Büyükerşen soruları yanıtlıyor.
Büyükşehir Belediyesi'nin diğer belediyeler arasında en yüksek teklifi verdiğini söyleyen Büyükerşen, 'Kışkırtmalar falan filan benim altına imza atabileceğim bir şey değil. Buna da kimse tenezzül etmesin. Kamuoyu da görsün. 14 bin 395 lira en düşük taşeron işçi maaşı isteyen sendikacıyı kamuoyu da görsün. Bir tarafta binlerce işsiz kapımıza gelip iş isterken, bir taraftan belediyede işçi olmuşlar, her türlü imkana sahip olanların şu yaptığı ortada. Vız gelir tırıs gider. İstediklerini yapabilirler. Kışkırtmalar provokasyonlar nedeniyle tramvayların önüne yatıp da tramvayları hareket ettirmeyerek açılış töreni yaptırılmasına müsaade etmeyenler, işportacıları getirip burada protesto ettirenler belediyenin önünde, ben burada yine başkanlığım süresi içerisinde siyah naylon torba içerisinde çok büyük bir milletvekili hatta ismi büyük, hatta büyükelçimizin falan başını çektiği bir topluluk gelip, siyah torba içerisinde Büyükerşen için hırsızlık iddiaları diye, içinde ne olduğu belli olmayan torbaları buraya gösterip, buraya siyah çelenk bırakanları topladıkları çapulcuları 'Hırsız mı oldun Hoca?' diye burada bağırtanları çok gördüm.

Allah'a şükür o günden bugüne 'alnım ak, vicdanım pak'. Eskişehirliler de beni biliyorlar' şeklinde konuştu.

GELİN, BEN KALKAYIM SİZ VERİN.
Büyükerşen , AK partili gurubuna da seslenerek; çok sayıda provokasyon gördüm..'Geçenlerde de tuttular, bir grubu buraya getirip protesto yaptırdılar. Hiç umursamadık. Bu gibi şeylere ister AKP'li, olsun, ister bizim arkadaşlarımız olsun (CHP'liler olsun) ister, illa bu zammı istiyoruz diyenler olsun, istediklerini yapmakta serbestler. Vatandaş bunların kimler! Olduğunu görmeli. Olsa da verelim. Türkiye'de en yüksek bedeli isteyen bir işçi grubuyla karşı karşıyayız. Ben, böyle bir şeyi imzalamam dedim. Buraya kadar da anlaşmışlar bizim arkadaşlar da yani. Bunu hepiniz bilin. Dışarıda işsizlikten açlıktan nefesi kokan vatandaşlarımız bin bir sıkıntıyla durmadan zamlarla mücadele ederken bir yandan bunun istenmesi... Vicdanınız el veriyorsa verin. Gelin ben kalkayım, gelin oturun verin' dedi. Toplu sözleşmelerle ilgili Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Deniz Kaplan açıklamalarda bulundu.
SENDİKACILIK DEĞİL, HADDİNİ BİLMEZLİK!

Ardından konuşan Başkan Büyükerşen, 'Ekonomimizin durumu belli. Türkiye'nin durumu belli. Dünya da belli. Görüyoruz sıkıntı içerisindeyiz. Memurlara, işçilere sözleşmeli memurlara veya işçilere sendikalı işçilere hükümet her sene olduğu gibi bir taban ücret belirliyor. Onun üstüne sendikalar toplu pazarlığa geliyor. Buna rağmen son 7-8 aydır bize gönderilen maliye bakanlığından ve iller bankasından personel için kullanabileceğimiz bir projeye finansman güçlükleri bir tarafa ki, yardım da aldık. Rica ettim AKP'li eski Bakanımız Kültür ve Milli Eğitim Bakanımız Nabi beyden. Onun desteğiyle Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin Frig Vadisi'ne ulaşımla ilgili projesinde İller Bankası'nın sağlayacağı kredi ile ilgili yardımı oldu.

Seyitgazi yolunu yapabilecek asfalt malzemesi için eksik olmasın sağladı bunu. Aldık ama onun dışında memur ve işçilere verebileceğimiz maaş için bize gönderilen paralar aylardan beri 10 milyondan tutun,7 milyon, 6 milyon, 4 milyon eksik geliyor. Biliyor musunuz sırf aybaşında o işçilere, o memurlara eksik maaş vermeyelim veya taksit taksit ödemeyelim diye, Eskişehir'deki ticari bankalara giderek yatırım gerekçesiyle kredi alıyorum. Tamamlıyorum ve ödüyorum. Sırf akşam evine giden işçi çocuğuna, karısına karşı eksik verdiler maaşı, ne yapayım demesin diye. Ondan sonra da aldığımız kredinin de ödenmesi lazım. Zaten mevcut gelirlerimiz, sosyal ödemeler nedeniyle bütçemizi vaktinden önce tüketmiş diye,ek bütçe getireceğiz yine karşınıza. Böyle bir durumdayız. Bunu ben haddini bilmezlik diye, sendikacılık değildir bu. Bunu da sizin takdirinize bırakıyorum' !

