Zafer Çatel

IRGATLARIN, EMEKÇİNİN İŞÇİNİN BAYRAMI!
Bugün 1 Mayıs!
Sloganımız belli. İşçiyiz güçlüyüz. Bağırın bakem.
TÜRKİYE 100. yüzyılı.
Bi daha.


*****
Ekonomik düzenin üretken bir parçasıdır emekçilerimiz... Her şey, emekçilerin üretim değerleri ile oluşuyor, ürettikleri ile yaşıyoruz.
İşçi olmasa sanayinin, çarkları dönmez. Madenler çıkartılmaz. Enerji üretilemez.
Çiftçi olmasa, tarlalar ekilmez, hayvancılık olmaz.
En kutsal değer dir, 'üretken emektir'.
Üretken olmayan emek hiçtir.
*****
Ecevit 1974 lerde, 'ne ezen ne ezilen insanca hakça bir düzen' demişti.
O günden bu güne aynı tas aynı hamam.
Bir türlü 'Hakça düzen' gelmedi.
Umut diye insanlarımız kandırıldı.
Bugünde değişen bir şey yok.

*****
Cem Karaca, 'İşçisin sen işçi kal, oğlum al takımları'nı söylediğinde işçi sınıftı.
Şimdiki düzende bunlara da yer yok. Burjuvazi bağırıyor. Nitelikli işçi bulamıyoruz diye.
Daha çok bağırırlar..
Bundan böyle parayı cukkalayan Burjuvazi, emekçiye, ya parayı verecek ya verecek.
Öyle, asgari ücret dönemi çok gerilerde kaldı.
Kimse, açlık sınırında ücrete mahkûm edilemez.
İşçi sınıfı nedir, kimdir?
Tanımlar değişti. Artık gözünü açtı. Piyasada yevmiye günlük 1000 TL.
İşlerine gelirse.
*****
Emekçilerin dışında herkes bugünü kutluyor, ama emekçi kutlayamıyor...
Üreten işçi.
Davul zurnayı çalan başkaları.
Bozuk düzen bu. Sendika ağalarının düzeni...
Sözde, ırgatların Bayramı...
Neymiş işçinin, emekçinin birlik beraberlik dayanışma günüymüş.
Sınırların aşan bir enternasyonal gün.
Biz de davul zurna çal, erik dalı-çiftetelli oyna...
*****
Aslında sınıf falan yok. Birbirimizi güzelce kandırıyoruz.
Sendikalarda göstermelik.
İşin komisyoncusu olan sarı sendikacı ağaları var.
Amma velakin bayramımız var çok şükür.
Patron izin verdiği sürece davul, zurna ile oyna...


Hacivat-karagöz gibi...
Perdelerdeki gölge oyunları...
Bunu da yiyoruz.
Bayramımızı nerede kutlayalım.
İşçiler birlik beraberlik içinde.
Meydanlarda, 'emekçi olmayanların hamasi nutukları'.
Emek Ajitasyonları...
Mutlu son.
Özleyeceğiz seni.
****
Ülkemde ileri demokrasi var...
1 Mayıs işçilerin birlik beraberlik dayanışma günü 'Bayram' olmuş!
İnsanlar, demokratik haklarını sınırsızca kullanıyorlar.
Toplanıyorlar, haklarını haykırıyorlar.
Eşit işe eşit ücret…
Çiçekler açmış. Bahar gelmiş memleketime… Haydi Türkiye.
Turfanda karpuz da çıkmış... Dilim dilim yersin artık.

Kabuğu denize düşmüş.
Yürüyelim arkadaşlar...
Ne mutlu bize, ülkemde ileri demokrasi var
.



****

Bildim bileli benim için sancılı bir gün…
Her zaman olaylar, zaman zaman da 'katliamlar' ile anılan masum bir tarih yaprağı...
Adını ilk kez duyduğumda 'Amele günü' deniliyordu.
Amele, ırgat...
Modern zamanlarda 'işçi' oldu.
Babam ırgat, ben ırgat, evlatlarım ırgat…
Çağdaş köleleriyiz düzenin!

