Hatırlayın. 3 yıl Kurtuluş Pazar yeri meselesi halkın gündemindeydi.
Büyükerşen döneminde depremde yıkılma riski olduğu gerekçesiyle yıkılmıştı. Yer şehrin göbeğinde. Rantı en yüksek yer.
Güzel bir proje geliştirilmiş şehre kimlik kazandıracak bir projeydi..
Hoca bizlere projesini anlatmış ve görsellerini paylaşmıştı...
Yer hazinenin. O zamanlar büyük şehir değildi. Pazar yeri olarak tahsis edilmişti. İlk yapıldığında beton galeriler olarak yapılmış, ara yollarında mıcırlar serilmişti.. Sonra betona alınmıştı.
İlk dönemlerde ihtiyaca cevap veriyordu. Zamanla şehir büyüyünce ihtiyaçlar da büyüdü..
1994 yılında ki yerel seçimlerde DYP’ den ilk büyükşehir belediye başkanı olan Aydın Arat döneminde kapalı Pazar yeri talepleri gündeme geliyordu. Bu talep belediye başkan adayları tarafından seçim vaadi olarak seçim beyannamelerinde de yer almıştı. Büyükşehir belediye meçline gelen kurtuluş pazarının yıkılıp yerine daha modern bir sabit Pazar yapımı maddesi oy birliği ile kabul edilmişte.
Sabit Pazar yeri o günkü şartlarda Uzay çatılı kapalı Pazar yeri olarak projelendirilmiş ve kısa bir zamanda yapılmıştı. Büyükerşen döneminde de, Pazar market haline dönüştürülmüştü.
Pazar esnafının, Pazar yeri uygulama yönetmeliğinin kurallarını sürekli çiğnemesi, otopark kurallarına uymaması ve ikazlara rağmen genel disiplin düzenine uymaması işin tuzu biberi olmuştu.
Zaman içinde, işlevini de yitirmişti.
Buraya yeni bir proje gerekliydi. İşte bizlere Büyükerşen tarafından lansmanı yapılan o tasarım görselleri çok güzel bir projeydi.
O da yerin T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına ait olduğu… Bu ne demek? Tahsis hakkının amacına uygun olması gerekiyor. Amacı dışında proje yapamazsın. Yoksa tahsis hakkı tekrar iade edilmesi kendiliğinden gerçekleşir.
İşin gerçeği büyükşehir belediye bürokratları bir konuyu nasıl atlamışlar?.
Birde bu durum Büyükşehir belediyesi meclisi gündemine getirilmiş Pazar yerleri uygulama yönetmeliği ile birlikte iptal edilmişti.
Hukuki işlem hataları nasıl yapılmış? Hukuk müşavirleri ne iş yapıyorlar?
Çünkü altındaki imzalar onlara ait.
BÜROKRAT GÖMLEĞİNİ ÇIKARTIR, SİYASET YAPARSIN.
Aradan geçen 3 yıl. Mülkiyeti çrvtre ve şehircilik ve iklim değişikliği bakanlığına geçmiş..
Hak sahibi bakanlık..
Ayşe ünlüce gerekli çalışmaları yapıp proje değişiklikleri ile çevre şehir ve iklimlendirme müdürlüğü ile uzlaşmalar sağlanıyor..
Bunda AKP il başkanı Gürhan ALBAYRAK’ ın katkılarını göz ardı etmemek gerekir.
PROTOKOL YAPILIYOR.
Kurtuluş Pazar yeri temel atma töreni gerçekleştirilmişti..
Çevre ve Şehircilik ve iklim değişikliği İl Müdürü Hikmet Çelik’in, konuşması güne damgasını vurdu.
Sonuçta bürokrat. Seçimle gelmiş birisi değil. Yani siyasetçi değil. 2024’ de Odunpazarı belediye başkanlığı için ismi kulislerde dolaştırılsa da adaylığı gerçekleşmedi..
