Ben ekonomistim. Neden? İlmen böyleyim. Verseydiniz yetkiyi, görecektiniz etkiyi… Ne yazı ki hiç vermediniz. İyide yaptınız vermemekle.
Zira, hafazanallah o yetkiyi verseydiniz bana, enflasyon en fazla yıllık % 8 olurdu. Bu olur mu? Olmaz mı?
Elbette olur. Ne den olmasın ki?
Peki, nasıl olacaktı bu diye soracaksınız elbette? Söylermiyim hiç. Tırtıklanır o zaman. Başarı hanesine kendi hanesine yazarlar.
Aslında herkes biliyor. Bizim ekonomimiz hap yap, para kap ekonomisi. Bu durumdan faydalananlar durumun değişmesini istemiyorlar.
Enflasyon zenginleri. Arka kapı. Al doları, sat doları. Kur garanti, al faizi ver doları.
Zenginin elindeki dolar korumalı olurken, vatandaşın sofrası korunamıyor. Faize karşıyım. Nas var var var..
BEN EKONOMİSTİM..
Nerede 128 milyar dolar? Sahi ne oldu? Çanak çömlek o gün patlamıştı.
Düne kadar, Türkiye Arjantin durumunu konuşuyorduk. Arjantin enflasyonda ilk sıradaydı. Şimdi bu soruyu Arjantin bize sormaya başlayacak. Acaba biz Türkiye gibi olur muyuz diye.
Neden derseniz? Neden Arjantin? Çünkü Arjantin son bir yılda kamu harcamalarını kesip, enflasyonu %292'den %31,80'e indirdi.
Nasıl yaptı? Hükümet yetkilileri itibardan tasarruf edelim dediler. Bütün israf edilen giderleri kaldırdılar..
% 292…rakama bakın
Kamu yönetimi ciddi bir tasarruf yaparak başardı. Harcama kalemlerinde çok ciddi kısıtlamalar getirildi.
Latin ülkelerin hiç birinde Katolik kardinalleri bana AUİDİ 8’i çok görmeyin demedi.
KAĞIT ÜZERİNDE TASARRUF..
Türkiye'de ise, tasarruf ne yazık ki kâğıt üzerinde göstermelik bir unsur olarak kaldı. TÜİK verilerine göre Türkiye'de enflasyon %69'dan %33'e gerilemişmiş.
Var mı inanan. Yok.
TASARRUFU KİM YAPACAK
Biz ne tasarruf yapmalıyız? İlk önce şunu söyleyelim.
Bütçede giderleri azaltıp gelirleri arttırmalıyız. Gelirleri nasıl arttırırsınız? Adaletli bir vergi sistemiyle zenginden vergi alarak. Bunu yapamıyoruz. Adaletsiz vergi sistemiyle vergi gelirlerini arttırmaya çalışıyoruz. Ama bir yerde bakın bu iş anlamını kaybediyor.
MİLLETTE TAKAT KALMADI..
Millette ödeyecek hâl kalmıyor. Bu arada şunu da söyleyeyim. İlk 6 ayda 1 trilyon lira trafik cezası kesilmiş. Trafik cezaları bir tür vergi toplama aracına dönüşmüş durumda. Hani bunu da bir yere koymak lazım. Yani trafik kendisini finanse ediyor demektir..
Nereden halkı yakalayıp bütçeye gelir yaratabiliriz diyoruz. Diğer yönden de tasarruf yapmanız lazım.
Hadi yapında görelim… Kamu yönetimi şişmiş Obezite olmuş durumda.
Goy goyculuk yapıyorlar. Kamuda doldu doldur istihdam alanına dönüşmüş çözüm tıkanmış durumda.
KAMU YÖNETİM REFORMU TOZLU RAFLARDA KALDI..
Kamu yönetim reformu? Tam 30 yıldan beri söyleniyor ama yapabilecek bir babayiğit yok.
Ama şu an herkes kulağının üstüne yatıyor. Babacan da atıp tutuyor. Ahbaplar’ a geldiğinde giderken ayaküstü sormuştum. Kamu yönetimini neden konuşmadınız? O çok zor demişti.
BANKA MATİK MEMURLUĞUNA DOĞRU GİDİYORUZ..
Doğru söylüyordu. Bankamatik memurluğu. On dönüm bostan yan gel Osman. Devlete kapağı bir atalım. Sonra bağırmaya başlarlar. Açız, sürünüyoruz diye…
Peki, ne iş yapardınız?
