Aslında her şey biliniyordu… İyi bir gözlemcinin fark etmemesi söz konusu değildi.

Uzun zamandan beri Yılmaz hocanın aklının bir köşesinde park etmişti. Ara sıra nabız yokluyordu.

CHP’ nin kurultay sürecinin başlamasıyla birlikte bazı konular askıya alındı.

*****

İşte CHP dengeler benim yerime kim aday olacak?

En çok sorulan sorular bunlardı. Bizde soruyorduk… Hoca ser verip sır vermiyordu. Lafı dolaştırıyordu. Fakat, söylemlerinin içinde kripto sözler vardı.

İşte iki belediye var. Tepebaşı ve Odunpazarı onların başkanları. Büyükşehir başkanı olmak için biraz rekabet içindeler…

İşler biraz buraya ilerliyor…

Bu nedenle, aday olmayacağımı açıklamıyorum demişti. Biraz lafı dolandırdı ve eşime söz verdim. Aday olursam Seyhan bana kızar demişti. Çok aylar önce…

 

HOCA RESTİ ÇEKİYOR.

CHP genel merkez yöneticileri, EBB Genel Sekreteri Ayşe Ünlüce’ nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olması konusunda Sayın Büyükerşen’le görüşme içindeyiz demişlerdi.

Yılmaz Hoca genel bilgileri doğruladı.  Yani “ben olmayacaksam, benimle yıllardır birlikte çalışan bütün projelerde birlikte çalıştığımız ve bu yarım kalan bundan sonra başlanacak projeler konusunda da donanıma birikime sahip olan bir arkadaşımız Ayşe ÜNLÜCE’ yi yaparsanız ben aday olmayacağım”  dedim genel başkana…

Aksi halde adaylık başvurumu çekmeyeceğim.

CHP Genel Merkezi onlar da bu düşüncemi kabul ettiler ve Ayşe ÜNLÜCE’ yi aday gösterdiler…

Tablo bu. Genel sekreterlik düzeyinde 5 yıldır birlikte çalışıyorlar devam eden projeleri de çok iyi biliyor…

Yani durum bu. Türkiye siyasetine örnek bir davranış…Gerçi siyasetin temel kurallarına aykırı görünse de, bazen çıkış yolu bulmak lazım..

Ben şu sonucu çıkarıyorum bu tablodan. Yılmaz Büyükerşen yanında yerine geçecek birini yetiştirmiş.

Son tercihini yapmış… Zaten Hem Aydın’ı hem de Ayşe Ünlüce’ yi evlatları gibi seviyorlardı.

Dengeler bozulmasın…

Siyasette çok görülen bir tablo değil.

KENTSEL DEĞİŞİMİN ÖRNEĞİ ESKİŞEHİR..

Yılmaz Büyükerşen çok başarılı bir belediye başkanıydı… Anadolu'nun ortasında bir Bozkır'da, binlerce turist giden yeni bir kent yarattı.

Hollanda'daki gibi kanalları olan, gondollarla gezilen gençlerin sosyalleştiği, sanat merkezlerin, tiyatroların, ve müzelerin olduğu böyle yaşam standardı yüksek olan bir şehir yarattı..

Tepebaşında Ahmet Ataç ve Odunpazarı da Kazım Kurt’u’ da eklemek lazım. Onlar da çok başarılı eserlere imza attılar.

Sadece Büyükşehir değil.  Birlikte çalışarak, oluşan Sinerji de Eskişehir'i o hale getirdi ve şimdi yaşı nedeniyle bırakıyor.

Yılmaz Büyükerşen müthiş bir kent yarattı ve işi zirvede bıraktı.

HAYDİ BAŞLIYORUZ

Ayşe Hanım da başarılı olacak, ben kazanacağı konusunda da şüphem yok.

Ancak, şunu unutmayalım, Bu durum, Yılmaz Büyükerşen modelidir

Aslında, o birikimi ve sürekliliği sağlamak adına bu SembolOnun elinin sürekli olacağı algısı bile, seçime girmek, seçim bağlamında bence önemli bir taktiktir..

Dahası, Yılmaz Hoca' nın katkı yapabileceği alanlarda bir rol model olarak işte bakın, biz böyle belediyecilik yaptık, Eskişehir’i kasaba halinden, çağdaş bir Avrupa kenti haline getirdik demek bağlamında, Ayşe Ünlüce’ nin ekolü takip eden önemli bir isim olduğunu düşünüyorum.

