CHP’ de her şey yolunda gibi. Genel merkez ekipleri yeni olmasına rağmen işi çok ciddi tutuyor.
Çapraz araştırmalar devam ediyor.
Öyle alel acele kararlar alınmayacak gibi. Biraz derin diyebileceğimiz araştırma… Kılıçdaroğlu dönemindeki gibi “dar alanda kısa paslaşmalar” yapmıyorlar.
Bilimsel sayılabilecek, metodolojik bir yol izliyorlar. Siyasete daha kurumsal bakıyorlar. CHP’ aidiyeti ve önemli hale gelirken, farklı düşüncelerde parti meclisinde tartışılıyor.
Hedefleri belli. CHP’nin bayrağını dalgalandırmak. Yeni bir hikâye yazmak istiyorlar. Bakış açısı “hattı müdafaa yoktur. Sathı müdafaa vardır..o satıhta bütün vatandır”…
Örgütlerin ve belediye başkanların toplumla kucaklaşmasını istiyorlar.
Onun için CHP’ye sahip çıkmak isteyenler CHP’ye gidip üye kayırlarını yapıyorlar…
Her hangi bir nedenle ayrılmış, kırılmış üyelerde baba ocağına dönüyor.
*****
Nerelerde hata yaptıklarının öz eleştirisinde yapmışlar… Kılıçdaroğlu döneminde, Milletvekilleri tespitlerinde yaptıkları hataları, bu kez belediye başkanlıkları ve meclis üyelerinin belirlenmelerinde çok daha dikkatli davranmak zorundalar...Aslında örgütçülükte budur..
Örgüt emekçilerin düşünceleri bir adım daha öne çıkıyor. Söylemleri şu; hiç kimse CHP’ den büyük değildir.
Onun için farklı bir metot izliyorlar. İnce eleyip sık dokuyorlar.
*****
Recep Taşel il başkanı seçildikten sonra çok zor bir dönemde particilik yapmaya çalıştı. Aslında yapabilecekleri sınırlıydı.
İl başkanlığından istifa edip milletvekili olmak istiyorlardı. Kendisi sürekli partinin yenilenmesinden, değişimden bahsediyordu. Basına verdiği demeçlerde ve çıktığı TV programlarında “ön seçim” yapılması halinde aday adayı olacağını sıkça dile getirmişti. Ciddi emekler vermişti. CHP genel merkezinden genelge onu bağlarken başkaları için bir anlam ifade etmiyordu.
Genel merkez göreve devam deyince seçimleri de üstlenmek zorunda kaldı.
CHP’ nin Eskişehir’deki son durumu içeren bilimsel rapor hazırlattı ve bunu genel merkeze takdim etti. İl başkanları toplantısında dile getirdi..
Ama sözünü dinleyen olmadı..
Alınan sonuç belli..
İl başkanlığı seçimlerinde aday olmayacağını deklare etti ve Tepebaşı belediye başkan adayı olacağını söyledi…
Ve CHP’ nin Tepebaşı belediye başkan aday adayı oldu..
TEPEBAŞINDA ATILAY DALGIÇ İSTİFA ETTİ..
Başka bir aday daha var. Yıllardan beri Tepebaşı ilçe başkanlığını yürüten Atılay Dalgıç. Partisini büyütmek, gençleri partiye kazandırmak, mahalle birimlerini yeniden tanzim ederek partiye dinamizm kazandırmıştı..
Örgütün gücüne inanan bir isim. Kendisini hiç ön plana çıkartmadı. Mahalle meclislerini kurup çalışmalarını onlarla birlikte yaptı. Çok faydasını gördü. Seçim öncesi bütün köyleri dolaştılar. Tepebaşındaki tüm esnafın görüşünü, Esnafın soranlarını dinlediler. Çözüm önerileri ile birlikte veri tabanı oluşturarak eğilimlerini ölçebilmek için veri tabanı oluşturdular..
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet ATAÇ Atılay Dalgıç’ı her zaman desteklemişti..
Atılay Dalgıç milletvekili adayı olmak niyetindeydi. Ön seçim olması halinde aday olacağını söylemişti…
Ön seçim olmayınca, Milletvekili adaylık başvurusunda bulunmadı. Makul ve mantıkla yaklaşımları ve çalışkanlığı ve dürüstlüğü ile tanınan ve partide sevilen Atılay Dalgıç’ta Tepebaşı Belediye başkan adaylığı başvurusunda bulundu.
Demokrasiye katkı verdiklerinden dolayı, hayırlı olsun...
İki önemli isim. İkisi de kıymetli…
TEPEBAŞINDA ELİF ZÜMÜT ÇERÇİ KANGAL SEÇİLDİ.
31 Mart 2024’ te yapılacak seçimler için CHP’ den Tepebaşı belediye başkanlığına aday adaylığın açıklayan Atılay Dalgıç’ın yerine CHP İlçe yönetim kurulu olağanüstü toplantı yaparak Elif Zümrüt Çerçi Kangal oy birliği ile ilçe başkanlığına seçildi.
Çamlıca mahalle sorumluğundan başlayan süreçte Elif Zümrüt hanım özellikle kadınlarla ve gençler için yaptığı çalışmaları ile dikkat çekmişti..
*****
İYİ PARTİ, CHP İLE İŞBİRLİĞİNE HAYIR DEDİ…
Şaşırdım mı? Hayır..
Neden?
İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, Eskişehir’e gelmiş basın toplantısında "İYİ Parti, hiçbir siyasi partinin seçim zaferinin aparatı olmak üzere kurulmadı. Bu büyük millete büyük vaatlerde bulunarak iktidar olmak üzere kuruldu" demişti..
Akşener gurupta yaptığı konuşmaları her ilde seçime gireceğiz, kantara çıkacağız demişti.
*****
CHP şimdi her ilde yeniden stratejilerini belirleyecek. Zaten böyle bir işbirliği yapılsaydı bile, muhakkak sorun çıkardı! Çünkü İYİ parti ağır bir yara almıştı..
Çünkü iki partinin siyasal ideolojisi ve sosyolojik tabanı çok farklıydı.
Onun için İYİ parti savruluyor. İlkesizlik ve anti demokratik uygulamalar seçmen gözünde güvenilmez olarak değerlendiriliyor.
Parti içinde genel başkana güvensizlik var.
İYİ parti Akşener’in partisi olmaya devam ediyor.
Türkiye siyaseti 1 Nisandan sonra takke düşecek, kel görünecek. Sanki CHP’ ye karşı operasyon çekiliyor gibi geliyor bana.
Elbette müstakil parti… Elbette tek başına girebilir. Buna itirazım yok.
İtirazım CHP’nin çiçeği burnunda genel başkanına en azından oturulup konuşulurdu…
O da olmadı.
Kısacası “ablalık” tarihte kaldı… Size bir soru? Akşener ne yapmak istiyor?
Belli değil mi?
Kaygı verici bir tablo..
*****
Diğer partilerden neden bahsetmiyorsunuz diye soruyorlar? Efendim… Onlar ne yapmışta yazalım. Nasıl olsa CHP’nin sırtından avanta milletvekillerini kaptılar..
Niye ses çıkartsınlar ki? Öyle sosyal medya üzerinden demeç verilmeyeceğini öğrenmeleri gerekiyor. Vallahi kim ne yapıyor? Kim kimdir. Bilmiyorum?
Kim? görevden alınmış, kim istifa etmiş, atamalarda hangi isimler var. Detay bildiklerimi de yazamam. Zira alınıyorlar..
Alınmasınlar..
Tabela partileri alıştılar, hampadan teselli ikramiyesi bekliyor..