Genç ölümü üzerine yakılan ağıtların duygusu; derin bir acı, yarım kalmışlık, kader karşısında sorgulama ve büyük bir hüzün olur çoklukla.
Ağıt yakmaya sebep olan olaylar, ağıtların söylenme yeri, ağıtların söylenme şekli, ağıt söylemenin zamanı, ağıtların söylenme geleneği … ayrı ayrı bir önem ve değer taşır.
Bölgemizden Şükrü Türkmen ile Ö. Faruk Köse’ni derlediği aşağıdaki ağıdın yakılış zamanı enteresandır.
Emirdağ Veysel /Vaysal Köyü’nde Akın’ın ağabeyi evlenecektir ama Akın, ölümcül hastadır. Düğünün ertelenmemesi yönünde aileyi ikna eder Akın.
Hüzünle karışık bir coşkuyla düğün yapılır. Evde hasta olması yanında, evin fiziki kapasitesinin de yeterli olmaması nedeniyle gelin, komşu eve iner. Gelin günü akşamı nikâh kıymaya gelen hoca, başucunda Kur’an-ı Kerim okur. Nikah kıyılır. Akın da o gece rahmetli olur.
Yusuf (Topal Ağa) oğlu Akın Türkmen (1940-1961)’in annesi Vesile (Ekiz) Türkmen, şu ağıdı yakar:
Almış küre(ğ)i de derin ark atar
Etme gadın o(ğ)lum pontulun batar
El dü(ğ)ün ederken o hasda yatar
Gelinçi geliyo(r) ka(l)k Akın o(ğ)lum
Açtım pencereyi bak Akın o(ğ)lum
Tarlayı ölçenler çekerler urgan
Alın mezerine götürün yorgan
Yavrumun gedişi daha çok erken
Vaysal de(ğ)elidi Suvermez yurdu
Bi(r) derdi yo(ğ)udu dokdur gusuru
Akın’ımı goydum Vaysal Köyü’ne
Bulgur salamadım acı suyuna
Canımı veririm suna boyuna
Gurbannar olurum Akın o(ğ)luma
Emmiye dayıya yakın o(ğ)luma
Bi(r) adı Akın da bi(r) adı Türkmen
Bulamam yavrumun derdine derman
Böyle mi yazılır gençlere ferman
Gurbannar olurum Akın o(ğ)luma
Emmiye dayıya yakın o(ğ)luma
…
Kardeşi Akın’a Şöhret (Pulgız) Türkmen’in yaktığı ağıdın bir bölümü de şöyle:
Akın’ın boyu da boyuma garer
Naylon dara(ğ)ınan saçını darar
Babam evine de u(ğ)radı zarar
Anamın o(ğ)lu da gara gardaşım
Bu(ğ)azında çıkmış yara gardaşım
Goça(ğ)ın o(ğ)lan da Emir’in Hacı
Kimseler olmasın ölmüşe bacı
Alaman çıkarmış ganser ilacı
Neyleyim gül benzi soldukdan son(r)a
Biricik gardaşım öldükden son(r)a