Bu topraklarda cunta bitemez.
Darbe bitmez.
Yalan, dolan bitmez.
Yolsuzluklar bitmez.
Derin yoksulluk bitmez.
Saray entrikacısı bitmez.
Komitacısı bitmez.
Gözlerinin içine bakarak yalan söyleyenler bitmez.
Hukuksuzluklar bitmez.
Haydutluğu, hırsızı bitmez.
Yasakları bitmez.
Çeteleri bitmez..
Yoksunluğu bitmez.
Din pazarlamacıları bitmez.
Siyasetin palavraları bitmez..
Cahillik bitmez.
O kadar çok hain var ki!
Partilerin işi çok zor.
Okumuş, birikimi ve nitelikleri olan vatansever insanları siyasete katılımını sağlamak bundan sonra hak getire..
Önüne gelenin parti kurduğu, parti enflasyonu olan ülkede zannetmeyin ki demokrasi olur.
Çok partili siyasi yaşam demokrasin temel öğesi değildir. Demokrasi bir kültür işidir.
Vasat olmayan duyarlı vatandaşların birbirlerine düşüncelerinden dolayı saygılı olması demektir.
Onun için daha çok yolumuz var.
Altın kural birbirimizin düşüncelerine saygılı olmak.
Sadece tek doğru olarak, kendi düşüncelerinizi dayatmazsınız.
Demokrasi hak edilir.
Hak etmek için mücadele yapmak lazım..
Demokrasiyi bilmeyen veya hak etmeyen toplumlarda, her türlü entrikalar olur.
Biz demokrasiyi hak ediyor muyuz?
Etmiyoruz.
Çünkü demokrasin ne olduğunu bilmiyoruz.
Zannediyor ki, seçimleri yaptık mı demokrasi de oluyor.
Zannediyoruz ki, sandıktan çıkan iktidar oluyorsa demokrasi oluyor.
Peki sandıktan çıkanı kabul etmeyenlere ne denir ?
ADALET DEMOKRASİYİ KORUR.
Demokrasiyi koruyan anayasal düzen ve hukuktur.
Hukukun yerle bir edildiği, insanların düşüncelerinden dolayı hapishanelere konulduğu, militan yargının evrensel hukuku yok sayarcasına verdiği kararlar nedeniyle adalet duygusu zedelenir.
Sorunun nedeni aslında burada başlar. Devam eder. Kronik hale gelmiş sorunlar, çözülmedikçe politize olur.
Siyasette inançları bir sömürü aracı olarak veya oy depoları olarak sandığa taşıdığınızda, bunun adı sandıktan çıkmak olur.
O zaman madem millet bizi seçti. O halde kim ne derse desin biz bildiğimiz yaparız anlayışı egemen olursa, farklı olan düşünceler bir bir yok edilmeye çalışılırsa demokrasi olur mu?
Olmaz elbette.
Siyasette sorunlar, akılcılıkla çözülür. Çözülmez ise, o zaman toplumda yıllar içinde yozlaşma başlar ve inançlar dâhil olmak üzere her yere sıçrayarak metastaz yapar.
Sonrasında ne demokrasiden, ne haktan, ne hukuktan, ne anayasadan bahsedemezsin.
O zaman TİRAN’ lık dönemi başlamış demektir.
Şimdi bu kelepçeli siyasal dönemi yaşıyoruz..
