Seçim yarışı her geçen gün kızışıyor.

Kızıştıkça, bir tarafta gerginlik artıyor, hararet yükseliyor.

Sebebini geçtiğimiz günlerde yazdık;

“Bunca kızgınlığın nedeni işlerin iyi gitmediğinden olabilir!” dedik.

Bu nedenle de AK Parti’nin saldırgan söylemlerinin artabileceği tahmininde bulunduk.

Haklı çıktığımızı şu günlerde görüyoruz.

Şehrin ne kadar değeri varsa karalamaya ve onlar üzerinden siyaset yapılmaya çalışılıyor.

Son hedef kentin suyu oldu!

Hem şebeke hem de Kalabak suyu için denmedik tek kelime bırakmadılar.

Diğer tarafta ise, AK Parti’nin tam tersi bir psikolojideki CHP kanadı var.

Onlar “Sadece işlerine bakıyorlar!”

Yaptıkları tek iş vatandaşla buluşmak, halkla bir araya gelmek ve buralarda yaptıkları hizmetleri anlatmak…

Yani seçim dönemi nasıl geçirilmesi gerekiyorsa onu yapıyorlar.

Ne rakipleri ile uğraşıyorlar ne de polemiklerin içerisine kendilerini atıyorlar.

Sergiledikleri naif tutum, hem hoşgörülü Eskişehir halkında daha çok iz bırakıyor hem de başkanlarla halk arasındaki samimiyeti daha da yukarı çıkarıyor.

Bakın, şu sözler Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a ait.

Ne diyor?

“Şu an Eskişehir’de istikrar var, samimiyet var, dürüstlük var, iş yapma becerisi var.

Bunu bozmayalım.

Aramıza bilmediğimiz insanları katmayalım.

Bizim yaptıklarımız bizlerin referansı.

Biz ancak kendimizle yarışırız.

Çünkü bizim nitelikli, vatandaşı düşünen, rantçı değil vatandaş odaklı hizmet anlayışımız var.

25 yılda bir yolsuzluk, bir yalan duymadınız.

Bu nedenle gönül rahatlığıyla sizin oylarınıza talibiz”

Bize göre Sayın Ataç’ın sözleri, bu seçim döneminin kilit sözleridir.

Çünkü bugünkü başkanlar için tek bir kişi bile, “çalıyor, çırpıyor, harcıyor” diyemiyor.

Bunu diyemedikleri için de hem gerginlik seviyesi yükseliyor hem de hizmetleri karalamaktan başka ellerinden bir şey gelmiyor…

**************

UMARIZ BU KEZ YARIM KALMAZ!

Eskişehir’in büyük yol sorunları var.

Bunu 7’den 70’e herkes kabul ediyor.

Maalesef ki hem çevreyolu olmayan hem de ilçelerine ulaşamayan bir büyükşehirde yaşıyoruz.

Diğer kentlere viyadüklü, tünelli, yonca yapraklı otobanlar yapılıp gurur duyulan işlere imza atılırken, Eskişehir’e bunun zerresi layık görülmedi.

Bırakın bu eksiği gidermeyi, maalesef ki iktidar temsilcileri şehrin yol sorununu bile reddeder hale geldi!

Çok üzücü bir durum.

Şehrin bu konudaki en utanç duyulan yeri de Afyonkarahisar sınırında!

Komşu kentten bizim ilin sınırına kadar gelen mevcut karayolu bölünmüş yoldan ibaret…

Eskişehir’e girildiği an o güzelim yol bitiyor, patikadan hallice bir yola dönüşüyor.

Yapanlar; “Eskişehir’e geldik buraya yol yapmaya gerek yok” diye düşünmüş olabilirler…

Neyse…

Başka bir konu, bor tesislerinin aynı yerde olması.

Yani dünyanın en büyük maden rezervine giden bir yolun olmaması da ilginç olan başka bir ayrıntı.

İşçiler de sırf bu yüzden onca kaza yaşadı, can ve mal kayıpları gördü.

Diğeri…

Bu yol çok önceden yapılmış olsa, ülkenin kuzeyi ve güneyini kestirmeden bağlayan bir geçiş haline gelecek.

Eskişehir’i ekonomik anlamda geliştirecek bir adım olacak.

Hep söylendi ama bu da gerçekleşmedi.

Geldik bugüne…

Nihayet Seyitgazi’den sonrasıyla ilgili bir çalışma başlatıldı.

Yol iki etap halinde planlanmış…

İlki Seyitgazi-Kırka arası, ikincisi Kırka ile sözünü ettiğimiz Afyon sınırına kadar olan bölüm…

AK Parti Milletvekili Fatih Dönmez, şantiye kurulurken gidip çalışmaları incelemiş…

Açıklamasında ise, “Kimse merak etmesin, AK Parti başladığı hiçbir işi yarım bırakmadı” demiş…

Bu sözü duyunca, Sarıcakaya Yolunda yıllar önce iş makinası üzerinde poz veren AK Partililer geldi aklımıza…

Yine Alpu Yolunda her yıl onlarca fotoğraf çektiren başka AK Partili yetkililer…

Maalesef ki bu yollar halen yarım ve bitecek gibi de görünmüyor.

Umarız, Dönmez’in dediği artık olur.

Seyitgazi-Kırka-Afyon yolu dahil tüm ilçelerin yolları tamamlanır.

****************