Her ne kadar TUİK kağıt üzerinde enflasyonu düşürüyorsa, gerçek enflasyonu çarşı, pazar ve marketlerdeki etiketler gösteriyor…
Asgari ücretliye yılbaşında, emekli ve çalışan memur-işçilerin maaşlarına ocak ve temmuz aylarında yapılan zamlar çoktan eridi…
Çalışanlar ve emeklilerin bugün ellerine geçen maaşları 2025’in ocak ayı rakamlarına geriledi…
Örnek:
2025’in ocak ayında 150 TL civarında olan 5 litrelik Ayçiçek yağ bugün 450 oldu…
Gelen zam yüzde 200…
Ekmek 5 TL idi bugün 15 TL…
Gelen zam: Yüzde 200…
Bir kilo peynir ortalama 140-160 TL idi. Bugün kilosu 350-400 TL…
Keza zeytin, tere yağ, et, kıyma, sebze-meyve fiyatları aldı başını gidiyor. Dar gelirlinin bunlara ulaşması artık çok ama çok zor…
Enflasyon düşüyor ama marketlerdeki etiketler hala 2-3 günde bir değişiyor. İki-üç gün önce aldığımız ürünü tekrar almaya gittiğimizde zamlı almak zorunda kalıyoruz…
Enflasyon düşüyorsa bunu toplumun her kesimi hissetmeli…
Okullar açıldı…
Veliler çocuklarına yeni okul kıyafetleri almak için gittikleri mağazalarda fiyat etiketlerini görünce adeta küçük dillerini yutacaklardı!
Bir çocuğun tepeden tırnağa okul kıyafeti masrafı 2 bin 500 ile 3 bin 500 TL arasında…
İki veya üç çocuğu okula giden veliler ya kredi kartına 5-6taksit yapan mağaza aradılar ya da borç harç alabildiler…
VATANDAŞTA OLMAYINCA
ESNAFTA ZORDA KALDI
Bundan 15-20 yıl önce toplumun her kesimi aldıkları maaşlarla kıt kanaat geçinebiliyordu…
Evinin ihtiyaçlarını da karşılayabiliyordu…
O yıllarda mahalle bakkalı yaptığı satıştan da kazandığı paradan da memnundu…
Eskiden kredi kartı yoktu…
Mahalle bakkalları komşularına veresiye alış veriş yaptırıyordu…
Aybaşında maaşlarını alan memur-işçi-emekli ilk önce bakkala olan borcunu ödüyordu…
Bugün aldığı maaşla geçinemeyen çalışan ve emekliler ister istemez yiyeceğinden, giyeceğinden hatta evindeki elektriği, kömürü, doğalgazı, boğazından kısarak ayakta kalmaya çalışıyor…
Maaşı yetersiz kalınca alışverişi kısmak zorunda kalan emekli ve çalışanlar alış veriş yapmayınca küçük esnafta zorda kaldı…
Dükkânına veresiye aldığı ürünü satamayınca borcunu ödeyemedi…
Borç ödenmeyince toptancı ya icraya verdi ya da e-haciz uygulattı…
Esnaf borcunu ödemek için bankadan kredi çekmek istedi…
Toptancıya veya vergi-SGK borçları nedeniyle e-haciz işlemi uygulanmış binlerce esnafa bankalar kredi vermiyor…
Esnaf çaresizlik içerisinde kıvranıyor…
Bu yetmezmiş gibi artan mali denetimler de pes ettirdi…
ESNAF YAPILANDIRMA BEKLİYOR
Eskişehir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Ekrem Birsen, artan mali denetimlerin esnafı zorladığını belirterek yapılandırma, perakende yasası ve eşit rekabet çağrısı yaptı…
Birsen, son dönemde artan mali denetimlerin esnaf üzerinde ciddi baskı yarattığını, Türkiye genelinde yapılan sıkı kontrollerin, esnafın vergi kaçakçısı gibi gösterildiği algısına neden olduğunu belirtti…
Bu durumun hem işletmeleri hem de müşterileri rahatsız ettiğini ifade etti…
Konuyu Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu ile birlikte Maliye Bakanlığı’na ilettiklerini de belirten Ekrem Birsen, “Biz denetimlere karşı değiliz ancak denetimler eşit yapılmalı. Çok kazanan çok, az kazanan az vergi ödemeli” dedi…
Doğru…
Türkiye’deki vergi sistemi adaletli değil…
Bugün baktığımızda birçok küçük esnaf bazı büyük esnafın ödedikleri vergilerden çok daha fazlasını veriyor…
Arabasının bagajında ve el arabasının üzerinde giyim eşyası, sebze-meyve koyup satan seyyarlar var…
Bunlar ne vergi ödüyor ne de KDV…
Kazanç direk cebe giriyor…
Bunlara yeteri kadar denetim yapılmıyor…
Vergi denetim memurları bir sakıza, bir ekmeğe alış veriş fişi kesmeyen bakkalı yakalıyor ama sokaktaki seyyar satıcıları görmüyor…
“VERGI BORÇLARI FAIZSIZ
OLARAK YAPILANDIRILMALI”
Esnafın en büyük beklentisinin kamu borçlarına ilişkin yeniden yapılandırma olduğunu vurgulayan Eskişehir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Ekrem Birsen, vergi-SGK ve belediyelere olan borçlarda uygulanan e-haciz işlemlerinin işletmeleri çıkmaza sürüklediğini söyledi ve “Esnafın nefes alabilmesi için mutlaka yeniden bir yapılandırma gerekiyor. Yapılandırmadan faydalanamayan çok sayıda esnaf borçlarını ödemekte zorlanıyor. Yeni çıkacak vergi yapılandırmasında vergi borçları faizsiz ve 60 ay vadeli olarak yapılandırılmalı. Esnafımızın e-haciz işlemi kaldırılıp kredi alma imkanı verilerse borçların ödenmesi için gerekli adımlar atılır. E-Hacizin kaldırılması ile hem devlet alacağını alır hem de esnaf borcunu ödemiş olur” dedi…
“ZINCIR MARKETLER 19.OO DA KAPANMALI”
Birsen, büyük market ve zincir mağazaların küçük esnafı zor durumda bıraktığını belirterek perakende sektör yasasının bir an önce çıkarılması gerektiğini söyledi: “Büyük mağazalar her türlü ürünü satabilirken, esnafa ruhsat harici satış yasağı getirilmesi çifte standarttır. Avrupa’da büyük mağazalar sabah 10.00 ile akşam 19.00 arasında çalışıyor. Bu model Türkiye’de de uygulanmalı. Küçük işletmelere belirli saatlerde öncelik tanınması halinde esnafın yeniden canlanabilir.”
ESKIŞEHIR ESNAFININ YÜZDE 65’I E-HACIZ ALTINDA
Ekrem Birsen, Eskişehir’deki esnafın ciddi mali sıkıntılar yaşadığını belirterek çarpıcı bir veri paylaştı: “Defterlerden aldığımız bilgiye göre, esnafın yüzde 65’i e-haciz altında. Son 5-6 yılda yaşanan pandemi, ekonomik dalgalanmalar ve doğal afetler bu tabloyu ağırlaştırdı.”
* * *
Küçük esnafın mutlak ama mutlak ayakta kalması, yaşaması gerekir…
Ticareti canlandıran, piyasaları hareketlendiren onlar…
Hatta vatandaşın can simidi onlar…
Onlar yok olursa ticarette, piyasalar biter…
İktidar küçük esnafın yeniden rahat nefes alabilmesi için taleplerine kulak vermeli…
* * *