Aslında bir siyasi olmamasına, bürokrat olmasına rağmen temel atma töreninde Kazım KURT’ u eleştirdi.
TOKİ Mamuca konutlarını Kazım Kurt'un engellediğini söylemez mi? Ne gereği vardı?
Siyaset yapmanın yolu belli. Üzerindeki elbiseyi çıkartır siyasete atılırsın..
Ben buradayım hodri meydan dersin..
Buna kimsenin bir şey söylemeye hakkı olmaz..
Fakat iş hem memur olacaksın, hem siyaset yapacaksın. Bu olmaz işte..
Daha öğrenecek çok şeyi var..
Merak ettim ihtisası Şehir plancısı mı?
KURT SİYASETİN VİRTÜÖZÜ.
Öyle aperatif bir politikacı değil ki!
Pas gelmiş. Kendisi de böyle pasları çok iyi değerlendirir.
Eskişehir'de sanki Adalet ve Kalkınma Partisine birileri bir talimat verdi. İl başkanı, ilçe başkanları, milletvekilleri, bürokratlar, müdürler toptan, Kazım Kurt'a bir saldırı başlattılar. Programlı bir biçimde sanki gidiyor. Ama bunların inanın %80'i gerçek değil.
Şimdi başka şey söylesem doğru olmaz ama gerçekten uydurma, işkembeyi kübradan atıyor derler ya. Herkes kafasına göre bir senaryo çizmiş atıyor. Şimdi asıl olan belgelerdir. Asıl olan insanların neyi nasıl yaptığını gösterebilmesidir elbette.
BÜROKRAT POLİTİKACI DEĞİLDİR VE NUTUK ATAMAZ
Şimdi bir bürokratın politikacı gibi kalkıp birilerine politik nutuk atması, suçlamalar içerisine girmesi kendi cenahında takdir görmüştür. Umarım dilerim tarım il müdürü gibi terfi eder bu arkadaş da. O da öyleydi çünkü tarım il müdürü kardeşimiz de bu konularda oldukça militan gibi davranıyordu. Şimdi Urfa'ya gitmiş.
BÜROKRATİK OLİGARŞİ KONUŞURMU?
Şimdi bu kardeşimiz, bu dostumuz ya da bu müdürümüz alışkanlık haline getirdi. Yapamadığı her işin sorumluluğunu Kazım Kurt'a atıyor. Ama bazı işler var ki özel olarak takip ediyor. Onları da ben biliyorum. Şimdi bu takiplerin sonucu olumsuz, karşılığı olumsuz elbette. O nedenle de Kazım Kurt biraz daha saldırmaya çalışıyor. Çünkü iş yavaş yavaş kişiselleşmeye başlıyor.
TOKİ ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMAMIŞ..
Dolayısıyla ben bunu bir kez daha son bir kez daha
Eskişehirlerin gözünün önüne sermek istiyorum. TOKİ ile ilgili gelişmelerin ne olduğunu Eskişehirliler çok iyi biliyor. Eskişehirliler TOKİ'de kimin ne yaptığını, kimin nasıl bu işi bozduğunu çok iyi biliyor. Bunu da belgeleriyle anlatıyor..
Sözün özü; afet riskli alanlar konusunda tek yetkili bakanlık.
Kentsel dönüşüm konusunda tek yetkili bakanlık..
Belediyelerin hiçbir yasal yetkisi yok.
Kurt bütün bunları Bilal’e anlatır gibi bıkmadan, usanmadan anlatıyor.
Bakalım bu belgelere AKP’ li başkanlar ne diyecek. Yoksa aynı tas aynı hamam devam mı edecek?
FIKRA
SAAT
Temel aldığı bir daktiloyu bozuk diye geri götürdü. Satıcı;
- Neresi bozuk, dün aldığında sağlamdı.
Temel:
- İki tane "a" yok, saat yazamıyorum.
