Nefret Tohumları Ekiliyor
Geçtiğimiz Pazar günü Trabzon'da bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşma esnasında trajik bir olay yaşandı. Konuşma sırasında sahnede bulunan küçük bir çocuk mikrofonu istedi. Erdoğan'ın mikrofonu uzatmasıyla beraber çocuk sağduyu sahibi herkesi dehşete düşürecek şekilde CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun hain olduğunu haykırdı. Bunun üzerine Sayın Cumhurbaşkanı ve diğer devlet adamları kahkahalara boğuldu. Ben burada gülünecek bir şey göremiyorum. Tam aksine burada son derece trajik bir tabloyla karşı karşıyayız. Topluma ekilen nefret tohumlarının bir tezahürüdür bu yaşanan olay. Hani ''çocuktan al haberi'' derler ya. İşte tam da bu özdeyişin haklı çıktığı bir noktadayız. Bu özdeyişte anlatılmak istenen, çocukların aklında olanları hesap kitap yapmadan dürüstçe ortaya döküvermesidir. Peki burada çocuğun suçu var mı? Tabii ki yok. Asıl suçlu olan o küçücük çocuğun aklına bu nefret tohumlarını ekenlerdir. Küçük çocukların karşıt görüşleri vatan haini olarak gördüğü bir ülkede demokrasi kavramı yaşayabilir mi? Sevgi, saygı, hoşgörü hakim olabilir mi? Benim yıllardır en çok karşısında olduğum şey, toplumun bilinçaltına ekilen bu nefret tohumlarıdır. Devleti yönetenlerin bizi birbirimize hain olarak tanıtması, bizi birbirimize düşman etmeye çalışması, toplumsal huzur ve güvenliğimizin, hatta ağızlarından düşürmedikleri milli bekamız için çok büyük bir tehdittir.
Bu küçük çocuğun ağzından dökülen sözler toplumun bilinçaltına ekilen kin ve nefreti ne olarak ortaya çıkarıyor. Mutlu ve huzurlu bir Türkiye için en son ihtiyacımız olan şey kin ve nefrettir. Devleti yönetenler halk arasında düşmanlık yaratmak için değil, sevgi ve saygıyı, hoşgörüyü hakim kılmak için mücadele vermelidirler. Aksi halde kimsenin istemediği sonuçlar ortaya çıkacaktır. Mutlu ve huzurlu yaşamak için kin ve nefret siyasetine kulaklarımızı tıkamalı, bu topraklar üzerinde hepimizin mutlu ve huzurlu yaşamaya ihtiyacı olduğunu asla unutmamalıyız. Devlet adamları nefreti ne kadar körüklerse körüklesin, biz halk olarak demokrasinin ne demek olduğunu kavramalı, sevgi ve saygıyı ön planda tutmaya devam etmeliyiz.
Kemal Kılıçdaroğlu'ndan İki Önemli Video
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçen hafta paylaştığı iki önemli video gündeme bomba gibi düştü. Genel Başkan'ın videoda anlattıkları gerçekten çok büyük skandallar aslında. Videolardan ilkinde Sayın Kılıçdaroğlu 2018'de yapılan bir yol ihalesini halk arasında 5'li çete olarak bilinen yandaş müteahhitlerden birinin kazanamadığını, sonrasında yandaşların ihaleyi kazanamadığı için bu ihalenin iptal edildiğini ve bir süre sonra aynı ihalenin bu yandaş müteahhitlerden birine verildiğini anlatıyor. Hem de 6 milyar TL daha yüksel bedelle! Gerçekten el insaf! Neyse ki hala vatansever bürokratlar var ki bu yapılanları not ediyor ve deşifre ediyorlar.
Kılıçdaroğlu'nun bir diğer videosu ise sosyal medyada insanlara ağız dolusu küfür ve hakaret eden aktroller ile alakalıydı. Bu aktroller denilen şebeke açtıkları sahte veya isimsiz hesaplarla muhalif olan herkese ağıza alınmayacak hakaretler ediyor. AKP içinden bazı milletvekilleri de bu durumu ve duydukları rahatsızlığı dile getiriyor. Sayın Kılıçdaroğlu bu trol hesaplarının en çok takipçiye sahip olanlarını ifşa etti ve bu sahte hesapları kullanarak millete küfür yağdıranlardan bazılarının gerçek kimliğini söyledi. Aynı zamanda bunların bir gün yargılanacağını da ekledi. Çok da iyi yaptı. Senelerdir bıktık bu sahte hesabın arkasına saklanıp hepimize hakaret yağdıranlardan. Bu işin bir bedeli olmalı mutlaka.
