Eskişehir-Seyitgazi karayolu üzerindeki Zümrüt Caddesinde geçtiğimiz pazartesi günü bir kaza daha oldu…
Bir yıl içerisinde 5 veya 6’ıncı kaza…
Aynı yerde şubat ayı içerisinde Eskişehir Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Bayrakçı Karel (47), kullandığı otomobille karşı yönden gelen kamyona çarpması sonucu kızı Yağmur Karel (15) ile birlikte hayatını kaybetti…
Bu kazadan sonra yukarıda da yazdım 5-6 kaza daha meydana geldi…
Pazartesi günü meydana gelen kazada iki araç kafa kafaya çarpıştı…
Ölen yok ama S.Y.K adındaki kadın otomobilde sıkıştı. İtfaiye ekipleri çıkardı. Kadının iki bacağının da kırıldığını öğrendim…
KARAYOLLARI GENİŞLETECEKTİ
D665 Eskişehir - Seyitgazi kara yolu Kalabak Camii önünde daralıyor. İki araç yan yana zor geçiyor…
Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Bayrakçı Karel ile kızı Yağmur Karael’in vefat ettiği kazadan sonra öğrendiğime göre Valimiz Hüseyin Aksoy, yolun genişletilmesi için Karayolları Genel Müdürlüğü ile görüşmüş…
Karayolları Genel Müdürlüğünden gelen üst düzeydeki yöneticiler ile Karayolları Bölge Müdürlüğü ve Eskişehir 46.Şube Şefliği yetkileri D665 Eskişehir - Seyitgazi kara yolu Zümrüt Caddesi üzerinde yapılan incelemede caddenin genişletilmesi kararı alındı…
Karayolları ekipleri yolda yaptıkları inceleme ve ölçümler sonucu yolun sağdan ve soldan genişletilmesi için ölçümler yapmışlar…
Ölçümler sonucu Seyitgazi Caddesi üzerindeki Büyükşehir Belediyesine bağlı ESKİ Genel Müdürlüğünün Kalabak Suyu Dolum Tesisleri ile Fen İşleri Şantiyesinin bulunduğu araziden ve karşı tarafındaki araziden alımlar yapılması kararlaştırıldı…
Karayolları Genel Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesine Kalabak Su Dolum Tesisleri ile Fen İşleri Şantiyesi arazilerinden belirlenen miktar arazinin Karayolları Genel Müdürlüğüne ücretsiz olarak terk edilmesini talep etti…
Büyükşehir Belediyesi ise bu arazinin kendilerine yıllar önce şartlı tahsis edildiğini bu nedenle istenilen miktardaki araziyi Karayolları Genel Müdürlüğüne veremeyeceklerini belirtmiş…
* * *
Karayolları Genel Müdürlüğüne “Büyükşehir Kalabak Dolum Tesisleri ile Fen İşleri Şantiyesinden yolun genişletilmesi için istenilen miktardaki araziyi vermiyorsa tesislerin karşısındaki boş araziden ölçüm yapılarak genişletilsin” talebi üzerine, Karayolları “istimlak gerekiyor” demiş…
Sanıyorum uygulanmakta olan tasarruf tedbirleri nedeniyle yolun genişletilmesi ya tasarruf tedbirlerine takıldı ya derin dondurucunun en ücra köşesine konuldu…
Öyle ise insan canı paradan daha mı önemli?
VALİ ÇALIŞICI ÖZEL İDARE BÜTÇESİYLE GENİŞLETMİŞTİ
1 Aralık 2003 tarih ve 2003/6478 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Eskişehir Valiliğine atanan 21 Aralık 2008 tarihli kararname ile merkez valiliğine alınan Kadir Çalışıcı, 2006 yılında Eskişehir-Seyitgazi Devlet Yolu'nun Karayolları Genel Müdürlüğü bütçesine alınmasını talep etmişti…
Karayolları Genel Müdürlüğü 40 kilometrelik Eskişehir-Seyitgazi Devlet Yolu'na yolunun genişletilmesini bütçeye almaması üzerine Vali Çalışıcı, İl Özel İdaresi bütçesinden 2006 yılında 4,5 milyon TL harcayarak genişletilmesine imza atmıştı…
Bugün ise genişletilmesi gündeme gelen yolun uzunluğu tahminen 10 kilometreyi geçmez…
Eğer Karayolları Genel Müdürlüğünün 10 kilometrelik yolu genişletmeye gücü yetmiyorsa! O zaman geçmişte Vali Kadir Çalışıcı’nın yaptığı gibi her ne kadar Büyükşehirlerde Özel İdare’ler kapansa da valiliklere bağlı Yatırım İzleme ve Koordinasyon Kurulu var…
Bu kurulun ne kadar bütçesi var bilmiyorum…
Eğer 10 kilometrelik yolu yaptırabilecek bütçesi var ise Vali Hüseyin Aksoy, Karayollarını beklemeden Kalabak Camii önünden itibaren Seyitgazi karayolu üzerindeki mezarlık yapımcılarının işyerlerinin bitimine kadar olan bölümü genişletmeli…
Yoksa bu yol can almaya devam eder…
* * *
DESTİCİ'DEN DAVUTOĞLU VE ARINÇ'A SERT SÖZLER
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, isim vermeden 'Terörsüz Türkiye' sürecine ilişkin önerileriyle dikkatleri üzerine çeken Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve eski TBMM Başkanı Bülent Arınç'a sert sözlerle yüklendi…
Destici, "Türkiye'de Meclis başkanlığı yapmış, Başbakanlık yapmış insanlar terör örgütüyle aynı şeyi söylüyorlar" dedi…
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, son günlerde tartışma yaratan "Terörsüz Türkiye" sürecine ilişkin açıklamalara sert tepki gösterdi…
"TERÖR ÖRGÜTÜYLE AYNI ŞEYİ SÖYLÜYORLAR"
Partisinin Kartal ilçe kongresinde konuşan Destici, isim vermeden Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve eski TBMM Başkanı Bülent Arınç'ı hedef alarak "Türkiye'de Meclis başkanlığı yapmış, başbakanlık yapmış insanlar terör örgütüyle aynı şeyi söylüyorlar" ifadelerine yer verdi…
DAVUTOĞLU NE DEMİŞTİ?