****
Emek en kutsal değermiş!
Şimdilerde, günlük, haftalık kiralanıyor?
Emek… Emekli, emekçi…
Ne hak, ne de hukuk! Var, Türkiye'mizde!
Aradan onca yıl geçmiş.
O günden, bugüne yine emek sömürüsü devam ediyor.
Emeği koruyan hukuk yok
Var olan haklar, kamuda geçerli…
Onlarda sınırlı sayıda 'imtiyazlı' emekçiler.
Sendikaları var. Toplu iş sözleşmesi yapıyorlar. Kıdem tazminatları var.
Her şey var.
Onlar ne mutlu...


İşte ileri demokrasinin faydaları...
Böyle, böyle alışacaksınız!
İşçiyiz, güçlüyüz...
Taşeronlarında bayramı kutlu olsun...
Masa başındaki sendika ağalarının da!
Pazularınızı da şişirin lütfen...
Yumruklarınız havada.
Bağırın! 'ekmek barış özgürlük' diye. Daha çok beklersiniz.
Ne diyor bay kemal. Sana söz.
Adalet gelecek!
****
Ampullü partinin adı adalet ve kalkınma idi. Asgari ücret bir ailenin simit, çay parası idi.
Aradan 21 yıl geçmiş. Değişen ne var?

****

Bu bozuk düzende emekçiler bile paramparça. Bir araya gelemiyor. Kimisi neymiş efendim? İşçinin, emekçinin birlik beraberlik dayanışma günüymüş.
Sınırların aşan bir enternasyonal gününde, davul zurna çal, lingo lingo şişeleri oyna.
Paran varsa 15 Mayıs'ta şampanya içersin!.
Sonradan parayı görenler de, pavyonda şarkıcının ayakkabısından içer.
İşçi sınıfı mı kaldı?
Ne mutlu bize ki, ülkemizde ileri demokrasi var.
Hey hey! Ne günlere kaldık?
Bir MAYIS'ı da nasıl zıvanadan çıkardık.
Yarı aç, yarı tok mahkûm edilmişler.
Karbonhidrat yiye yiye, şişirilmiş pazılarımız ile ırgatların, EMEKÇİNİN günü.
İşçiyiz, güçlüyüz!
Öz yurdumda paryayız! Bulursan asgari ücrete talim…
Zıp zıp zıp…

KAZIKLARI YEDİK…
Ramazan kazığını gördük çarşıda, pazarda, raflarda. Ramazan ayı yoklarla, zamlarla geçti... Tatsız ve tuzsuz bir bayram geçirdik.
Turfanda dan çıktık, şimdi mayıstayız. Her şey tarladan çıkacak. Ama parayı aracılar kazanacak.
50 seneden beri çözemedik.
Bu kafayla nasıl çözeceksiniz?
Pazarda, markette fiyatlar patlamış, Fırsatçıların raflardaki etiketleri saat başı nasıl değiştirdiğini gördük.
Polisiye tedbirlerin kesilen cezaların hiçbir sonuç getirmedi.
KDV indirimleri de, etiketlere hiç yansımadı.
Olsun.
****
Efendime söyleyeyim. Bu bayramda böyle geçti. Sabırla bekliyoruz… Enflasyon düşecek diye. En iyisi! Enflasyon düşsün dualarına çıkalım. Bakalım çarşı, pazar mayıs ayında raflardaki fiyatlara ne olacak?
Yine, dış güçler devreye girecek mi?
Fakirin, cebi delik, cepken delik. Torbayı bozuyor, heybe yapıyorsun. Heybeyi bozuyor, torba yapıyorsun. İki yakamız bir araya gelmiyor.
Haybeye geçen hayatlar!
Sıkın dişinizi 14 Mayıs'a ne kaldı!
İnşallah, maşallah…
Tutunamayanların umutları 14 Mayıs'ta.