Bu ruhun günümüzdeki temsilcileri çoktur. Demirel onun ilk temsilcisidir.
Özal onun 2. temsilcisidir.
AKP onun 3. temsilcidir.
Şimdiki DP’ de onun 4. temsilcisidir.
Peki, 46 RUHU nerede?
Onda bunda şundadır. Bunda şunda ondadır. Benim ruhum neredeyse benim gönlüm ondadır.
Bu ruh nedir? Siyasette ruh hiçbir zaman bu kadar kötü kullanılmamıştır.. İyide bu ruhun patent hakkı kime aittir?
Hakkını teslim edelim.
Bu ruhun politikada tanımı “yeter söz milletindir” mottosudur.
Peki, neden sağ siyasetçiler çok kullandılar. Sosyolojisi denk geldi de ondan. Güzel bir propaganda malzemesiydi DP için..
Motto tutmuştu. Hatta demokrat diyemezlerdi de de “demirkırat” derlerdi.


DÖRTLÜ TAKRİR
CHP milletvekili olan Celâl Bayar, Refik Koraltan, Mehmet Fuat Köprülü ve Adnan Menderes'ten oluşan dörtlü tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verilen bir önergeydi.
Adnan Menderes CHP'den Milletvekili oldu.. Peki neden ayrıldı?
Toprak reformu. İkinci Dünya Savaşı'nın ardından toprak reformu olarak bilinen Çiftçiyi Topraklandırma hakkındaki kanun tasarısı CHP içinde ayrılığa neden oldu. CHP milletvekilleri içindeki toprak sahipleri taslağa karşı çıktı. Bu tartışmalarda bir toprak sahibi olarak Aydın milletvekili Adnan Menderes öne çıktı.
YENİDEN DEMOKRAT PARTİ.
Partinin başından çok şeyler geçti. Badireler atlattı. En son ANAP ile DYP, DP çatısı altında birleştiler. Bu birleşme ile merkez sağ güçlenecekti.
Öyle olmadı ve şu anda sadece tabelaları kaldı yadigâr. Kullanım hakkı anonim oldu..
YETER SÖZ MİLLETİNDİR!
Eski dönemin siyasetçileri o anlayışlarını sürdürmek isteseler de artık sürdürülemez noktadalar. Çünkü o dönemlerde kırıntılıları olsa da, bizler beğenmesek te temsili de olsa, bir parlamenter sistem vardı.
Tıkır tıkır işlemese de demokrasi varmış gibi yapılıyordu.
Hiç kuşkusuz bunun liderliğini ANAP’ın başında Özal vardı.
DYP’ nin başında Demirel vardı.
Lider görünümlü partilerdi. Onlarda gidince gelenler, kendi aralarında kavgaları devam etti. Taaaki baraj altında kalıncaya kadar.
Şimdi sistem, % 50+1’i dayatıyor.
Yani yürütme, yani Türk tipi sandıktan çıkan bir reislik modeli. Hiç bir zaman sorgulanamaz. O ne derse o!.
Parlamento seçimleri çoktan anlamını yitirmiş durumda. Ancak 360’ı aşarsan bir anlam ifade ediyor.
Sistem böyle. Maşallah parti enflasyonu da var. Bu kadar çok parti var ama demokrasi yok.
Demek ki; çok partili bir hayat demokrasinin önemli bir göstergesi değil ki?
DP GENEL BAŞKANI GÜLTEKİN UYSAL ESKİŞEHİRDEYDİ.
Çeşitli ziyaretlerde bulundu ve büyükşehir belediye başkanına da ziyaret bulundu.

Eski DYP’ liler oradaydı. Basın toplantısına katılanların sayısı DP’ liler den daha fazlaydı. Muammer Fevzi Yalçın DYP’ den 19.dönem milletvekili olarak seçilmiştir. Demokrat parti genel başkan yardımcılığı görevini sürdürmektedir.

27 MART 1994 YEREL seçimlerinde Büyükşehirde, Aydın Arat, Tepebaşı’ n da Orhan Soydaş, Odunpazarında Ayhan Boyer. Diğer ilçelerde çok başarılı oldular. ANAP’ı Eskişehir’de silip geçmişlerdi.
DYP BABAYLA BİRLİKTE YENİDEN DİRİLDİ.
DYP‘nin başarılı günleri de görmüştür. CUMBABAYI yakından tanımıştır. DYP Eskişehir merkezdeki üç belediyeyi de kıl payı da olsa kazanmıştır. O zamanki teşkilatlar genç, dinamik ekipleri vardı.
Sonra ANAP ta Mesut Yılmaz, DYP’ de Tansu Çiller dönemi yaşandı. Merkez sağda derin çatlak oluşmuş, bir türlü bir araya gelip koalisyon kurulamayınca 1996’ da Necmettin Erbakan’la birlikte Refah Yol hükümeti kurulmuştu. DYP’ den Demir Berberoğlu ve İbrahim Yaşar Dedelek seçilmişlerdi. Refah partisinden Hanifi Demirkol…
DSP’ den tombaladan Mahmut Erdir ve Necati Albay, ANAP’ tan Mustafa Balcılar seçilmişlerdi..