BEN ÇOK TEHDİT EDİLDİM.
'Ne yaparlarsa yapsınlar, istedikleri gibi tehdit etsinler, ben çok tehdit edildim'. Çok laflar söylediler, iftira ettiler bana. Çok üzülerek söyleyeyim bir İl Başkanımız Kalabak Su bidonuna kanalizasyon suyu doldurup kendi parti arabasını giydirerek plakasını da siyah naylonlarla kapatarak parklarda gezdi. Aleyhte propaganda yaptı. Piyasayı Kalabak Suyunun yerine almak isteyen firmaların lehine yapılacak şeyler değil bu arkadaşlar. Bunları, kamuoyunda da mesele yapmadım. AKP gurubundan itiraz sesleri yükseldi.

AĞZIMI AÇTIRMAYIN..
Başkan; Hiç itiraz etmeyin, fotoğrafları var. Her şeyi var. Bulunduğu şehrin başkanı olan bir adamın bunu gezdirip de başka su üreten firmalara pazarını kaptırmak… Ağzımı da açtırmayın, konuyu da açtırmayın. Kimin? ne yapmak istediğini biliyorum, açık her şey. 10 defa bu şehirde,Büyükşehir meclisinde bizim azınlıkta olduğumuz dönemde, yapılan projeler aleyhine yapılan yanlışları kitap halinde yayınlayayım dedim, 10 defa vazgeçtim. 'Yapma Yılmaz' dedim' kendi kedime..
Halkın yüzüne bakamazlar.

Her şey buraya kadar demokratik bir ortamda gelişen açıklamalarda, AK parti meclis üyesi Mustafa Birsen'in 'Allah aşkına bir yap şunu be. İşkembeden atmakla olmuyor bu işler' diye söze girince, Başkan Büyükerşen ise, 'Mustafa gezemezsin bu şehirde. Senin dükkanda işkembe yapılıyor olabilir. Ben işkembeden atmıyorum, işkembe de yemem' dedi.

DENİZ KAPLAN MECLİS ÜYELERİNE AÇIKLAMALARDA BULUNUYOR.
Yaşananların perde arkasını anlattı.
Satırbaşları ile özetle;

- İşçiler yasa dışı eyleme kalkışmışlardı.
- Karşılaştığı manzara ise, işçiler tarafından tehdit edilmesiydi-
-Daha önce de, birçok sendikayla toplu iş sözleşmesi görüşmesi gerçekleştirdik.
- Biz, Belediye İş Sendikası ile taşeron işçilerimiz belediyedeki şirketindeki işçilerimizle ilgili görüşmeler yürütürken kendilerinden gelen teklif 14 bin TL oldu.
- Kadrolu işçilerimizin yaklaşık 20-25 yıldır maaşlarının yüzde 50 arttırılmadan önce 7 bin 500 TL net olduğunu düşünürseniz, bu rakamın biraz hayali bir rakam olduğunu siz de takdir edersiniz.
- Kanunen belediye bütçesinin yüzde 30'unu geçemez hükmüne takılacağımızı sorduğumuzda, bu hükümden haberdar olmadıklarını anladık.
- İşçiler yanlış bilgilendirilmiş
- Bir saatlik konuşmanın ardından kendilerini bize aktardı. İşçilerimizin görüşmelerden bihaber oldukları kendilerine yüzde 5 gibi bir zam teklif ettiğimiz ilgisi olmayan bir konuyla karşı karşıya kaldıklarını anlattılar. Ve ikna olduklarını bize ifade ettiler'

SAĞDUYULU DAVRANDIK
- Yine sendikanın kendilerini anladığımız kadarıyla doğru bilgilendirmediği yönündeydi. Yüzde 5'lik zammı bize reva mı görüyorsunuz şeklindeydi. Bizim önerdiğimiz aslında yüzde 55 net ortalama zam idi. Ocak ayında açıklanacak olan asgari ücret zammını da yansıtmayı önermiş idik. Bunun üzerine de yüzde 5'lik bir refah payı önermiştik. Yani bu demek oluyor ki 8 bin 200 lira ellerine geçecek bir maaş olacak idi.
-2023 Ocak ayında minimum asgari ücrete yüzde 40 bir zam geleceğini düşünürsek, 8 bin liranın üzerine bir zam alacaklarını bunun üzerine bir de yüzde 5'lik ilave refah payı alacakları idi. Büyükşehir Belediyesi'nin sadece yüzde 5'lik zam vermeyi teklif ettiklerini akla hayale gelmeyecek, kimin kışkırttığı belli olmayan bir süreçle karşılaştık.

EN FAZLA ZAMMI ÖNEREN BELEDİYEYİZ
-Belediyenin İşçi Düşmanı gibi gösterilmeye çalışıldığını kaydetti. En fazla zam teklifi öneren Belediye olduğunun altını çizdi. 'Deniz Kaplan'a tehditte bulunması, Deniz Kaplan'a 'bitersiniz' diyerek açıktan tehditte bulunmasına bile, biz ses çıkartmıyorken; hangi kaynak, hangi bilgi kirliliği Büyükşehir Belediyesini burada işçi düşmanı, işçilere zam vermeyen, işçileri de mağdur olarak lanse etmeye çalışıyor.
-Verdiğimiz rakam yüzde 55'tir. Ocak ayında asgari ücret farkını da vermeyi teklif ediyoruz. Üzerine yüzde 5 de refah payı veriyoruz' dedi.
Durum bu.