Ahmet Davutoğlu 'Terörsüz Türkiye' sürecine ilişkin olarak tartışma yaratacak bir öneriye imza atarak 'Suça bulaşmamış, Türkiye Cumhuriyeti'nin adli kayıtlarında bir suç işlediği görülmeyen kişilerin ülkeye geri dönüşünü temin etmek üzere bir yasal düzenleme gerekli' demişti...
ARINÇ'TAN GENEL AF VE UMUT HAKKI ÇIKIŞI
Meclis'te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda değerlendirmelerde bulunan eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, "AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamalıyız. İfade özgürlüğünün güçlendirilmesi gerekiyor. Adil bir infaz düzenlemesi yapılmalı. Umut Hakkı uygulanmalı, genel af zaruri ihtiyaçtır. KHK'yla ihraç edilenler büyük ızdırap yaşıyor. Beraat edenler görevini yapamıyor. Hukuk içinde kalmak şartıyla yeni düzenlemeler yapılmalı. Sağa sola bakılmamalı, komisyon bu adımları cesaretle atmalı" ifadelerini kullanmıştı..
“YÜREĞIN YANACAKSA ŞEHITLERIMIZE YANSIN”
BBP Lideri Destici, Bülent Arınç'ın, geçmişte, 'KHK'larla işlerinden kovulanları gördükçe yüreğim yanıyor' sözlerine şöyle cevap vermişti:
"15 Temmuz hain darbe girişiminde 251 vatandaşımızı şehit verdik. Gölbaşı'nda 50'ye yakın Özel Harekât polisimiz hayatını kaybetti. Eğer yüreğin birileri için yanacaksa şehitlerimiz için yansın."
“HALKIMIZ TERÖRLE MÜCADELE ISTIYOR, MÜZAKERE ISTEMIYOR”
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, DEM Parti heyetinin siyasi partilerin liderleriyle yaptığı görüşmeleri de eleştirerek, “Halkımız ne istiyor, referandumsa referandum. Halk ne istiyorsa da onu yapmamız lazım. Gördüğüm halkımız terörle mücadele istiyor, müzakere istemiyor” demişti…
"ŞEHİT AİLELERİMİZ NE DÜŞÜNÜYORSA BİZ DE AYNISINI DÜŞÜNÜYORUZ"
Destici, terörle mücadelede kayıplar veren ailelerin düşünceleri ile aynı fikirleri paylaştıklarını ifade ederek konuşmasını şöyle tamamlamıştı:
“Burada tabii ki şehit ailelerimiz, gazilerimiz var. Onlar ne düşünüyor? Onlar ne düşünüyorsa, biz aynısını düşünüyoruz. Yıllardır o bölgede terörle mücadelede bulunduğu coğrafyada bu mücadeleyi vermiş, pek çok kayıp vermiş aileler, korucular, korucu aileleri; devletinin, ülkesinin ve milletinin yanında durmuş bölge halkı var. Onlar ne düşünüyor? Devlet Türkiye içerisinde terörün belini nasıl kırmışsa, üstelik bu iktidar, bu ittifak yaptı bunu. Cumhur İttifakı yaptı. AK Parti iktidarı yaptı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yapıldı bunlar. Dolayısıyla Türkiye’de terör nasıl bitirilmişse, Suriye’nin kuzeyinde de pekala bunu bitirmeye Türk Ordusunun gücü vardır. Onun için biz, ‘Müzakere değil mücadele’ diyoruz.”
* * *
Mustafa Destici, zaman zaman yaptığı çıkışlar ile ittifakın ortağı olmasına rağmen “Cumhur İttifakı”nı sert sözlerle eleştiriyor…
Zaman zaman Cumhurbaşkanı ve ittifakın büyük ortağı AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’la bir araya geliyorlar…
Merak ediyorum?
Destici, çok sert eleştiri sözlerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yüzünü karşı da söylüyor mu?
Yoksa kamuoyuna başka Erdoğan’a başka mı konuşuyor?
Yazımı okur veya okuyan hemşehrimiz Mustafa Destici’ye ulaştırırlarsa, yanıt gönderirse onu da köşemde kullanacağımı hatırlatmak isterim…
* * *