Kaş yapayım derken göz çıkarttığımız anları hatırlayalım hele bir.
İyilik yapayım derken, saygıya layık birine hürmet edeyim derken, ikramda bulunayım derken istemeden büyük zarar verdiğimiz ya da bir işi düzelteyim derken büsbütün bozduğumuz anları çoğu kere unutamayız.
Bir engeli aşmaya çalışırken daha büyük bir problemin ortaya çıkması çoğu kere tuttuğumuz yola bağlı.
Fazla kazanmak isterken zarar gördüğümüz durumlar, sıklıkla yapış ya da yapılış biçimine bağlı.
Sıkıntıyı çözmeye çalışırken işleri daha da karmaşık hale getirmemiz, genellikle tarzımıza bağlı.
Hızlı çözüm ararken hataya düştüğümüz anlar, çoğunlukla takip ettiğimiz yola, metodumuza bağlı…
Bunlar üslubumuz…
Üslubumuz her şeyimizle biz…
Anlamanın, dinlemenin ve de anlatmanın tek yolu iletişim; iletişimin esası da empatidir.
İletişim sağlıklı olursa mutluluk ve başarının bizimle beraber olacağını biliyoruz.
Biliyoruz bilmesine de gündelik hayatımızda pek doğru kullanamıyoruz gibime geliyor.
Günlük hayatta iletişim problemi yaşıyoruz.
Konuşmak anlaşmak/anlatmak için ama bir türlü anlamıyor/anlayamıyor ya da anlatamıyoruz.
Büyük bir üslup ve hadsizlik problemi var çevremizde.
Çevremizdekilerle, kiminle, neyi, nasıl konuşacağımız hususunda büyük sıkıntılar yaşıyoruz.
Doğru sözümüzü üslubumuz, öldürüveriyor.
Düşüncelerimizi, duygularımızı karşı tarafa nasıl aktardığımızı belirleyen bir tarzımıza üslup diyoruz.
Bir kalbi kazanma ile kaybetme arasında ince bir çizgiye üslup diyoruz.
Üslubumuz; sözlerin tonlaması, kelime seçimi ve beden dili gibi öğelerle şekilleniyor.
Yanlış bir üslup kullanıldığımızda en doğru mesajın bile yanlış anlaşılabildiğini ya da reddedilebildiğini yaşayıp görüyoruz.
Evet, “Yanlış üslup doğru sözün celladıdır.”
Pozitif üslupla iletişimde samimiyet kuruyoruz, anlayış ve saygı öne çıkıyor.
Nezaket ifadeleri kullanıldığında muhataplar, kendilerini daha değerli hissediyor.
Sert üslup, eleştirel bir üslup da savunma mekanizmalarını harekete geçirerek iletişim sürecine zarar verebiliyor.
İletişimin etkili ve anlamlı olması, sadece ne söyleneni değil bunun nasıl söylendiğini öne çıkarıyor.
Olumlu bir üslup, empatiyi geliştiriyor. Olumlu üslup, güven duygusunu pekiştirir.
Negatif bir üslup çatışmalara, iletişim kazalarına, iletişim kopukluklarına ve kırgınlıklara yol açabiliyor. Üslup, muhataba göre şekil alıyor. Üslup muhataba verilen değeri belirliyor.
‘Üslup parmak izi gibidir. Hitap ettiği herkesin üzerinde sahibinin kişiliği hakkında bir delil bırakıyor.’
Sözlü ve yazılı iletişimde üslubumuza dikkat etmek durumundayız.
Her ortamda aynı üslup kullanılamaz. İş hayatındaki üslup ile aile ve arkadaş ortamındaki üslup, elbette farklı olacaktır.
Üslubumuzu empati kurarak, geri bildirim alarak, kelime seçimine ve beden dilimize daha çok özen göstererek geliştirebiliriz.
Doğru bir üslubun insanlar arasında sağlam bir köprü oluştururken yanlış bir üslubun bu köprüyü yıkabileceği unutulmamalıdır.
Yapıcı ve anlamlı bir iletişim için üslubumuza dikkat edelim.
Unutmayalım.
Üslup, muhataba verilen değerdir.
Üslup her şeydir.
