Kime ki Kâbe nasip olsa, Hüdâ rahmet eder,
Her kişi hanesine sevdiğini davet eder.
Süleyman Nahîfî
İslam dinindeki bütün ibadetler, insanın Allah’a kulluk yapmak için gönderildiğinin farkına varmasına, yaratılış gayesine uygun yaşam sürmesine ve iki cihanda saadete ulaşmasına vesile olur. Çünkü insan, kulluğunu hakkıyla yerine getirdiği oranda mutlu olacaktır. Kişinin iyi bir kul olduğunu gösteren temel ibadetlerden iki tanesi de şartlarını taşıyanların yapması gereken Hac ve Kurban ibadetidir.
Hac, kişinin sevdiklerine kavuşmak için yaptığı kutsal bir yolculuktur. Hacı adayı öncelikle kendisini yaratan Rabbinin rızasını kazanmak, ümmeti olmakla şeref duyduğu Peygamberinin yaşadığı topraklara ayak basmak, O’nu daha yakından tanımak, İslam’ın kendisine kadar ulaşmasına öncülük eden sahabenin hatıralarını yâd etmek gibi ulvî gayelerle bu yolculuğa çıkar. Hac, Allah’ın insanlık üzerindeki hakkıdır. Haccın farz olduğunu bildiren ayette bu durum şöyle ifade edilmektedir: “…Yoluna gücü yetenlerin o evi haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır…” (Âl-i İmran 3/97). Hacca giden her kişi adeta bütün insanlığın temsilcisi olarak kutsal topraklara gidip ibadetini eda etmek, önce kendisini düzeltmek, sonra da oradan kazandığı güzellikleri bütün insanlara aktarmakla mükelleftir.
Hac ibadetindeki her farzın, vacibin, şiarın arkasında nice manalar vardır. İhrama giren kişi Allah için kendisine helal olan bir takım işlerden vazgeçtiği gibi, Allah’ın haram kıldığı şeylerden de vazgeçebileceğini gösterir. İhram, insanda bu şuurun oluşmasına vesile olur. Mîkât, hac için belirlenen Harem bölgesine girildiğini gösteren bir sınırdır. Artık atılan her adıma, söylenilen her söze ve yapılan her davranışa dikkat edilmesi gereken bir sürece girilmiştir. Tavaf, kâinattaki her şeyin bir düzen etrafında döndüğünün ve insanın da bu düzenin bir parçası olduğunun bilincini verir; insana her şeyini Allah’ın rızasına göre ayarlamasını öğretir. Sa’y ise tıpkı Hz. Hacer’in oğlu Hz. İsmail’e su bulabilmek için koşturduğu gibi bir arayıştır. O kutsal mekânlara giden herkesin kendi neslinden başlayarak bütün nesillerin hidayeti için arayış içinde olmasını hatırlatır. Arafat, insanın yaratılış amacının farkına vardığı, kendini bulduğu, mahşerin hazırlığının yapıldığı ve insanın hesaba çekilmeden önce kendini hesaba çektiği bir mekândır. Arafat, Müzdelife ve Mina Veda Hutbesinin îrâd edildiği, insanlığın bugün de içerisinde bulunduğu büyük sorunlara çıkış yollarının gösterildiği mukaddes mekânlardır. Hâsılı hac, sadece insanı değil, insanlığı kendine getirebilecek bir ibadettir.
Kurban ise, kişinin Allah’a yakınlık arayışıdır. Zira kesilen hayvanların etleri ve kanları Allah’a ulaşmaz, O’na ulaşan yalnızca kişinin takvası/saygısıdır (Hac 22/37). Kurban, Allah’ın bize vermiş olduğu nimetlere karşı şükrün ifadesidir. Allah’a itaat ve sadakatin göstergesidir. Kurban insanın tıpkı Hz. İbrahim, İsmail ve Hacer validemizin yaptığı gibi gerektiğinde en değerli varlığını Allah için feda edilebileceğinin kanıtıdır.
Kurban kişiyi Hakk’a yaklaştırdığı gibi, kendi özüne ve halka da yakınlaştırır. Her ibadet gibi kurbanın da ferdî ve toplumsal birçok faydası vardır. Kurban kişinin merhamet, şefkat, diğerkâmlık gibi insanı insan yapan duygularını geliştirir; cimrilik, bencillik, dünya malına bağlılık gibi insanı felakete götüren istek ve arzularını dizginler. Mutluluğun tüketerek değil, paylaşarak artacağının bilincine eriştirir. Kurban, insanlık tarihi boyunca birçok çatışmanın çıkmasına sebep olan zenginler ve fakirler arasındaki kin ve nefret duygularının oluşmasını engeller. Zira kurban, zengin ile fakir arasında gönül köprüleri kurar. Zenginden fakire yardım, fakirden zengine dua olarak ulaşır. Kurban; birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularının yeniden gözden geçirilmesine vesile olur. Renkleri, dilleri, ülkeleri farklı olan Müslümanları aynı duygularla bir araya getirir. Dayanışmaya, yardımlaşmaya ve sosyal adalete katkıda bulunur.
Rabbimiz bu sene hacca giden hacı adaylarının haclarını mebrûr, sa’ylerini meşkûr, dualarını makbul eylesin. Sağlık ve afiyet içerisinde ibadetlerini eda edip sevdiklerine kavuşmayı nasip eylesin. Kurban ibadetini eda edeceklerin kurbanlarını kendisine yakınlaşmaya, Kurban Bayramını da birlik, beraberlik ve kardeşliğimize vesile eylesin…
Dr. Adem CIRIK
Eskişehir Dini İhtisas Merkezi
Eğitim Görevlisi