Büyükşehir belediyesi bu konuda gerçekten 2025-26 sezonuna büyük bir giriş yaptı. Hani sanata, müziğe, tiyatroya hasret kalanlar doya doya hasret giderecekler.
Sanat etkinliklerinde ciddi bir izleyici kitlesi oluştu Eskişehir’de. Ağırlıklı kesim öğrenci ve sanatseverlerden oluşuyor. Her geçen gün artıyor. Hiç şüphesiz bu konuda en büyük katkıyı üniversite gençliği veriyor.
Düşünün Anadolu’nun bağından kopup Eskişehir’e üniversiteye gelen gençler farklı bir şehir ile karşılaşıyorlar. Ömürlerinde modern sanatları hiç tanımamış olan olanlar, birden senfoni ile, tiyatro ile, Jazz ve oda müziği ve müzelerle tanışma fırsatını bulmuş.
Eğlence mekânları ve diğer etkinlikleri ile cazibe şehrin büyüsüne kapılmamak ne mümkün..
Yaşamlarındaki ilk kırılmaları Eskişehir’deki yaşama çok çabuk uyum sağlıyorlar ve aşık oluyorlar..
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ ŞEHRE ÖNCÜLÜK ETMİŞTİR BUNDA PROF. DR. YILMAZ BÜYÜKERŞEN’ İN BÜYÜK EMEKLERİ VARDIR.
Görsel sanatlara en büyük katkıyı veren en başta gelen isim tartışılmaz Büyükerşen’ den başkası değildir elbette. Hem sanat alt yapısını hem de sanatçı alt yapısını hazırladı.
Sadece bunlarla sınırlı değil. Bir de bu hazırlıkların planlamasını yapan, izleyicilerin beğenisine kadar çalışmaları yapan mutfak kısmı var. Onlar nedense pek bilinmez. İzleyicilerin kapıdan karşılanır, koltuklarına kadar eşlik eden güler yüzlü genç kızlarımız vardır. Aslında Eskişehir bu konuda çok şanslı.
Odunpazarı Belediyesi de Büyükşehir’i örnek alarak başarılı organizasyonlar gerçekleştiriyor.
Kolay değildir bunları yapmak, organize etmek. Şimdi bu, bayrağı Ayşe Ünlüce taşıyor.
JAZZ GÜNLERİ.
14 Ekim benim için önemli bir gündü…Zira caz müziğini hep youtube’ den izlerdim.. Jaaz’ı çok severim. Louis Daniel Armstrong kraldır.. Miles Davis. Duke Ellington. John Coltrane. Ella Fitzgerald. Charlie Parker. Billie Holiday. Thelonious Monk akla gelen isimlerden..
SANAT VE KÜLTÜR MERKEZİNDE
Bizden de, Dilek Sert Erdoğan… Geleceğini duyunca hemen yer ayırttım
Aman bu kez dedim bu fırsatı kaçırmayayım. Müthiş dediğim ve çok beğendiğim bir vokal ses.. Hani öyle böyle değil. Gırtlak yapısıyla, sesini adeta diliyle vals ettiriyor. Yani öyle dik çıkışlar yapıp birden peslere geçişleri insan hayret ediyor. Sıra dışı zenci gırtlağı ve sahnedeki yüksek enerjisiyle dinleyenleri kendine hayran bırakıyor.
Opera’ da.. Eskişehir’in sanat ve tarih dolu kalbi de sanat merkezinde cazın enerjisini doyasıya yaşatan bir sahnede, muhteşem blues ağırlıklı jazz konseri izledim.
Emeği geçenlere alkışlar..
Tabii bu Allah vergisi ama aynı zamanda da çok çalışmak gerekiyor.. Konserde Dizzy Gillespie, James Brown, Aretha Franklin, Leon Russell ve Bobby Sharp gibi önemli müzisyen ve bestecilerin eserleri seslendirildi. Ara sıra yaptığı esprilerle, politik olmayan veya adrese teslim mesajlarını da vermiş oldu.
SÜPER PERFORMANS
Sahneye tam hakimdi.. İzleyici ile kurduğu sosyal temas caz severlerin gönlünü kazandı. Entelektüel birikimini sahneye taşıyan ve Cazı caz yapmadan taşıyan bir nadir sesi izlemiş olduk.
Konserde Dizzy Gillespie, James Brown, Aretha Franklin, Leon Russell ve Bobby Sharp gibi önemli müzisyen ve bestecilerin eserleri seslendirildi.
Ekibinde Yavuz Darıdere var ki inanılmaz bir hammonde icrasıdır. Bu çok özel bir eloktronik klavyedir. Gerçi on parmağında on marifet vardır. Çocukluğundan bu yaşa kadar hep müzikle geçirmiş. Pop caz, klasik Blues-caz denilince ilk akla gelen isimlerden biridir
.
Trompet te de öyle. Aldığı nefeste müzik var adamın.. Hammonde dediğimiz alet ise kendisi tarafından dizayn edilmiş.. Caz ve blues'un güçlü tınılarını Hammond orgun enerjisiyle birleştirerek, Türkiye'nin ilk Hammond trio projelerine öncülük etmiş birisi. Bu aleti kullananların parmağında yüzük olmaz..
Parmaklarını klavye üzerinde adeta uçuyor. Aynı zamanda Trompet icracısı. Ömrü müzikle, konservatuarla geçmiş. Performans sanatçısı. İzmirliler yakından bilir. Eskişehirlilerde öğrenmiş oldu.
İnanılmaz..
Sıtkı Sırtanadolu (Gitar), Burak Atlı (Bas) ve Burak Cihangirli (Davul)’nin yer aldığı açılış konserini kaçırdıysanız!.
Neyse belki ısrara üzerine mart ayında gelebilir. Zira çok izleyici kitlesi var Eskişehir’de. Birçoğu bilet bulamadılar..
Dilek Sert Erdoğan ve orkestrası uzun uzun ayakta alkışlandılar
Eskişehir Büyükşehir Senfoni Orkestrasının Orkestra Şefi Gürer Aykal yönetiminde, Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi’nde solist Zafer Erbaş’ın seslendirdiği halk ozanlarımızın deyişlerinden ve türkülerimizden bir demet sundu.
Yaylı çalgılar serenat’ı icra etti. Solist Zafer Erbaş 7 tane halk türküsünü o gür bas sesi ile seslendirdi..
Mikrofonsuz. Çıplak sesiyle.
Ünlü rus bestecisi Dmitri Dmitriyeviç Şostakoviç op.70 senfoni no ‘u seslendirdi. Alkışlar eşliğinde bir bölümü nü tekrar ederek gerçekleştireceği konserde açılmak üzere perdeler kapandı.
Konseri izlemeye Düzce’den özel olarak konseri izlemeye gelen öğrenciler vardı. Koltuklar tıklım tıklım doluydu..
Gürer Aykal ve senfoni orkestrası finalde izleyiciler tarafından uzun uzun alkışlandı.
Mustafa kemal Atatürk diyor ki; Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur. Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur. Bir milletin sanat yeteneği güzel sanatlara verdiği değerle ölçülür.