Hiçbir zaman demokrasiyi yaşayabildik mi?
Yaşayamadık ki!
Peki, hukuk devleti olabildik mi?
Olamadık ki!
Peki, serbest piyasa ekonomimiz oldu mu?
Olmadı.
Peki, 150’ nin üstünde siyasi patilerimiz var. Bu demokrasimizin teminatımı dır?
Değildir.
Kala kala 2 tane parti kaldı elimizde. AK parti ve CHP.
AK Parti iktidarda. MHP ile yaptığı işbirliği sayesinde iktidar koltuğunda oturuyor. MHP’ de AKP’ yi kontrol ediyor.
İkisinin ortak yönü partilerinin tek adamı olması.
İkisinin de aldığı kararlara karşı eleştirel bir tartışma yapılamıyor. Eleştirilere kapalılar. Aslında AKP‘ de, sadece Erdoğan var.
Bugün MHP diye bir şey yok. Sadece Devlet Bahçeli var. AK
Parti ile MHP arasında gibi görünen iktidar oyunu, iktidar denklemi sadece Erdoğan'la, Bahçeli arasında kurulmuş vaziyette.
Parti örgütleri ise, emir komuta sistemindeki askeri hiyerarşi düzeninde çalışıyor.

BAHÇELİ’ NİN ÖNEMSEDİKLERİ VAR.

Bahçeli'nin öncelikleri var, önemsedikleri var. Kendisi bunları iddiaları şaşırtıcı bir şekilde ifade ediyor. Grup toplantılarında son derece iddialı konuşmalar da yapıyor.
Hepimiz ekranlardan canlı yayında MHP grup konuşmasını izlemedik mi?
İzledik.
Şu meşhur Öcalan'la ilgili çıkışları kurucu önder vurgularından guruptaki milletvekilleri şaşkın şaşkın birbirlerine bakmadılar mı?
Baktılar..
Sonra ayağa kalkıp alkışlamadılar mı?
Alkışladılar..

İşte demokrasimizin hali bu.
Dün PKK terör örgütüdür diyerek ayakta alkışlayanlar bu gün APO’ ya umut hakkı olmalıdır diyorlar.
Şak şakçılar gurubu var… Sürü psikolojisine uyacaksınız. Uymadınız mı güle güle sana yolun açık olsun derler.
Bütün partilerde durum böyledir.
Sonra ağızlarından anayasayı hatırlatarak şu cümleler eksik olmaz. Çok partili hayat demokrasimizin vaz geçilmez temel unsurlarından sayılır.
Çok parti olunca demokrasi olrmuş?
Demokrasimiz neden bir adım ileri gidemiyor anladınız mı?
Çünkü bu düzen oligarşik bir yapıdadır.

AK PARTİ GENEL BAŞKANI NASIL BAKIYOR?

Peki, bu gelişmelere Sayın Erdoğan nasıl bakıyor? Bu durum AK partinin işine ne kadar yarıyor?
Hesap şu? Sistem % 50+1 zorluyor. Şimdi bunun hesabını yapıyorlar. Yapılan kamuoyu araştırmaları MHP’ nin hızla oy kaybederken, AKP’ de kan kaybı devam ediyor.
Cumhurbaşkanı ittifakı yeni ortak bulmak zorunda. O da belli. DEM bu çözüm süreci onlar için çok daha önemli hale gelirken, DEM sistemin en stratejik partisi konumuna geliyor.
DEM’ in % 10 barajını üstüne çıkması sürpriz sayılmamalıdır.

İKTİDAR OLMA SEÇENEKLERİ

Şimdi şöyle düşünün. MHP’ ne olacak? Önünde iki seçenek var..
Ya AKP ile seçim ittifakını yapacak. Yada tek başına seçimlere girecek..
İkisi de, MHP’ nin bekâsı için çok önemli olarak gözükse de İYİ Parti ve Zafer partisi ittifakı çok ciddi bir sinerji oluşturabilir. MHP’ nin belki bu seçimlerde baraj altında kalmasına neden olabilir.

TBMM’ sinde milletvekili sayıların dengesi değiştiğinde artık, Cumhur ittifakı diye bir AKP’ nin doğu ve güneydoğudan muhafazakâr Kürt oylarının kendisine döneceğini hesap etmek büyük bir yanılgıya neden olabilecektir. Hele metropol kentlerde bu durum daha da vahim durumdadır.
Doğal olarak ortada hiçbir şey kalmaz. Çünkü Türkiye 2’ den büyüktür.

ERDOĞANIN ALDIĞI OY PARTİSİNİN ÇOK ÜSTÜNDE
Erdoğan’ın aldığı oy hep aynı. Gerçekte her zaman partisinin çok üstünde oy alıyor. Hiçbir seçim bölgesinde teşkilatları ve milletvekilleri adayları Erdoğan’ın önüne geçemiyor. Erdoğan bunu biliyor.

YENİ BİR ÖNGÖRÜLMEYEN DİP DALGA GELİYOR

Şimdi bu sürecin içinde stratejik hamleler yaparken kürtçü oyları da kendi çapında bazen ayak diriyor.
Çünkü, bu sürecin kendisine yaramadığını düşünüyor. Böyle bir rekabet şu anda aralarında sürüyor.

Bahçeli'nin istediği, ısrar ettiği bazı şeyleri Sayın Erdoğan yapmıyor. 1 Ekim tarihinden bu güne çözüm süreci diye bir şeyden, terörsüz Türkiye diye bir şeyden bahsediliyor.
Devlet Bahçeli kanadı bu konuda çok ısrarlı, ama Erdoğan somut adım atmıyor.
Devlet Bahçeli ’de dönüp dolaşıp çıtayı da sürekli yükselterek AKP’ yi köşeye sıkıştırıyor.. Yani Türkeş'in mezarının başında ülkücü hareketin kurucu önderinin mezarının başında, Öcalan’dan kurucu önder diye bahsederek bu konuda ne kadar ısrarlı ve kararlı olduğunu tekrarlamış oluyor.

DEVLET BAHÇELİ’ DE OYUN KURUYOR..
Siyaseti doğru okumak istiyorsanız bu gerçekçilik özelliğine bakın… Erdoğan gerçekçi, realist bir politikacı ve tabii Makyavelist bir politikacı olarak mutlaka o özelliklerini dikkate almak zorundasınız.

Bunları dikkate almadan yapacağınız her hamle boşa çıkar. Zira Türkiye orta doğuda yeni bir denklemin içinde hem oyun kurucu hem de yer almak isterken Muhalefet ne yapıyor?

Şunu okuyorum. Hâlâ muhalefet sen, ben kavgasında.. Değişimin ayak seslerini kavrayamamışlar. Hâlâ bölük pörçükler.. Neyin kavgası bu.
Elbette koltuk kavgası.
Siyasetten geçinmenin yolu bu. Eldeki politik malzeme ise hamasi nutuklar ve buna uygun palavralar. Nasıl olsa alıcısı var.
İHANETİN TARİFİ
“Yüzünde gül, dilinde bal, kalbinde zehir taşıyan; dostluk kisvesi altında en kara ihaneti gizler"