CHP’de Kongreler çatırtılı olurdu! Bu Pazar farklı bir kongre izledik.

Bu kez CHP de ki kongrelerin anlamı çok daha farklı olacak. Zira CHP’nin ..12-28 Mayıs tarihinde yapılan seçimlerde ağır bir yenilgi almıştı.

CHP’ ye oy veren seçmen umutlarını yitirmiş durumda. Şuna inanmaya başladılar. Kılıçdaroğlu olduğu müddetçe AK parti seçimleri hep kazanır.

DEĞİŞİMİN AYAK SESLERİ GELİYORDU..

Parti içinde yükselen sesler var. Değişim isteyen ciddi bir kitle var. 31 Mart 2024 yerel seçimler var..

Millet ittifakı dağıldı. Samimiyetsizlikler ekranlarda yansıyor.. Demokratik hak ve özgürlükler konusunda kaygılarımız her geçen gün artıyordu.

Ama bu paradigma 31 MART yerel seçimlerinde kırıldı. Kısacası toplum büyük bir destele CHP’ ye oy verdi.

CHP Eskişehir İl Kongresi'nde il başkanlığına Figen Kahya ve Talat Yalaz aday oldu

Bu değişimin ilk işaret fişeğiydi. O günden sonra CHP’ nin başına çorap örmeye başladılar ve kumpaslar ard arda kurulmaya başlandı. Hepimiz biliyoruz. AKP’nin sandıkla alamadıklarını yargı marifetiyle almaya başladılar. Bazı CHP’ li belediye başkanları ise, kendilerine oy verdikleri seçmenleri unutarak AKP’ ye transfer edilerek bir günde bütünleşti.

Emeklinin, işçinin, asgari ücretlinin, köylünün, iş insanlarının, sanayicinin, esnafın işsizin, öğrencilerin haklı sesi oldu...

ARTIK ANADOLU’ DA ÇOBAN ATEŞİ YANDI..

CHP' de son noktanın konacağı büyük kongreye ramak kaldı.
Pazar günü Eskişehir Atatürk kültür ve kongre merkezinde il kongresi yapıldı.

İl delegeleri, Kurultay delegelerini, yönetim kurulu üyelerini ve disiplin kurulunu üyelerini seçtiler

KULİSLER YAPILDI

İlçe kongreleri seçimlerinden sonra kulisler yapıldı. İl başkanlığı için bazı isimler gündeme getirildi. Akıl verenler hiç eksik olmadı.

Sonuçta ortak akılla ortak aday çıksın fikri ortaya çıkartıldı. Masaya oturuldu.

Önerilen bazı isimler olsa da Talat Yalaz isminde uzlaşıldı. Bazıları gelişen olaylardan mutsuzdu. Son dakikaya diplomasi kanalları açık tutuldu. Bazı isimler için çaba gösterilmek istendi ama rasyonel bir sonuç alınamadı.

Kazım Kurt toplumun beklentileri doğrultusunda değişimci gurubun tartışmasız Lideri olurken Talat Yalaz da değişimci kanatta yer alıvermişti..

Zaten Kılıçdaroğlu’ nu sık sık Ankara’da tavaf edenler de bir anda değişimci oluverdiler..

PARTİDE BU DEĞİŞİMİN SÜRECİ BAŞLATILMALI.

Kongrelerin nerede yapıldığı çok önemli değil.
Kongre düzeni ve adayların verdiği mesajlar çok daha önemliydi..
Başkan olunca yapacaklarını anlattıkları programları çok önemli.
Yönetimlerin, birikimli ve bilgili ve deneyimli olmaları önemli.
Nitelikleri de önemli.
Peki; bunlara özen gösteriliyor mu?


SEÇİMLER BAŞARIDIR.

CHP Eskişehir İl Başkanı Yalaz ve İl Yönetiminden Başkan Kurt’a ziyaret


Örgütün, 'niteliksel gücüde' kongrelerin nerede yapıldığı ile ölçülemez.
Peki, neyle ölçülür?
Örgütün, seçim başarıları ile ölçülür.
Ölçüde de bellidir.

3. milletvekili, Büyükşehir, Tepebaşı ve Odunpazarı ve diğer ilçe Belediye Başkanlıklarının alınması başarıdır. …
Bu başarının altında kayıtsız şartsız, Yılmaz Büyükerşen'in, Kazım Kurt'un ve Ahmet Ataç'ın belediye çalışmalarındaki olumlu etkilerini de göz ardı edemeyiz.
Bunu göz ardı etmek eşyanın doğasına aykırı.
Yoksa sadece örgütün başarısı değil. Milletin başarısıdır.



