Anayasa Hukukçusu ProfesörŞule Özsoy Boyunsuz Şule hocamız şöyle demiş. Devlet demiş bir partiyi kimin yöneteceğini söylemeye başladıysa orada çok partili demokratik hayat bitmiştir diyor.
doğru bir tespit..

Şunu görmemiz lazım. Bukararın yargı kararı olduğunu, bağımsız yargı kararı olduğunu bu ülkede kaç kişi inanıyor? Bakın sonuçta bütün bu operasyonlar ne zaman başlamıştır?

BU BİR SİYASİ MÜHENDİSLİK OPERASYONUDUR.

31 Mart 2024 yerel seçimlerininardından. Çok açık net söylüyorum ve inanarak söylüyorum. Cumhuriyet HalkPartisi o seçimlerde %25 oyla çıksaydı bu operasyonların hiç biri olmayacaktı. Yargı harekete geçmeyecekti. Cumhurbaşkanı silkeleyin bunları demeyecekti. Yargı üstüne üstüne gidiyor demeyecekti.

MAJESTELERİN MUHALEFETİ OLSUN ARZU EDİLİYOR


Çünkü istedikleri majestelerinin muhalefetiydi. İktidarı tehdit etmeyen bir muhalefet en güzelmuhalefettir. Ama birinci parti olmak çok büyük bir kusurdu. Çünkü iktidarındemokratik olgunluğunun olmadığını çoknet gördük.
Nasıl diyor? Yani seçim sandık yoluyla benim önüme nasıl geçilebilir? Benim iktidarım nasıl devrilebilir diyor.
Yani siz bunun hukuk yoluyla bir siyasi mühendislik olduğunu biliyoruz. .

DÜNYA BASINI BUNU KONUŞUYOR
Aslında alınan bu karar dünya basında da büyük yankı uyandırmış birçok gazete yani özellikle Financial Times, Bromberg,Docevell gibi gazeteler ki bunlar dünyanın en prestijli hem gazeteleri hem haber ajansları…
Dünya biz kıskanıyor..

Şöyle bir bakalım bu gazete ev haber ajanslarına..Liberation var. Washington Post var. DerSpigle var.
Reuters, Al Monitor bir Ortadoğugazetesi. Turkish Court main oppositionsIstanbulovercressirregalities. Yaniherkes şunu söylüyor aslında.

Özetlebütün başlıklara baktığımızda hangidilde yazılırsa yazılsın İngilizce,Fransızca, Almanca, Arapça hepsinde aynıortak kelime var.
Erdoğan rakibini mahkeme kararlarıyla kadük hale getiriyor diyor. Yani Türkiye'nin en büyük ana muhalefet partisinin İstanbul büyük şehir belediye başkanı kongredeki iddialar nedeniyle görevden alınıyor.

Bütün dünyaya böyle yansıdı.
Mahkeme kararı derken benim çok sıkça gündeme getirdiğim bir kanıt var. Bakın bu operasyon Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptaliyle başladı. Peki, savcılık İstanbul Üniversitesine nasıl bir yazıyazdı?

İMAMOĞLUNUN DİPLOMASI NEDEN İPTAL EDİLDİ

Bir hatırlayalım.
Yetkisi olmadığı halde bu diplomayı derhal iptal et. Etmezsen dedigiderilmesi büyük mahsurlar yaratacak, sakıncalar olabilir dedi ve parantez açtı yazının içinde.

PARANTEZ İÇİNE ALINMIŞ


Bakın neler oluyor? Savcılık hukuk yazılarında, yargı yazılarında parantez genelde olmaz. Burada parantez açmış.
Dedi ki, "Yüksek Seçim Kurulu" dedi. Ne demek bu? Bu diploma Yüksek SeçimKurulunda kullanılmasın. Yani İmamoğlu’nun diplomasından bahsediyor. Bunun aciliyetide yok aslında.

Seçimlerde daha 3 yıl daha var. Savcılık derhal iptal et diyor. Aman diyor Yüksek Seçim Kuruluna giderse? Peki, Yüksek Seçim Kurulu'na niye gider bu diploma?
Bir tek cumhurbaşkanlığı seçimi için gider. Başka hiçbir seçim için gitmez.
Yani savcılık zaten daha ilk işe başlarken bunun siyasi amaçlı bir operasyon olduğunu bence savcılık bu ifadesiyle ortaya koymuş durumda.

Her şey de ondan sonra gelişti zaten. Onun ardından Sayın Cumhurbaşkanı yargı üstlerine üstlerine gidecek diye de talimat verdi.
Silkeleyin dedi. Yetmedi.
CHP için Turpun büyüğü heybede dedi. CHP’de cumhurbaşkanlığı yolunda kaç kişi telefolacak dedi. Yani bakın bütün bunlarbize neyi anlatıyor?
Allah aşkına her şey aleni zaten ortada değil mi?
Şimdi siz istediğiniz kadar yargımız bağımsız deyin. Kimse inanmıyor ki?