HÜSEYİN ÖZCAN MİSYONU TAŞIYOR.


Uzun zamandan beri Hüseyin Özcan il başkanlığını yürütmektedir. DP genel başkanı biraz geç kalmıştır basın toplantısına.
Porsuk otelindeki yemek salonunda düzenlenmiş. Toplantıya bir zamanlar DYP’ nin ağır topları katılmış. Orhan Soydaş, izzet Atik, Fevzi Yalçın. Kahvaltılı basın toplantısına, şehrin gazetecilerini porsuk oteline davet etmişlerdi. Gazetecileri kapıda, Fevzi Yalçın karşılamıştır. Organizasyonda ufak tefek eksiklikler görülse de!


Katılanların çoğu 60’ın üzerinde, 70’ ne merdiven dayamış eski DYP’liler. Sanki eski DYP ‘li AK saçlılarından gelenlere sabah kahvaltısı verilmiş gibi bir hava vardı. Sanki, hadi gidelim başkanı yalnız bırakmayalım havasındaydılar. En genci genel başkanı Gültekin UYSAL.
Onunda saçlarına ak düşmüş.


TÜRKİYENİN TEMEL MESELELERİNE DEĞİNDİ.
Çok önemli siyasi analizler yaptı. Türkiye’nin ekonomik ve sosyal sorunlarına değindi konuşmasında..
Barış sürecini uzunca eleştirdikten sonra; “sorun terörü araç haline getirmiş etnik bölücü siyasettir”! Dedi.

Konuşmasından bir bölümü aktarıyorum;
"Can yakıcı, can alıcı bir Türkiye gündemi var. Siyasetimizin hızla bir kavşağa doğru ilerlediği, özellikle son yerel seçimlerle beraber ve akabinde 1 Ekim 2024 tarihinde yeni bir dönemin gongunun Büyük Millet Meclisi’nde vurulduğu andan itibaren Türkiye bir anda "siyasetten operasyonlar dönemi" diyebileceğimiz bir döneme girdi. Öbür tarafta da belki de Türk demokrasisinin önümüzdeki süreç içerisinde bir büyük sınava tabi tutularak, "en zor sınavı" diye tabir ettiğimiz, Türk milletinin elindeki en büyük gücün, sandıkta iktidarları değiştirme yetisinin kademe kademe, planlı bir şekilde elinden alınmak istendiği, siyasetin demokratik rekabete kapatılmaya çalışıldığı da bir döneme şahit oluyoruz.
-Şimdi Türkiye’ye bir anlatıyla beraber, Suriye’den Türkiye’ye yönelik, milli egemenliğimize, güvenliğimize yönelik birtakım tehditler oluşmakta. --. Bugün Türkiye’de yürütüldüğü iddia edilen bu İmralı sürecinin bağlı olduğu değişken, Suriye’de PKK’nın neyi kotarıp neyi kotaramayacağıyla ilgilidir.
-Türkiye'de etnik bölücü siyasetin egemenlik sahasından Doğu ve Güneydoğu'daki Türk kökenli vatandaşlarımızı çıkarmamız gerekirken, PKK'yı ve PKK'nın lideri terörist başı Öcalan'ı Kürt vatandaşlarımızın tek ve meşru temsilcisi hâline getirmeyi çok büyük bir yanlış olarak değerlendiriyoruz.
-Türkiye'de karşımızdaki sorunun adı sadece terör değildir. Sorun, terörü araç hâline getirmiş etnik bölücü siyasettir ve etnik bölücü siyasetin nihai programı hiçbir şekilde değişmez.
KONUŞMASINDAN BAŞLIKLAR..
- %50 artı bir İmralı ile ittifaka mecbur bıraktı”
-İktidar başarısızlıklarını muhalefete yüklüyor”
-Demokrasi ve hukuk işler hale getirilmeli”
-PYD’ nin özerk alanı ele geçirmesine, AKP vesile olmuştur”
-Milli güvenliğimize yönelik tehditler oluşuyor” Kürtlerin temsilcisi olamaz”
-Türkiye'nin sahip olduğu kaynaklar Türk milletinin refahı için işletilmeli”
-Türkiye kravatlı soyguna maruz kalıyor”
-Bunların yaptığı usulle biz yağmalayalım, anlayışını reddediyoruz”

FOTO ŞAKA.
Emre Öztürk’te arşivinden göndermiş. Güzel el öpenlerden. Şimdi iş adamı olmuş.
Sahi, o da yoktu toplantıda? DYP genel başkan yardımcılığını bırakıp yuvasına dönmüştü..

Tekin Emre’de pozunu objektife güzel vermiş. Öp babanın elini…
-Berhudar ol evlat. Allah tuttuğunu altın etsin. Babadan oğula bir ADALET PARTİSİ-DOĞRUYOL-DP çizgisi.