Eğer, bir ekolden söz ediyorsak… Yılmaz Hoca'nın Genel Sekreteri olduğu için, o ekolün devamı anlamına geliyor. Yılmaz Hoca anlaşılan böyle ben olmayacaksam, Ayşe olsun hiç olmazsa…  Eskişehir kendi kimliğini ve güzelliğini korusun demiş..

Yılmaz Hoca'nın bir sanatçı ruhunun olduğunu bildiğimden dolayısıyla ona yapılan muamelenin fevkalade haksız bir muamele olduğunu söylemek isterim. Bunu yaptığımız özel telefon görüşmelerinde hep söyleye geldim.

Çünkü Yılmaz Hoca aday olsaydı bile kazanması halinde, yine Ayşe Hanım işi götürecekti.

Ayşe Hanım'ın bir ekolün devamı için seçilmesi önemli…

Şimdi en önemlisine geldik. Kırsal alan belediye başkanları ve oradan gelecek olan büyükşehir belediye meclis üyelerine.

Eskişehir'de büyükşehir Meclisini alabilmeleri çok daha önemli… Alamazsanız topal ördek olursunuz…

Bunun da altını çizmek isterim

****

DENİZ YÜCEL PARTİ MECLİSİNİN ALDIĞI KARARI GEÇ SAATLERDE AÇIKLIYOR..

Eskişehir'de Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Yılmaz Büyükerşen Eskişehir'e büyük hizmetler verdi. Eskişehir'e büyük katkı koydu ve Eskişehir'in bir marka şehir olması konusunda çok büyük hizmetleri oldu. Parti meclisimizin almış olduğu kararla bu görevi bu bayrağı belediye başkan adayımız olarak Sayın Ayşe Ünlüce’ ye devrediyor ve Ayşe Ünlüce’ nin Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adayımız olduğunu sizlerle paylaşıyorum.

Nokta..

*****

AYŞE ÜNLÜCE, İLK AÇIKLAMASINI YAPTI.

"Değerli hemşerilerim; CHP Parti Meclisi'nin aldığı kararla Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmanın mutluluğu ve gururunu yaşıyorum. Hocamız Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'in 25 yıldır verdiği emeklerle Türkiye'de örnek gösterilen Eskişehir'imiz için Büyükşehir Belediye Başkanı olarak çalışacak olmanın heyecanı içindeyim. Yılmaz Hocamızdan devralacağımız bayrağı, onun vizyonu ve değerleri doğrultusunda daha da ileriye taşıyacağımıza inanıyorum.

CHP Parti Meclisine, Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'e ve MYK üyelerimize bu sorumluluk için verdikleri destek için teşekkür ediyorum. Yerel seçimlerde güzel şehrimiz için var gücümüzle çalışacağımıza söz veriyorum."

*****

10 Ocak Gazeteciler Günü’nde bir sürpriz vardı. Hereksin gözü cep telefonlarında gelen haberlerde… CHP Parti meclisinde Eskişehir Büyükşehir belediye başkan adayı belirlenecekti…

Acil koduyla toplandılar..

Gecenin dedikodusu. Kim olacak? Kesin mi?

Herkes biliyordu. Ayşe Ünlüce ismi Büyükşehir belediye başkanı olacaktı. Yılmaz hoca piyanonun tuşlarına basmıştı…

Gecenin ilerleyen saatlerin de müzik değişmiş, dans değişmişti

*****

Ahmet başkanın çalışan gazeteciler gününde yaptığı konuşmada şu sözleri anlamlıydı…
Seçimler gelir geçer. Belediye başkanlığı yaparsınız biter. İnsanız.. Bir varız, bir yokuz. Bugün başkasının başına gelen, yarın bizim başımıza gelir.

Unutmadan son bir şey ilave edeyim; sağlık durumum ile ilgili merakı gidereyim; gördüğünüz gibi son derece sağlıklıyım. Sıhhatim de keyfim de gayet yerinde.

Her hastalığın tedavisi vardır. Ama bu dedikoduları yayanlar ahlaksız, namert, korkak, çukur, tetikçi… Yani bunların tedavisi mümkün olmayan zavallılardır. Onları, Allah’a havale ediyorum.

Herkese hayırlı olsun!…