Bir tarih döneminden daha geçiyor Odunpazarı. İleri bir sıçrama hamlelerini yapıyor. Hizmette sınır yok elbette. Seveni de var, eleştireni de.
Bu doğal.
Adaletli ve hakkaniyetli olmak.
İşte bütün mesele bu.
Başkan bunu çok önemsiyor.
MECLİSTEYİM.
Polatkan kültür merkezine deki yapılan
MART ayı ilk meclis toplantısına katıldım. Arka sandalyelerden birinde oturdum. Meclisi oturumunu izledim.
Gündem okundu. Gündem de yer alan konu başlıları ilgilerine göre ilgili komisyonlara sevk edildi.
Gündemde önemli bir konu başlığı var. 8.madde. Hayırsever bir vatandaş iş adamı Halil İbrahim Ara Vadişehirde '
engelli kreşi' bağışlıyor. AK partili Meclis üyelerinin oylarıyla
Kazım Kurt'a ittifakla tam yetki veriyor.
Bağış konusunda söz alan, AK Parti meclis üyesi Murat Özcan'ın kurduğu uzun cümlelerle yaptığı konuşmasında komisyona gitse de olur, burada da oylansa da olur gibilerden konuşmasına hiç gerek yoktu.
Komisyona neden gidecekti?
Konu belli.
Şartlı bağış. Hayırlı bir iş. Aynı cümlelerle uzun, konuşmalara ve tekrarlara gerek yok.
Sade, az öz daha anlaşılır bir konuşma yapması Murat Özcan'ın ne demek istediği daha anlaşılır hale gelecektir.
Belliki politika yapmayı çok seviyor.Zaten bu da doğal.
Başkan Kazım Kurt, görüş bildirmelerini özellikle istiyor. Burası Belediye Meclisi. Burada siyasi konuları, ekonomik konuları konuşmayacağız da nerede konuşacağız demesinin altında, Mecliste demokrasinin işlerlik kazandırması ve potansiyel siyaset yapacaklarını da önünün açması anlamını taşımaktadır.
DEMOKRASİ YERELDE BAŞLAR.
Yeni sesler demek, yeni yüzler demek.
Siyaseti
çoğulcu, farklı seslere
fırsat tanıyarak
katılımcılığı geliştirmek çabası olduğu gözle görülmekte.
Her halde AK Parti gurubu ve politik önder olma niyetinde olmaya çaba gösteren ve Odunpazarında potansiyel bir aday olarak göze çarpan
Murat Özcan gündeme gelme çabasını saygıyla karşılanması gerekir..
Bu saygıyı, Kazım Kurt gösteriyor. Kazım Kurt'un Meclis'te gösterdiği bu saygıyı acaba AK Partili arkadaşları gösterme nezaketini Murat Özcan'a gösteriyor mu?
Kazım Kurt, uzun yılların deneyimi var, bilgisi var, biriktirdikleri var. Teşkilatçılıktan gelen deneyimlerini Meclisteki yönetim usulünden de anlaşıyor.
Bağırmadan, çağırmadan herkese söz hakkı.Sepetinde pamuğu olan, sözü olan konuşuyor.
İŞ ADAMLARI KREŞ YAPMAK İÇİN SIRAYA GİRMİŞLER.
Mesela, Murat Özcan'ın '
Şehrimizde birçok iş adamı maşallah Odunpazarı'na kreş yapma noktasında sıraya girmişler. Bu konudaki
ikna kabiliyetiniz konusunda da sizi takdir ediyorum. Sayın Başkanım. Herhalde Eskişehir'de Odunpazarı Belediye Başkanı'nın vermiş olduğu
kreş sözünün tamamlanması adına
iş adamlarımız gayret içerisine girmişler' ifadesi bile, Kazım Kurt'un başarılı olduğunun,sevildiğinin '
ikrarı' demek olmuyor mu?
Gerçek anlamıyla değerlendirildiğinde, '
iş bilenin kılıç kuşananın' sözünü hatırlatıyor bana.
Başkan
Kurt ise, bağışta bulunan iş adamına teşekkür ederek, '
İnşallah kreş hedeflerimizi yakalayacağız. Murat Özcan'dan da bir kreş bekliyoruz. Özel bir görüşme yapalım, nasıl ikna oluyormuş bir görelim' demesi,
KURT' un
öz güvenin ne kadar yüksek olduğunun göstergesi değil mi?
Demekki, bütün mesele diyalog. Oturup masada konuşmak..
Elbette, Kurt'un ikna etme gücü yüksek olacak...
Belediye Başkanı Kazım Kurt, 'Murat Özcan'dan da bir kreş bekliyoruz' demişti.
Ne ölçüde Özcan'dan
kreş beklemek gerçekçi olur bilmem ama verilen cevap '
zeka' ürünü.
Belli mi olur!
Bir bakmışsın Sayın
ÖZCAN başkan tarafından ikna edilir ve Odunpazarında '
hayırhasenat için bir
kreş veya
yaşlı bakımevi veya
kadın sığınma evi yapar' veya yaptırır.
Özcan'dan da
ODUNPAZARINA bir hediye. Kuyrukta bende varım diyebilir. Öyle klasik anlamda ön yargılı bir insan değil.
Hayır, yapmayı sever. Bu da
hayırlı bir
iş.
Alacağı Hayır duaları çok bereketli olur..
Neden olmasın!.
İNŞALLAH..
MECLİS'TE; RUSYA'NIN SALDIRISI-VE İŞGALİ KINANDI..
