Özgür Özel’in genel başkanlığı CHP’ye bir rüzgâr getirdi hiç şüphesiz. Bunu parti gurubunda yaptığı konuşmalardan ve basına verdiği demeçlerden anlıyoruz. CHP’nin Yerel Yönetimler Çalıştayı'nda konuştu. AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CHP'yi hedef alan sözlerine yanıt veren Özel, "Seçimleri biz kazandık diyecek kadar seçmene karşı küstahlaşmış ve kibrinden arınamamış bir noktadadır" demişti. Entelektüel birinin söyleyebileceği cümlelerdi. Bu sözler nedense yazar takımının gözünden kaçmış

Bu çalıştayda hem kendi örgütüne, hem de CHP den seçilen belediye başkanı ve meclis üyelerine de mesajı verdi. Özel, "Belediyelerin 3'er, 6'şar aylık ve birer yıllık karnelerini ölçme-değerlendirme yöntemiyle çıkarıp, sizinle paylaşacağız" demesi ne anlama geliyordu?

Mealen;

Bu güne kadar durumu idare ettiniz. Nepotizme boğuldunuz. Bütçelerinizde şeffaflık yoktu. Artık eski CHP yok. Bizleri güncel olarak bilgilendirecek ve hesap verebilir olacaksınız.

Değişimci bir CHP yönetimleri var.

Genel merkezimizin vaatleri var. Topluma verdiğimiz sözümüz var. Şeffaf hesap verebilir bir yönetimiz. Halkımızın bize yüklediği ve sorumluluk verdiği belediyelerde sizler de bizlere hesap vereceksiniz.

Gözlerim üzerinizde olacak… RANT peşinde olmayacaksınız. Güçlü kimselerin kişiye özel sipariş imar plan değişikleri yapmayacaksınız.

Biliniz ki yaptıklarınızdan haberdar oluruz. Tasarruf edecek, sosyal belediyecilik yapacaksınız. Halkın sorunlarına eğilecek ve sorunları çözeceksiniz. Belediyenin kaynaklarını har vurup harman savurmayacaksınız. Kıymetli sabit menkullerinizi satmayacaksınız. Kapılarınız halka kapalı olmayacak.

Kibirden uzak duracaksınız.

CHP sizlerin üzerinde ve denetiminde olan bir siyasi kurumdur. Siyasi sorumluluk ve kurumsal politika yapmak hiç şüphesiz partimize aittir. Genel merkezin sorumluluk alanı bellidir ve genel ve yerel siyasetin stratejilerini belirler.

Basın ile sürekli iletişim içinde olacaksınız.

Meali bu.

Şimdi CHP’nin başarısı bir aydır konuşuluyor. Seçimlerden çıkan mesaj belli. CHP Türkiye’nin umudu olacak.

+++++

AKP gündem değiştirmek için ANAYASA numaraları çekiyor. Hatırlayın lütfen. AKP’nin seçim gecesi seçmenin mektubunu balkondan okuyanlar inip Grup toplantısına gidince, aynı hikâye okumaya masal okumaya başladılar seçmenin mesajını anlamadıkları şimdi daha net anlaşılıyor.

Bunların hiç siyasi değişim okumaları da yok.  Cumhuriyet Halk Partisi'nin kazandığı bu başarıya dönüp tesadüfen Konjonktürel gibi hiçe saymayla meşgulken, bir diğeri çıkmış seçimleri biz kazandık diyecek kadar seçmene karşı küstahlaşmak olarak görmüyoruz.

Fıtratlarında zaten bu var.

CHP’nin önemli bir başarısıdır ama zafer değildir. Önümüzdeki ilk seçimlerde CHP iktidar olduğunda bu iktidar değiştiğinde ancak zafere dönüşecektir…

Değişim öyle boyacı küpü değil ki. Şimdi sırada örgütlerin çok daha nitelikli be liyakatli değişime ihtiyacı var. Eskisi gibi bir avuç parti oligarşisinin hastalığına yakalanır. Bu değişimi sürdürebilir olmasını ve güncelleşmesini sağlayamazsa Türkiye’nin umudu olmaktan çıkar ve yeni bir yüzyılın devrimci-değişimci hikâyesini yazamaz.

