski adalet bakanı ve TBMM başkanı Cemil Çiçek dile getirmişti..
Kendi yargımızı yarattık..

Nasıl ki AK Parti ülkeyönetiminde değil diyorsak, nasıl ki, MHP olup bitenden Devlet Bahçeli'nin bildiğikadar haberdar değil diyorsak, artık yeni süreçle beraber artık “Öcalan” dahabelirleyici bir aktöre döndü.

DEM NE YAPMAK İSTİYOR?
DEM ise, seçmenin hassasiyetlerini duymaz halegeldi diyorsak, CHP'de İmamoğlu'nun oyu nasıl ki CHP'dendaha yüksek veya Mansur Yavaş'ın oyu CHP'den daha yüksek çıkıyorsa, bütünbunlara baktığımızda çok partili demokrasi de bir iflas yaşıyor.

İnsanların zihninde doğal olarak, partinin mevcut rejim içerisinde tek başına birpartinin sorunları çözemeyeceğini, tek başına bir partinin bir aktöre dönüşemeyeceğini,tek başına bir partinin bu yıkımın altından kalkamayacağına dair bir kanaati var. Buda doğal olarak isteristemez tek adamları daha büyük aktöre dönüşüyor.

İşte, Ekrem İmamoğlu'nun, Mansur Bey'in adı geçiyor.
Özgür Özel’ de bir Lider olarak doğal aday... AK partide sadece Recep Tayyip Erdoğan var.
2. bir aday şimdilik yok..
Geriye kalan partiler desanki böyle siyasette bir garnitür gibi duruyor.. İşte, %3 alacaklar, %5 alacaklar, %7, alacaklar,

SİYASET KURALSIZLAŞTI..
Benim yıllardır verdiğim bir metafor vardır.
Türkiye eskiden siyasette karate yapılıyordu. Şimdi,kuralsız kafes dövüşüne dönüldü.
Partiler, hala karate yapmaya devam ediyorlar. Ama MHP’ nin desteğiyle tek adam rejimi kurulmuş.

Erdoğan bütün yetkileri almış. Erdoğan devleti, valiyi, rektörü, Tümenkomutanını, Tugay komutanını, kaymakamı, okul müdürünü neredeyse her yer parti devletine dönüştürülmüş.
Hukuk külliye rejimi için çalışmıyor.

AK Parti Genel Başkan Yardımcıları süreçtenhaberleri bile yok. Birçok konu başlığı kâğıt üzerinde işlevsiz olarak duruyor. Külliye duruma tam hâkim. Ak partililer. Birçok olaydan medyadan haberdar oluyorlar. Külliye oligarşisi le Teşkilatlar arasında çok ciddi bir klik çatışması var..