KURT yaptığı konuşmada; '
Dünyanın sıkıntıya girdiği bir dönemdeyiz. Rusya-Ukrayna Savaşı hem bölgemizi hem dünyamızı tehdit etmekte. Savaşın her türlüsüne karşı olduğumu ve burada da bir an önce barışın gerçekleşmesi için ne gerekiyorsa yapılmasının zorunlu olduğunu vurgulamak istiyorum. Hiçbir ülkenin başka bir ülkeye zorla girmeye hakkı yoktur' dedi.
AKParti' de
işgali kınadı.
Oturum kapandı ve gündem dışı konuşmalara geçildi.
Üst üste gelen zamlar konuşuldu.
Haydar Çelik yeni Sofçada'ki korunması gereken ve mezbelelik haline gelen tarihi kalıntının mezbelelik haline gelmesini ve bugüne kadar yetkililerin ilgilenmemesi nedeni ile AKP yönetimlerinin ilgisizliğini eleştirdi.
Emre Genç, Cem Evlerinin
ticarethane olarak kabul edilmesi, eğitimde zorunlu din dersleri konularına değinerek eleştirilerde bulundu.
Divan katibi
Sibel Erenoğlu gerici eğitim ve kadın haklarından bahsetti.
Sibel Yeşildağ kadın haklarından bahsetti.
Murat Özcan; dolar fırladı. Petrol 40 dolardan 110 dolara çıktı. Enerji maliyetleri arttı.
Doğalgazımızı çıkarttık, inşallah en kısa zamanda bunu halledeceğiz. Belediyelerimizde kaldırım harcamalından para almasın. Bu konuda
Meclis yetkili dedi.
GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARDA HEYECAN VAR..
Bir ara kendimi '
TBMM'sinde' zannettim. Ey!
AKP gurubu 'Binali Yıldırım' geldi diye konuşmalar kısa veya uzun tutulmaz. Çünkü Binali Yıldırım'ın gelmesi Belediye meclisinin ilgilendiren bir konu değil.
Onla ilgili yazacaklarım var. Kamusal bir kurumda makam koltuğuna nasıl oturulacak adapla ilgili. Ecevit örneğini yazacağım.
Zaten gündem dışı konuşmalar. İsteyen oturur, isteyen gider. Hiçbir zorunluluk yok. Gündem içerikleri komisyonlara sevk edilince başkaca görüşülecek konu olmayınca gündem dışı yapılan konuşmalar, politikayı sevenler için bir fırsat, daha cazip oluyor. Basında nedense gündem dışı konuşmalar daha çok yer buluyor. Kendisini göstermek isteyen, gündeme gelmek isteyen meclis üyeleri içinde bir fırsatı değerlendirmiş oluyorlar.
Kazım Kurt'un da istediği bu.
Sayın KURT' un Memleket meseleleri burada konuşulmayacak, siyaset burada yapılmayacakta nerede yapılacak demesinin altında
demokratik bir olgunluk,
Demokrasi bilinci ve kültürü var.
Acaba? AKP'de bu kültür var mı? Bu hoşgörü var mı?
Konuşan Türkiye'den zarar gelmez.
Konuşamayan Türkiye var ise
sorun var demektir.
İletişim temeli, konuşma ve yazıdan başlar.
Demokratlık önce Demokrasiyi sevmek ve hissettirmek gerektirir.
Onun için, davranış biçiminin hakkını teslim etmek gerekir.
KAZIM KURT Meclis'te konuşma özgürlüğünü eylemde gerçekleştirerek hissettiriyor.
AK Partilerin kendi aralarında konuşamadıklarını, konuşsunlar diye önlerini açıyor.
BAŞKAN NOTLARINI ALDI..
Başkan Kazım Kurt, konuşmaların hepsinin notunu madde madde numaralayarak aldı. Gündem dışı konuşulan konulara cevabını 4 Mart Cuma günü yapılmasına karar verilen meclis toplantısında vereceğini söyledi.
Aklıma '
77'ler geldi..
Ne Amerika ne Rusya Ne Çin. Her şey bağımsız Türkiye için diyenler gerçek
yurtseverlerdi.
İşkencelere uğrayan onlardı.
Neden?
KIRIM işgal edildi sorusuna net yanıtı olmayanların
Ukrayna'yı neden işgal ettiğini anlayamazlar. Post Modern bir
Stalinci hareketin '
emperyal' niyetlerinin en sonunda
Türkiye olabileceğini görmemek için kör olmak gerekir.
Montrö' yü delmek isteyen
RUSYA gemilerini geçirmek istedi ama izin verilmedi..
Yapılan açıklamada, Bizdeki bilgiye göre Karadeniz'deki üslere kayıtlı gemiler değildi. Böyle bir durumda gelseydi 1 tanesi geçebilirdi, 3 tanesi geçemezdi' denildi.
Dış işleri, Dostane bir şekilde durum bildirilmiş.
Cuma günü yapılacak meclis toplantısı sonundaki gündem dışı konuşmalarda
Kazım KURT' un yanıtlarını merakla bekliyoruz.
MECLİSİN KONUKLARI VARDI..
Meclis'in
DEVA'lı
kadın konukları vardı. Başkan onları
samimi bir şekilde karşıladı. Yakından İlgilendi. Başkanlık Divanında hatıra fotoğraflar çekildi. Kuliste, '
millet ittifakı' ve politika konuşuldu. Randevu alındı. Makamında bekliyor. Kulis arkasını bir gün yazarım...