Meslek nosyonunuz nedir? Memurum. Hizmetten gelen gücümüz var?
Peki, nedir bu hizmetten gelen gücünüz?
Zzırt pırt..eeeeee,eeee?
Bunlar çok önemli bir sorun. Peki, bu bankamatik memurlarını işten çıkarabilir miyiz? Bu hukuki sistem içerisinde çok zor.
Dolayısıyla tasarruf yapacak noktalarımız da bulunmuyor.
ÜRETMİYORUZ.
Ama şunu da söylemekte fayda var. Şu anda herkes vatandaş da dâhil hiç birimiz üretmiyoruz. Katma değer de üretmiyoruz.
Kamunun finansal maliyeti çok yüksek.
Bu sistemden beslenenler değişimi istemiyorlar.
Günümüzün teknolojisi ile kamunun yarısı bankamatik memuru. Hiç gereği yokken her ay maaş veriyoruz.
KAMUDA VERİMLİLİK ÇOK DÜŞÜK..
Performans ve verimlilik tek ölçü olmalı. Ona göre ücret politikaları belirlenmeli..
Bu sistemden en çok emeği ile geçinenlerin işi çok zor. Çünkü onlar çalmasını bilmiyorlar.
Zengin neden zengin.
Çünkü usulüne uygun çalmasını biliyorlar.
ÖZEL SEKTÖR TOPU DİKMEK ÜZERE
Türkiye'de ise özel sektör her geçen gün eriyor. Öz kaynaklarını tüketiyor ve iflasın eşiğine gelmiş durumda. İnşaat sektörü hariç. Çünkü orada farklı bir dinamikler var. Para orada dönüyor.
TARIMDA 25 YILDIR ÜRETİM VE TÜKETİM REFORMUNU BİLEREK VE İSTEYEREK YAPMADIK
Tarım her geçen gün eriyor. Bunların sonucunda arz şokları yaratıyor piyasada arz problemi yaratıyor.
Bir örnek, gıda fiyatını sadece kamudaki tasarrufla enflasyonu düşüremezsiniz.
Çözümün sadece tasarruf tespiti olduğunu belirtmekte enflasyon düşemez. O zaten yapılması gereken bir şey klasik iktisatta.
TEMEL VE MUHTELİS GIDA ENFLASYONU ÇOK YÜKSEK..
Siz gıda üretimini artırmadan gıda fiyatlarını belli bir yere kadar ancak düşürürsünüz. Biz ne yaptık? Çukurova'ya havalimanı yaptık.
Şehrin etraflarına beton yaptık. Çukurova dediğiniz Türkiye'nin tarım açısından en verimli toprakları. Tarım arazilerini havalimanı yapmak kadar yanlış bir strateji olamazdı. Şehir etraflarında tarım arazilerini ortadan kaldırdık. Üretici birlikleri kurmadık. Pazarlama, lojistik ve dağıtım ağını kuramadık
Açıkçası perakendeyi, perakendeyi, gıda perakendesini üç harflilere belli bir sermaye grubunun eline bıraktık. Yani sektörü adeta kartelleştirdik.
Gıda arzında bunu arttırmanız çok ciddi bir tarım reformuyla ancak mümkün olur. O da yıllar ister. Gıda enflasyonu, beslenme krizi yaratıyor.
TOKİ PALAVRA SIKIYOR..
Konutta sosyal konut yapamadık. Şimdi sosyal konut yapacağız diye açıklıyoruz. O yetmez. Yani sizin kiraları aşağı çekecek, barınma krizini ortadan kaldıracak konut arzınız da yok.
Sen hiçbir şey yapma. Üretimi destekleme. Kamuyu şişir. Önüne geleni emekli et. Yok, işkembeden 3600 gösterge tablosundan sizlere vereceğim diye meydanlarda salla. Seçimi kazanmak için EYT ‘yi yarım yamalak çıkar.. Sonra deki bu enflasyonu ben indireceğim, verin yetkiyi görün etkiyi diyeceksin.
Kronik haline gelmiş enflasyon belli bir noktanın altına nasıl düşecek? Bu kafayla asla düşmez.
Çünkü bu sistem rasyonel değil..
Tanımını ben yapayım. Dalga dubara modeli. Boş ver abi dalgana bak. Hap yap para kap?
Bu sitemden ne çıkar? Hava gazı pire tozu.