AKP’nin kifayetsiz yöneticileri, vatandaşın sırtına yüklenilmiş olan yüksek enflasyonun getirdiği tahribatı görmek istemiyorlardı. AKP’nin Milletvekilleri vatandaşın ve basının önüne çıkmıyorlardı.
Seçimlerde sahada hiç yoktular sadece varmış gibi davrandılar. Erdoğan’a karşı da bir öfke birikimi de vardı. Kendilerini kandırılmış gibi hissediyorlardı…
Anayasayı sürekli ihlal eden AKP halkın gözünde ciddi bir güven yitirmiştir.
Devlet vatandaşına pusu atar mı? Atmaz… Ama gerçekte böyle olmuyor.
ENFLASYON bilerek ve isteyerek yapmak vatandaşa pusu kurmaktır. Trafikte pusu kuruluyor. Daha birçok cezalar böyle.
Enflasyon bir servet transferidir ve fakir burada cezalandırılmaktadır. Çünkü enflasyon en acımasız bir vergi türüdür…
Peki, bu sorunların sorumlusu AKP değil miydi? Evet, AKP’nin uyguladığı ekonomik politiğin sonucudur.
++++
Mesela, benim için en büyük tehlike yabancı mültecilerdir. Mültecilerin, Türk milletine yüklenen yükün faturasını neden biz ödüyoruz?
AKP neden kaybettiklerini hala anlayamamış… Seçmen onlara oy vermeliymiş. Sanki seçmenler AKP’nin tebaası.
AKP travma yaşıyor…
Yerel seçimlerdeki sonuç belliydi. CHP açık farkla tek başına ittifaksız 1. Parti oldu.
Artık vatandaş gözünü açmıştı. Cam tavanları tuzla buz etmişti…
Yeter söz milletindir demişti ve CHP’ye yolun açık olsun mesajını vermişti.
AKP’NİN ESKİ İL BAŞKANLARINDAN SES GELDİ
Osman Yüksel, Dündar Ünlü, Zihni Çalışkan ve Süleyman Reyhan’ın neden kaybettik konusunda basına verdiği mülakatları var.
Sadece, Fikret Dönmez ile görev yapan kurucu merkez ilçe başkanlarından Hasan Tuç yok… Asıl önemli olan merkez ilçe başkanlarının düşünceleri. Sahada sürekli olan onlar var. İl başkanları temsil makamıdır. Ankara’ya çağrılınca giderler…
Genelde sahayı pek bilmezler.
Basına yansıyan demeçlerini okuduk… Yaptıkları eleştiriler var. Hepsine yanlış demek olanaksız. Kendi düşüncelerini açıklamışlar…
Derli toplu bir analiz yapan Dündar Ünlü önemli saptamalar yapmış… “Bizde olmayan merkez belediyelerde, 3 yıllık veya 5 yıllık bir stratejik plan koymak lazım. O süreç içerisinde çalışmak lazım ki, seçim zamanına geldiğimizde iddialı olabilelim. Yoksa böyle bir strateji ve çalışmayı ortaya koymadan, 60 günlük bir seçim kampanyası ile mevcut birisi kesintisiz 15, birisi 25 ve birisi kesintisiz 10 yıllık bir mirasın üzerine gelen adaylarla belediyelerle mücadele edemeyiz.”
Yani yumurta kapıya gelmeden bu işleri yapacaktınız! Demek istiyor.
Bizlere danışacaktınız, istişare edecektiniz demek istiyor?
Dolma kalemiyle notlarını almış. Neden kaybediyoruz. Dip notlarında bu kafayla gidersek!
Adı üstünde “dolma” kalem. Not defteri yanında... Tarih, saat, dakika... Kısa notlar.
Bizlere de notları okuyucu verir. Kimisi dolma kalemle, kimisi kurşun kalemle…
Kısa ve öz.
Yıllarca bunu yazmıştık.
Dündar, AKP’nin biraz okuyan kesimden olduğu için, AKP’nin MR’nı çekip raporlamış.