KONGRELER DE ADAY İDDİALARI İLE KONUŞUR.


Kongrelerde, Partinin 'başarısının yol haritası' çizilir.
Kongrelerde, hedefler konuşulur.
Parti nasıl büyütülür, gençler ve kadınlar aktif siyasetin içinde nasıl yer alır.

Demokratik unsurlarla iş birliği nasıl yapılır..
Tartışmalar, Partinin başarısı için konuşulur.
Öz eleştiriler yapılır.
CHP kongrelerinde, bunların konuşulduğuna daha tanık olmadım!.
Sen şunu yaptın, ben bunu yaptım..
Geçmişteki kuyruk acılarının adeta envanterini çıkartırlar..
Nereden nereye?


C:\Users\ZAFERA~1\AppData\Local\Temp\{5B9EDD06-0D32-47DA-A387-19F8BE88C0B5}.tmp

HİÇBİR PARTİDE DEMOKRASİ YOKTUR.


Neymiş efendim. CHP’ de parti içinde demokrasi varmış. Kimse ye inandıramazsınız.
Partinin dinamiklerinin yönetimlerde göremezsiniz..
Partide, samimiyet ve 'sevgi' eksikliği devam ediyor.
Onca yıl siyaseti yakından takip ederim..
Bir arpa boyu yol alınamamış. Halâ sen ben hikâyesi devam ediyor...

CHP İL KONGRESİ AKM’ DE YAPILDI.


Şimdi, son derce konforlu Büyükşehir belediyesine ait Atatürk Kültür ve sanat kongre merkezinde yapıldı.
Nereden nereye?
Nerelerden nereye!.
Kulis yapmak serbest. Hiç bir sıkıntı yok..
Çıktık açık alınla on yılda her savaştan…

ÇATIRTILI KONGRELER


Gözler Odunpazarı ilçe kongresine çevrilmişti. Sağ olsunlar! CHP’li dostlarımız bizleri kulislerden habersiz bırakmıyorlar…

Birinci elden, “teknolojinin nimetleri” ile haberler. Ah! Bu iletişim dünyası var ya…

DEĞİŞEN BİR ŞEY OLACAK MI?

C:\Users\ZAFERA~1\AppData\Local\Temp\{030CC1F5-ABB8-4513-9251-E4ED71634DB6}.tmp

Kongreye giderken, CHP’ de, dünden bugüne değişen pek bir şey yok. Dilek taşı geldi aklıma.

Konuşulan, CHP de değişim olabilir mi?

Öyle ya. Demokrasi adına geçen seçim dönemi öncesinde mahalle delege seçimlerinde neler görmüştük?

Herkes, 3 maymunu oynamamışlar mıydı? Parti içi demokrasi…CHP’ de büyük bir sevgisizlik ve samimiyetsizlik eksik..

Bunları da görmüştük!

MAHALLE DELEGELERİ SEÇİLDİ DE NE OLDU?

CHP' de kongre süreçleri çok sade geçti... Odunpazarı ilçe kongresinde tek adaylı seçim olunca tatsız tuzsuz bir kongre oldu. Tepebaşı ilçe kongresi tatsız tuzsuz bir kongre olmuştu. Tek liste… Tek başkan. Nerede o kulisler?

Sipariş edilmiş mahalle delegeleri. Sonuç belli.

Tepebaşında tek liste ile seçimlere girilince çok sönük geçti… Bazı mahalle delegeleri oy kullanmaya bile gitmediler. Katılım çok düşüktü..

Tepebaşı ise daha az politiktir..
Nedeni de belli.
Tepebaşında, 'üye' CHP'nin çalışmalarından pek memnun değildi...
Üyelere ulaşmıyorlardı. Üyeler sahipsiz gibiydiler. Üye yapılma amacı da belli.


Kongrelerdeki, belirlenen listeye ve adaya oy vermek ile 'sınırlandırılmış!

Parti içindeki patronajlar emselesi..
Sadece önerilen listeye oy vermek için kodlanmış,
Tepebaşında, 'delegeler aylar önce' biliniyordu.

Neden? Çünkü sipariş edilmişler. Birde mahalleden sorumlu birileri var ama arada bulasın..
Kalpleri kırık.

DELEGE DELEGEYİ SEÇİYOR BUNUNDA ADI PARTİ İÇİ DEMORASİ OLUYOR?