Seçmen 4 yıl yatırımcı kredisi vermiştir. CHP’ye bu süreç içerisinde Hazırlığını yap demiştir. Bu 4 yılda bakalım ne yapacaksınız? İşte bu bekleme süreci içerisinde haydi bakalım çok başarılısınız deyip şimdi Türkiye’yi yönet diyecekler.

CHP Türkiye’yi ulus ruhu ile kucaklıyor…

 

+++++

BAHÇELİ, Ferdi Tayfur’un şarkısının kime gönderildiğini açıkladı.

TBMM’si gurup konuşmaları basın için ilgi çekici oluyor.

 

 

 

Tabi bu toplantılar genel başkanların kürsüye gelip konuşmasının ardından çıkıp gitmesi ve arkasından da yöneticilerin gitmesi rutin hale gelmiş.

Meclis gurup çalışmaları sadece bununla sınırlandırılmış gibi. Bana Cuma günleri imamların hutbeye çıkıp vaaz vermelerini anımsatıyor..

Hedef bu sefer sorumluluktan kaçamazsın Sayın Bahçeli diyerek hedef alan Davutoğlu için ayrı bir parantez açtı Bahçeli. Geçmişte de Davutoğlu için çok ağır konuşmuştu. Serok Ahmet akıldan nasipsizdir, aklen de zifiri karanlıktır diyor. Geçen yaptığı bir gurup konuşmasında  

serok Ahmet senin de klinik vaka olduğunu değerlendiriyor ve insan ve toplum sağlığı adına gözetim altına alınıp tedavi edilmesini özellikle

tavsiye ediyorum demesi dikkat çekmişti.

Cumhur ittifakının tasfiyesine ve sonlanmasına Ümit bağlayanlar size kötü bir haberim var. Cumhur ittifakı sonuna kadar vardır var olacaktır.

Vay anasına Bahçeli’ye bak. Okazyon kelimeleri bulunca hemen ahı gitmiş, vahı kalmış serok Ahmet’e giydiriyor.

Dün 1 Mayıs’ı kutladık. Tabii yazamadıklarımızda var. Aklıma gelen bir Nasrettin hoca fıkrasını yazmak istedim.

Eşeğine verdiği samana zam gelince Hoca buna bir çare arar, ne etsem ne eylesem diye düşünürken, eşeğine günde bir balya saman yerine yarım balya saman vermeye karar verir. Böylece masraflarını düşürecektir. Biraz zaman geçer, bakar ki eşekte bir değişiklik yok, aynı şekilde çalışmaya devam ediyor. Hoca biraz daha hesap kitap yapar ve eşeğe yedirdiği yarım balyayı da yarıya indirir. Bakar eşek yine bir şey yokmuş gibi çalışmaya devam ediyor, eşek çıt çıkarmıyor. Ertesi günlerde de verdiğinin yarısını verir, sonraki günler onun da yarısını verir, eşek çalışmaya devam eder. Hoca, hesaba kitaba oturduğunda “geçmişte bu eşeğe ne kadar da masraf ediyormuşum” diye iç geçirir. Derken bir sabah kalkar bakar ki eşek hakkın rahmetine kavuşmuş. Hoca hüzünlenir, ölü eşeğinin başında “tüh, biraz daha dayansaydın sana aç karnına çalışmayı da öğretecektim” der.

İşte emekçilerin ve emeklilerin düşürüldüğü durum bu.  22 yıldan beri mukaddesatçı-muhafazakâr iktidarda olan sözde inançlı olanlar tarafından yapılıyor.

Eşeğin dili yoktu. Emekçilerin dilleri var. Oy’ları var. Bunu 31 Martta gösterdiniz.

Şimdi ise örgütlü gücünüzü göstermek var.

Geleceğimiz için, çocuklarımız için umut olmak zorundasınız. Bize düşen demokrasiye, hukuk devletinin üstünlüğüne, adalete, milli bağımsızlığımıza kayıtsız ve şartsız, amasız, fakatsız destek vermek.

Biliyoruz.

Bu bir uzun yürüyüştür. Milletle beraber, kol kola, omuz omuza durmadan yürümek CHP’nin asli görevidir.

İktidara ancak böyle gelinir.