Büyük umutlarla lige başlayan Eskişehirspor umut verdi mi diye soracak olursanız, açık söyleyeyim pek umut vermedi...
Oysa BAL’daki şampiyon kadroyu baştan aşağı tasfiye ederek 3. Lig için tamamenyeni transferlerleyola çıkan EsEs, ilk lig maçında Anadolu Spor Kulübünü 90+4 de bulduğu sürpriz golle 2-1 yenerken ve ilk deplasman maçında karşılaştığı İzmir Çoruhlu maçından da yenik ayrıldı…
İlk maç sonunda eleştirilerimi köşemde yazmıştım. Ama ne yazık ki çoğu zaman olduğu gibi Eskişehirspor düşmanı ilan edildik. En ufak eleştiriye dahi tahammül edemeyen taraftarlarımız sosyal medyadan yaylım ateşine başlıyor...
Onlara öncelikle şunu hatırlatmak isterim; Meslekte 50. Yılımı idrak ettiğim şu günlerde çoğu bile hayatta olmayan taraftarlar bu takımın arkasında 50 yıldır durmadan dinlenmeden hem köşemde yazarak hem ekranlarda konuşarak görevimi yaptığımı bilmeliler...
Bu tribünlerde bir zamanlar bütün ülkeye rol model olan ve tribünlerde fair-playrüzgarları estiren ve küfrü yasaklayan bir lider vardı. Adına Amigo Orhan diyorlardı...
İşte geçtiğimiz cumartesi bırakın yenilgiyi tribünlerdeki toplu küfür korosunu görmekten büyük utanç duydum. Ve yüreğinde Eskişehirspor sevdasını taşıyan herkes önce bu kulübün mazisine, armasına ve formasına yakışan şekilde hareket etmek zorundadır…
Kaldıki futbolcularımız da hakemin her düdüğüne her kararına büyük tepki göstererek özellikle maç sonunda sahayı savaş alanına çevirdiler...
Belliki Türkiye’de bugün hala saygıyla anılan giydikleri formanın Anadolu ihtilalini gerçekleştiren Avrupa devleriyle başabaş oyun çıkaran Eskişehirspor forması olduğunun farkında bile değiller...
Tabi burada öncelikle başkana yönetim kurulu üyelerine ve teknik kadroya büyük iş düşüyor. Onlara bence taktik, teknik, kondisyongibi futbolun temel özelliklerini öğretmeden bu takımın şanlı tarihiyle, giydikleri formanın büyüklüğünü öğreterek başlamalılar...
Şunu unutmayalım hangi ligte oynadığımız önemli değil bütün şehirde nasıl bir ES ES sevdası yoğun şekilde yaşanıyorsa birçok kentte o yılların Eskişehirspor’unu izleyenlerde bu takımı unutamıyorlar...
Bu konuya ilerleyen haftalarda zaman zaman değineceğim, ancak başkana ve yönetime küçük bir mesajım olacak;
Eleştiriden asla korkmayın. “Eleştiri akıllı insanları güçlendirir, Ahmakları öfkelendirir...”
Ve güzel bir sözle yazımı sonlandırmak istiyorum; “Akıllı insanlar aklını kullanır, daha akıllı insanlar başkalarının da aklını kullanır...”
Özetle söylemek istediğim, sormak, konuşmak, analiz yapmak sizleri küçültmez. Bu şehirde yaşayan Türkiye Liglerine adını altın harflerle yazdırmış çok değerli isimler var. Tamam, son kararı tabii ki siz vereceksiniz ama bunlarla zaman zaman bir araya gelerek görüşün, fikir alın...
Bir örgütü, bir kurumu başarıya götürecek ilk unsur “Ekip ruhudur...”
Ekip ruhunu yüreğinde hisseden, damarlarında hisseden herkes girdiği her mücadeleyi mutlak başaracaktır...
Bu söylediklerimiz, yazdıklarımız asla yabana atılmamalıdır...
Yani başkandan, teknik kadrodan, futbolculardan malzemecisine kadar birlik içinde ekip ruhuyla hareket ederseniz başarının nasıl geldiğini göreceksiniz...
Testi kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur. Biz eyyama başvurmadan henüz yolun başında gerçekleri yazalım gerisi sizin bileceğiniz iş...
Unutmayalım Dünya’da hiç bir amatör küme maçını 35 bin kişi tek yürek olarak izlememiştir...
Bu sadece Eskişehirspor’a özgü bir durumdur...
“Ne mutlu Eskişehirsporluyum diyene!...”