İnsanlık tarihinde Hz. Muhammed (s.a.v) kadar insanları derinden etkileyen bir şahsiyet gelmemiştir. Peygamberimiz, biz Müslümanlar için en güzel örnektir. O’nun örnek kişiliğinin temelinde ise, Kur’an’da övülen üstün ahlâkı yatmaktadır. Allah (c.c.), O’nda bütün faziletleri ve olgunlukları toplamıştır. İbadet, ilim, hilm (ağır başlı ve yumuşak huylu olmak), hayâ, cömertlik, sabır, şükür, alçak gönüllülük, zühd, edep, iyi geçinme ve merhamet gibi hasletler O’nun güzel ahlâkındandı.
Rasûlullah (s.a.v)’ın ahlâkı, Kur’an’ın ta kendisidir. Bu durumu en veciz şekilde ifade eden, Hz. Aişe’nin; “…Onun ahlâkı Kur’an idi” (Müslim, Müsâfirîn, 139) sözüdür. Ayrıca, “Şüphesiz sen yüce bir ahlak üzeresin” (Kalem 68/4) ayeti, Rasûlullah’ın en güzel ahlak modeli olduğunun ilahî bir teyididir. O’nun ahlâkının dayanağını ve temelini de, “Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik” (Enbiya 21/107) ayetinde ifadesini bulan rahmet ve merhamet oluşturur. O’nun bütün hayatı merhametle örülmüştür ve bu merhamet, çocuklardan kadınlara, yaşlılardan düşkünlere, Müslümanlardan müşriklere kadar herkesi kuşatmıştır. O (s.a.v.); fakir bir sahabiye, yaşlı bir kadına veya susamış bir hayvana aynı derin şefkatle yaklaşmıştır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in çocuklara olan düşkünlüğü, torunları Hasan ve Hüseyin ile oynaması, onları namaz kılarken bile sırtına alması ve çocukların ağlamasına dayanamayarak namazı kısa tutması, O’nun şefkatinin en belirgin yansımalarıdır. Bir keresinde O, torunlarını öpüp severken orada bulunan bir adam, kendisinin on çocuğu olduğunu fakat hiçbirini öpmediğini söylediğinde, O (s.a.v), bu adama bakarak; “Allah senin kalbinden merhameti söküp almışsa ben ne yapabilirim? Merhamet etmeyene merhamet edilmez” (Buhârî, Edeb, 18) buyurmuştur.
Rasûlullah’ın en zorlu anlarında bile kalbindeki yumuşaklık, merhamet ve affedicilik ön planda olmuştur. Mekke’de kendisine ve beraberindeki Müslümanlara yıllarca zulmeden, onları hicrete zorlayan müşrikleri, şehri fethettiği gün affetmesi, O’nun merhametinin boyutunu gösteren çarpıcı örneklerdendir. O gün onlara, Hz. Yusuf (a.s.)’un kardeşlerine dediği gibi; “…Bugün size kınama yok, Allah sizi affetsin! O, merhametlilerin en merhametlisidir” (Yusuf 12/92; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, 9/195) sözüyle seslenmiştir. Bu tavır, insanlığı kin ve nefretin değil; merhamet, bağışlama ve sabrın kurtaracağına yönelik bir yaklaşımdır. Ebu Hüreyre (r.a.)’nin rivayet ettiği şu olay da bu durumu açıklayıcıdır: Sahabiler bir gazve (din uğrunda yapılan savaş) de, kâfirlerin yok olması için Allah Rasûlü’nün beddua etmesini istediler. O ise; “Ben lânetçi olarak değil, âlemlere rahmet olarak gönderildim” (Müslim, Birr, 87) buyurarak asıl görevini hatırlatmıştır.
Peygamberimiz (s.a.v.), hayvanlara karşı da çok şefkatli ve merhametliydi. Bizlere de hayvanlara karşı merhametli olmayı tavsiye etmiştir. Rasûlullah’ın bize bildirdiğine göre bir adamı, bir köpeğe merhameti sayesinde Allah affetmişti. Yolculuğu sırasında susayan bir köpek gören adam, kuyuya inip ayakkabısına su doldurarak köpeğe içirmişti. Adamın bu davranışını beğenen Allah Teâlâ, onu affetmişti. Sahabilerin, “Ey Allah’ın Rasûlü! Hayvanlara yaptığımız iyilikler için de mi sevap var?” sorusuna Peygamberimiz (s.a.v), “Her canlıya yapılan iyilikte sevap vardır” (Buhârî, Müsâkât, 9) buyurmuştur. Rahmet Peygamberi (s.a.v.), hayvanlara eziyet edenleri de uyarmıştır. Bir kadının, bir kediye eziyet ederek onu hapsetmesi ve açlıktan ölmesine göz yumması sebebiyle Allah’ın azabını hak ettiğini haber vermiş, böylece hayvanlara eziyet etmenin vahim sonucuna dikkat çekmiştir (Buhârî, Bed’ü’l-halk, 16).
Ne yazık ki, zaman geçtikçe insanların merhamet duyguları zayıflamaktadır. Hele ki son savaşlarda görülen tüyler ürperten manzaralar; kadın, çocuk, ihtiyar ayrımı gözetmeksizin cephe gerisindeki savunmasız insanların bile hedef alındığı merhametten bigâne saldırı örnekleri göstermektedir ki, insanlık, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in örnek hayatına ve İslam’ın rahmet yüklü mesajına ne kadar da muhtaçtır! O’nun ahlâkı, günümüz dünyasının en büyük ihtiyacı olan merhameti, bağışlamayı ve insanî değerleri temsil etmektedir…
Mustafa YUMUŞAK
Vaiz