İl delegelerini, mahalle delegeleri seçmiyor.
İlçe başkan adayı, blok liste yapıyor arkasında, il delege listesini yapıyor.
Mantık şu. Bu delegeler parti yönetimlerini seçerler..
Dolayısıyla il başkanlığını ve yönetimlerini almak için 'lejyon' delege yazılır. Akrabalar, eş, dost doldurulur. Arada bir, farklı isimlerde yazılır. Bu çözüm odaklı değil, kazanma odaklı bir liste yapılır.
Bu oligarşik partilerde olağan karşılanmalıdır.
Bu formatta partilerde, parti içi demokrasi aranmaz.
Aranması da doğru değildir.
Bilen biliyor.

CHP’ nin yapacağı ilk iş iktidara gelecek şekilde organizasyon yapmak. Partiyi kendi çıkarları için kullananları kim olursa olsun partiden uzaklaştırmak ve kim olursa olsun, seçimle gelinecek makamlara 2 dönem kuralı getirilmeli ve bütün imtiyazlı kotalar kaldırılmalıdır.

BU KEZ İŞLER SIKI TUTULDU.


Henüz kulislerde ciddi bir bir dalgalanma yok. Kazım Kurt ve ekibi işi ciddi tutuyor ve delegeleri konsolide etmiş durumda.. Küçük adımlarla tepkiler olsa bile, bu çok cılız kalıyor. Geçtiğimiz kongre gibi dalgalı bir siyasi gelişme olmadı..

Çarşaf listemi, yoksa blok listemi olacak tartışmaları yaşanmayacak ve büyük bir ihtimalle çarşaf liste kabul edilecek..

Bakalım göreceğiz..
Devreye anahtar liste girecek. Listeyi delmeye çalışacaklar. Başarılı olurlar mı bilmem..

Mücadele de kurultay delegeleri üzerinde yoğunlaştı....
Çabalar şimdilik, İl delegesi listesinden, 'fire vermemek' ve 'il yönetimini' almaktı!.
Beklentilerinin özeti buydu.

TAKTİK SAVAŞLARI..
Şimdi, 'taktik' savaşları başladı.
Listelerdeki il, 'delegesi kıymete' bindi.
Hem listeye yaz. Hem de peşinden koş.
Oyunu bize ver, Ne olur!

CHP’ de durumun özeti bu.

Düne kadar böyleydi. Böylede oldu..

Eski CHP’ de neden iktidar olamadıklarını anladınız mı? Çünkü en iyi yaptıkları şey birbirlerine muhalefet etmekti.

Avantaj kimden yana?

Merak etme sen. İrade konuldu ve değişimcilerden yana zafer kazanıldı..

14 Mayıs seçim sonuçları kesinleşince eh! 28 Mayısın sonuçlarını da görmüş olduk... CHP Halil İbrahim sofrasıyla birlikte hüsrana uğradılar. En ağır yarayı CHP almıştı.,

Kılıçdaroğlu tombaladan getirildiği ve oturtulduğu koltuktan biraz zorlama ile gitti. Bir ses yükseldi tabandan. Değişim. Bu ses Türkiye’de yankılandı.

Değişimciler mi? Statükocular mı kazanacaktı?

Elbette değişimciler. Ama fikriyatta değişimcilik var mı?

Ne gezer!

CHP gurup başkanı Özgür Özel, gurup başkan vekili olarak o zamanlar açıklamalarda bulunmuştu..

“Türkiye siyaseti, tarihinin en büyük tehlikesiyle karşı karşıyadır. O tehlike şudur; yüzde 87’lik katılım oranını bir daha bulamayabiliriz. Seçmende bir duygusal kopuş var. Bizim seçmenimiz hep kızar, kapıyı çarpar gider. En kolay alkışın ‘Atatürk’ denilerek alındığı bir siyasi partinin siyaset üretme pratiğinde sorun var. Sıkışınca milli mücadeleden, Atatürk’ten bahsedip, alkış alarak ilerlenemez” bunda bir kolaycılık birbirimiz kandırmaca var. Masum değiliz hiç birimiz.

Altını çizdiğim cümleler…

CHP değişimi gerçekleştirebilecek mi? Zira bu il kongresi kurultaya ışık tutacak..Üst kurul delegeleri de değişimin bekasının kararını verecek?

Sonra ülkenin makûs kaderini CHP iktidarında değişecek. Meselemiz bu. Ülke bu kötü yönetimi hak etmiyor..