+++++
AKP’de, dombra müziğinin tiryakisi olanlar, durumun farkında bile değiller…
Aslında soruyu şöyle sormak lazım. AKP gerçekten belediyeleri almak istedi mi? İstemedi mi?
Bu nasıl soru diye sormayın? Biraz daha derin analiz yapın. Biz o kadar derine inemeyiz derseniz o başka. Çok fazlada inmeyin ha… Zira Gayya kuyusu gibidir siyaset. Dipte kalırsınız. Sonra sesimi duyan yok mu diye bağırıp durursunuz. Kimse de sesinizi duymaz…
+++++
2009’dan bu güne kadar olduğu gibi, seçimleri kaybetmek için stratejiler yapılmış…
Efendim; diğerleri sakın alınmasın. Söyledikleri siyaset bilimi açısından fındıkkabuğunu doldurmaz şeyler.
Aslında soruyu şöyle sormak lazım. AKP gerçekten belediyeleri almak istedi mi? İstemedi mi?
Zira bu güne kadar olduğu gibi kaybetmek için her şey yapılmıştı...
Efendim diğerleri alınmasın. Söyledikleri fındıkkabuğunu doldurmaz şeyler.
Şöyle derin bir nefesi içinize çekin ve var gücünüzle “her şey Eskişehir için” deyin.
Belki faydası olur.
AK PARTİLİLER ESKİŞEHİR'DEKİ SEÇİM SONUÇLARINA NASIL BAKIYOR?
Ben söyleyeyim… Görüştüklerim sonucun böyle olacağını biliyorlardı sadece seslendirmiyorlardı.
Kitabın ortasından yazayım. Biraz siyaset bilimi, siyaset sosyolojisi, toplumsal psikoloji okuyan ve Eskişehirli seçmenin nasıl davranış göstereceğini çok iyi bilir.
Bunu bugünden yazmış da değilim… Arşivime giren, okuyanlar bu sonucun böyle olacağını zaten biliyorlardı…
Bilmeyenler ise, Eskişehirli olmayıp ahkâm kesenlerdi. Zaten onlar da pılısını, pırtısını toplayıp gittiler.
Genel Merkez Yerel Yönetimler Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, yardımcısı Selim Yağcı Eskişehir’e gelmişler. Partide basın toplantısında söyledikleri önemli… Koskocaman yerel yönetimler başkanı…
Bakın ne demiş; önceki seçimlerdeki başarıyı bu seçimde elde edemediğimizi değerlendiriyoruz"
Sandık sonuçları bizim memnun olmadığımız sonuçlar olabilir. "31 Mart seçim sonuçlarından biz memnun değiliz ama milletimizin ortaya koyduğu düşünceyi sandıktan okuyoruz"!
TÜRKİYE YÜZYILI İÇİN DOĞRU ADIMLARLA YOLA, devam yazısı var…
Demek ki ne doğru aday bulmuşsunuz, nede doğru adım atmışsınız! Çıkan sonuç bu.
Sonra ne diyorsunuz milletimizin ortaya koyduğu düşünceyi okuyoruz… Mesajı aldık…
Gülüp geçiyorum…
Milletin ne demek istediğini hiç anlamamışsınız. Konuşurlarken bile paçalarından kibir akıyor.
Ah! Bu Eskişehirli seçmen ah! Şu AKP’yi bir memnun etmediniz be kardeşim. Ne güzel propaganda yapıyorlardı.
HER ŞEYYYYY ESKİŞEHİR İÇİN… AKP yanlış attığı her adımda Eskişehir’de olan her şey uçtu gitti.
Hala farkında değiller…
Şimdi kulislerde dedikodular havalarda uçuyor… Görevden almalar, atamalar senaryolar gırla gidiyor. Aportta bekleyenlerde var. Birbirlerine çelme takmak isteyenlerde var. Sonra bu zihniyet neden kaybettik diyor.
Kazanabileceğinizi mi zannediyordunuz!