SAATLERİ ayarlama enstitüsünü okudunuz mu? Ahmet Hamdi Tanpınar'ın güzel bir romanı. Şiirleri de semboller üzerine kurgulanmıştır. Romanları da şiir gibidir. Benim özellikle edebiyata, felsefeye ilgim çok büyüktür..
Onun için bu kitap toplumumuzun değişim sürecindeki konumunu çok güzel şiirsel bir dille anlatır. Bir çoğu bilmez, tanımaz Ahmet Hamdi Tanpınar'ı.
Ancak okuyunca anlarsınız değerini.
Enstitüler cumhuriyetin eğitim kurumlarındandır. Bir çok enstitüler açılmıştır...Çağdaşlığa modern Türkiye'nin dünyaya açılan en önemli pencereleridir köy-eğitim enstitüleri..
Olgunlaşma enstitüleri
Sanat enstitüleri
Tarımsal araştırma enstitüleri
Bağcılık araştırma enstitüleri
İşletme enstitüleri
Sosyal bilimler enstitüleri
Global enstitüleri.
ODAİE.
Bu enstitü çok önemlidir. Maalesef şimdi adı değiştirildi.T.C. 'i ne üst düzey yönetici yetiştirirdi.
AK Parti döneminde DPT ve ODAİE kaldırıldı.
Ne gerek var denildi.
Eskiden plana karşı olanlar vardı. Pilav diyenler kazandı. Maalesef onlar başarılı oldular. Liyakat yerini, sadakat alınca her şey tersine gitmeye başladı.
Neymiş efendim! '
milli irade' böyle tecelli etmiş. Kocaman bir yalan. Millî iradenin ne demek olduğunu bile bilmiyorlar?
Sandıksal numaralar bunlar. Eleştirince de vay efendim vesayetçi siniz siz falan derkler. Artık bu numaraların hükmü de kalmadı..
En büyük vesayet odağı parti devletidir ve bu anlayış egemen olmuştur. Örnek mi istiyorsunuz. Kaybettikleri büyükşehir belediyelerine yapılan haksızlıklar, engellemeler.
Türkiye'nin temel sorunu bu.
Malzeme bu.
***
Öyle çok okuyup, araştırma yapmaya gerek yok.
Liyakatli olmak gereksiz.
Sadece, AK Partiye yanaşık düzen de saf tut yeter..
ALLAH, yürü ya kulum dedi mi işler kolay..
Aman!Ha yanlış bir tercihte bulunmayın,
ALEV ALATLI' nın kitabındaki gibi '
Hafazanallah'!
Çok şükür bu
mahalleden birkaç arkadaşım Nurettin Topçu, Cemil Meriç, Sebahattin Ali' in birkaç eserini almışlar okumaya başlamışlar.
Sırada, klasikler var.
Çok mutlu oldum.
PARTİLERDE ADAY AYARLAMA ENSTİTÜSÜ
Aklıma gelmeyen birçok enstitüler kurulmuş. Bazıları çok başarılı olmuş gerçekten önemli işlere imzalarını atmışlar.
Bazıları da çeşitli nedenlerle başarısız olmuşlar.
En önemlisi Milletvekilliği değerlendirme enstitüsü...
Her partinin potansiyel adayları bu politik enstitülerinden eğitimlerinden geçirilmeli. Yoksa çaycı, çorbacı Limoncu inşallah, maşallah ile aday olur.
Seçilir de.
Sonra dizimizi döveriz.
Nasıl olsa seçimlerden önce partilere adayları belirleme komitaları kurulur. Bu isimler tedavüle çıkartılır. Listelerden bir gün önce herkes burunlarını sokar ve ayarlama enstitüsü başkanı ve meczupları tarafından ince ayarlar çekilir. Genel merkezle sözde üst düzey kulisler başlar.
Listeler Külliyede son bir kez daha tekrar gözden geçirilir. Genel başkan tamamdır deyip imzasını atınca Yüksek seçim kurluna mühürlü zarflar içinde gider. Takvim süreci başlamış olur..
Bütün mesele bu enstitünün koordinatlarını bilmektir. İşte bu ara dönemde falcılar ortaya çıkar ve kehanette bulunurlar..
Hep böyle olmuyor mu?
Çektiğimiz çilelerin temelinde aklımızı kullanmayışımız yatmıyormu?
Hafazanallah.
DEMOKRASİMİZİN VAZGEÇİLMEZ UNSURU PARTİLERİMİZ.
Partiler demokrasimizin vazgeçilmez unsurları arasında sayılmış anayasamızda. Bazı saflarda buna inanıyor. Anayasada yazılan her şeye inanırsanız hapı yuttunuz demektir. Anayasa da T.C yi tanımlarken laik, sosyal bir hukuk devletidir diyor.
Öylemi.
İşçi emeklisi en yüksekten prim ödemiş.% 60 la emekli oranı ile aylık bağlanmış. Emekli olduğunda 7 tane çeyrek altın alırken şimdi düşmüş 3 küçük altına.
Şimdi düşmüş asgari ücretin bin TL daha altına. Kime palavralar sıkıyorsunuz..
Millet bunları bilmiyor mu sanıyorsunuz. İnsanlarımız aptal mı sanıyorsunuz?
Sizde inanıyorsunuz..
MUĞLA-AYDIN-DİDİM ARASI..
Çiftçi kan ağlıyor. Gelin, Ege'ye girin çiftçiliklere girin sorun. Besicinin durumunu? Ne haldeler.Köylünün durumunu bir sorun..
Ne haldeler?
Allahtan yağmur yağdı da biraz ümitliler..
Süt inekçiliği yapanların halini bir sorun?
Gittim, sordum.
Anlattılar..
Tam anlamıyla perişanlar. Süt ineklerini satıyorlar. Kimisi ben artık yapmayacağım diyor. Buzağı sorunu var. Yem sorunu var. Tesis sorunu var. Bakıcı sorunu var. Kredi sorunu var. Var, var, var.
Ziraat çökmüş durumda.
Yem ve ilaç, gübre fiyatları % 300 zamlanmış. Girdiler almış başını gidiyor.. Kimselere dertlerini anlatamıyorlar.
Zeytincilik ise neredeyse unutulmuş durumda. Ay çiçeği yağı fiyatına gidiyor neredeyse. Pamuk ekenler, susuzluk nedeniyle istenilen verim alamamışlar. Menderes ırmağı geçen sene kurumuş, bu sene yağan yağmurlar nedeniyle biraz umutlular. Yağmur toprakla buluşmuş. Aydın-menderes, ovaları bereketli topraklar. Şimdi Ayçiçek ekimi yapılmış..
Baharı bekliyorlar.
Ancak jeo termalin getirdiği nimetlerin yanında çıkardığı olumsuz gazlar nedeniyle inciri ile geçimini sağlayanlar geçtiğimiz sene umduklarını bulamamışlar..
Artık dayanacak güçleri kalmamış.
Ben söyleyeyim.Çok vahim tablolarla karşılaşılacak.
Sonra dizlerinizi vurmayın. Bu işler gözlerimin içine bak demekle, kıpır kıpır oluyorum demekler olmuyor.
Gerçekler böyle.
Bunu unutmayın..