İl Müftü Yardımcısı İsrafil İĞDE'nin yazısı

Bugün 19 Mayıs 2023 Cuma, Gençlik Haftası içerisindeyiz.

Sahabi Ebu Hüreyre (r.a.), Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)’den naklettiği bir hadis-i şerifte, “Allah’a ibadet ederek büyüyen genç” cümlesine yer vermektedir (Buhârî, Ezan, 36).

Bu cümlenin anlamı; vatan toprağında doğan ve büyüyen her gencin, gençlik çağında Allah’ın varlığını, O’nun tek olduğunu, eşinin, benzerinin ve denginin bulunmadığını, hiç kimseye muhtaç olmadığını, her yaratılmış varlığın hayatını sürdürebilmek için O’na ihtiyacı olduğunu; hayatı, sağlığı, rızkı, suyu, ışığı, ısıyı O’nun var ettiğini bilmesi; bu bilgi ile Allah’ın huzurunda tevazu içerisinde el bağlayarak, bel bükerek, secdeye giderek, dua ederek şükürde bulunması; Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)’in O’nun peygamberi ve elçisi olduğuna iman etmesi; Kur’an-ı Kerim’e, âhiret hayatına, hesaba inanması ve imanının gereği olan davranışları sergilemesidir.

İnsan hayatının en önemli dönemlerinden olan gençlik çağına özel ihtimam gösterilmelidir. Genel olarak gençlik dönemi Kur’an-ı Kerim’de nasıl ifade edilir ve yaygın kanaate göre ne kadar bir süreye karşılık gelmektedir:

Kur'an-ı Kerim'deki "beleğa eşüddeh" deyimi (Yusuf 12/22) ve "fetâ" veya "fitye" kelimeleri ve bunlardan türeyen isimler sırasıyla ergenlik çağına ulaşma, genç ve gençler anlamında kullanılmaktadır.

Birleşmiş Milletler Örgütü’nün “genç” kavramının tanımında, gençlik döneminin yaş aralığı 15-25 arasıdır. Psikoloji kaynaklarındaki yaş aralığı ise, Ergenlik çağı (buluğ)” öncesi dönemden başlayarak 20-25 yaşlarına kadardır. İki veri birlikte değerlendirildiğinde, gençlik dönemi yaklaşık 10-13 yıllık bir dönemi ifade eder.

Bu günün gençlik çağı düne göre daha fazla uyarıcıların hücumlarına maruz kalmakta ve gençler bu uyarıcılara karşı savunmasız konumdadır. Belki de hiçbir dönemde olmayan sosyal medya, internet, sanal dünya… gibi unsurlarla bir “kuşatılmışlık” halini yaşamaktalar. Öyle ki, bu unsurlar gençleri yaşadıkları gerçek hayatın içinden alıp sanal âleme itmekte; gerçek arkadaşlıklar yerine sanal arkadaşlığa yönlendirmekte, genci yakın çevresinden koparıp uzak dünyaların sanal mutluluğuna atmaktadır.

Kur’an-ı Kerimde gençler olarak Hz İbrahim’in, Hz Yusuf’un, Hz Musa’nın, Hz Süleyman’ın, Ashab-ı Kehf olarak bilinen gençlerin, Hz Meryem’in ve Hz Şuayb’ın kızlarının isimleri zikredilmektedir. Bu isimlerden varlık içinde yaşayan ve güzel kulluk örneği gösteren Hz Süleyman’ın ortaya koyduğu gençlik değerlerini örnek olarak paylaşmak istiyorum:

Hz. Süleyman, Hz. Davud peygamberin oğludur. Peygamberler tarihi içinde özel bir yere sahiptir. Babası Hz Davud (as) gibi hem hükümdar hem peygamberdi ve Allah kendisine ilim ve hikmet ihsan etmişti. Kur’an-ı Kerimde Hz. Süleyman'ın, şükreden, salih ve anlayışlı bir kul olduğu bildirilmekte; keskin zekâsı, engin bilgisi ve sahip olduğu hikmet ile karmaşık meseleleri kolayca çözüme kavuşturma yeteneğinin olduğundan, Allah katında büyük değeri ve güzel yeri bulunduğundan bahsedilmektedir (Enbiya 21/78-79). İslâm kaynaklarında Hz. Süleyman'ın on iki veya on üç yaşlarında tahta geçtiği, Suriye'den İran'a kadar uzanan bölgeye, hatta bütün dünyaya hâkim olduğu aktarılmaktadır.

“Ey Rabbim!' dedi. 'Gerek bana ve gerekse anne babama verdiğin nimete şükretmeye ve hoşnut olacağın iyi işler yapmaya beni muvaffak kıl. Rahmetinle beni salih kullarının arasına al(Neml 27/19). Bu ayette, Hz. Süleyman'ın, bir gençlik değeri olarak, ailesinin kadir ve kıymetini bildiği, kendisine verilen nimetin farkında olduğu görülmektedir.

Aynı surede, kendisine verilen mucizeler için, “Bu, şükür mü yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni sınayan Rabbimin bir lütfudur” ayetiyle (Neml 27/40), nimetin asıl sahibinin kim olduğu hususunda sınandığını ve onun bu konuda başarılı bir sınav vererek “Allah'a şükreden bir kul” olduğunu görmekteyiz.

O halde diyebiliriz ki; Hz. Süleyman, varlık, kudret ve saltanat sahibi biri olarak bu nimetlerin gerçek sahibini bilmekte ve her şeyin malikinin Allah olduğunu ikrar ederek güzel bir gençlik değerine sahip olduğunu ortaya koymaktadır.

Günümüzde sanal âlemlerde vaktini tüketen, bir arayış içerisinde olan ve yönünü bulmak isteyen geleceğimiz olan gençlere, Hz Süleyman’ın tecrübesi olan gençlik değerini buldurmaya rehberlik etmeliyiz. Günlük, geçici, boş, beyhude meşgaleler yerine, günü, zamanı, mekânı, imanı, imkânı, sağlığı, huzuru veren asıl nimet sahibine kul olmayı benimsetmeliyiz. Gençlik çağı imanlı gençlerle kuvvet bulacaktır.

Bu cümleden olarak, “Bugün tüm Camilerde Mihrap ve Minberde GENÇLER var”. Bugün Cuma namazında tüm Camilerde Minberlerde gençlerimizin hutbesini dinleyerek, Mihrapta gençlerimizin arkasında saf tutarak namazlarımızı kılmanın heyecanını yaşayacağız. Gençlerimize güveniyoruz ve inanıyoruz…