Görevden Aflar Son Sürat Devam Ediyor
AKP içerisinde doğru söz söylemek veya doğru söze yakın şeyler söylemek asla kabul edilemeyecek bir eylemdir. Bu kusuru işleyen iki üst düzey bürokrat son zamanlarda göze çarpıyordu. Bunlardan biri TÜİK Başkanı Erdal Dinçer'di. TÜİK hep açıkladığı gerçek dışı enflasyon verileriyle gündem oluyordu. Başkan Erdal Dinçer yönetimindeki son enflasyon raporunda enflasyonun %36 olarak açıklanması söylenenlere göre sarayı bir hayli kızdırmış. Aslına bakarsanız bu açıklanan enflasyon gerçeğin belki de yarısı kadar ama yine de saraya yaranılamamış belli ki. Zaten gözleri ışıldayan Bakanımız Nurettin Nebati enflasyonun yakında eksilerde çıkacağını söyleyerek sarayın niyetini belli olmuştu. E peki bu şartlar altında enflasyon nasıl eksi çıkacak? Çok basit; TÜİK Başkan'ı kovulacak, yerine daha uslu bir başkan atanacak ve o da enflasyonu düşürüverecek. Bu maksatla Erdal Dinçer görevden alındı ve yerine Erhan Çetinkaya atandı. Enflasyondaki düşüş şimdiden hayırlı olsun!
Göze batan birisi daha vardı. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül. Kendisi zaman zaman hukuk dışına çıkılan uygulamaları eleştiriyor, zaman zaman da Süleyman Soylu'nun iş yapış tarzını haklı olarak eleştiriyordu. AKP içinde hukuku savunan birinin varlığı kabul edilebilir bir şey değildir. Bir de üzerine İmamoğlu'nun mobese görüntülerinin basına sızdırılmasının hukuka aykırı olduğunu söyleyince Sayın Gül'ün ipi çekildi ve görevden alındı. Yerine ise çocuk istismarı olaylarında ''küçüğün rızası vardı'' gibi talihsiz ifadeleri ile bilinen Bekir Bozdağ yeni Adalet Bakanı olarak atandı…
FED Şahin Mesajlara Devam Ediyor
Geçtiğimiz haftanın önemli olaylarından birisi de dünya piyasalarını yakından ilgilendiren ABD Merkez Bankası (FED) toplantısıydı. Toplantıdan faiz artış kararı çıkmadı ama faizin ne zaman arttırılacağı kararı çıktı. FED Mart ayı içerisinde faiz artışlarına başlayacağını ve yine Mart ayından itibaren varlık alımlarını sonlandırarak piyasaya pompaladığı nakiti keseceği mesajını doğrudan doğruya verdi. FED uzunca bir süredir şahin mesajlar vermeye devam ediyor. Şahin ifadesi finans dilinde sıkı para politikası anlamına gelir. ABD ve Avrupa'nın sıkı para politikası uygularken bizim gevşek politika uyguluyor oluşumuzun bedeli zaten 2022 yılında maalesef çok ağır olacak.2021 yıl sonunda doların ipi kopmak üzereyken suni bir yöntemle bu durduruldu. Ama artık bunu durdurmak için elimizde faiz artışı dışında bir silah kalmadı. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan hala ısrarla faiz indireceğiz diyor ama ABD faiz artırırken TCMB faiz indirirse bu can çekişen ekonominin fişini çekerek ruhuna Fatiha okumak olacaktır. Bu yüzden her şeye rağmen TCMB'nin de yıl ortasına doğru faiz artışına gitmesi sürpriz olmayacaktır.
Kitap Tavsiyesi:Devlet Faaliyetinin Sınırları (Wilhelm Von Humboldt)
Haftanın Söz: Hükümet halktan korktuğunda bu özgürlüktür. Halk hükümetten korktuğunda bu tiranlıktır. (Thomas Paine)