Vaiz Raşit Ertuğrul'un yazısı...

'Ey iman edenler, hepiniz topluca barışa, huzura İslam'a girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, size apaçık bir düşmandır.' (Bakara,208)
Maddeciliğin ve bencilliğin egemen olduğu günümüz dünyasında Müslümanlar, fert ve toplum olarak sevgiyi en mükemmel şekliyle yeniden öğrenmek, özümsemek, örnek olmak ve insanlığa öğretmek, böylece İslam'ın tüm insanlığa rahmet olduğunu göstermek gibi önemli bir yükümlülükle karşı karşıyadırlar
Allah'ın gönderdiği bütün ilahi dinlerin ortak adı, barış, esenlik, sevgi anlamına gelen İslam'dır. Müslüman, gönlünü, kalbini, tüm benliğini barış ve sevginin kaynağı olan Rabbine bağlayan, kendi iç dünyasında huzuru elde edip, sonra da bu huzuru dış dünyasına taşıma gayretinde olan kimsedir.
İslam'ın ana gayesi, Rabbine, kendisine ve çevresine karşı görevlerinin bilincinde olan, mutlu, huzurlu bireylerin sevgi, saygı ve barış içerinde yaşadığı bir toplum meydana getirmektir. İslam'ın Müslümanlara öğrettiği sevgi, bütün varlığı kuşatan, karşılık beklenmeyen mutlak sevgidir.Sevginin fiiliyata dönüşmüş hali olan merhamet, şefkat ve tevazu Müslümanın en bariz vasfı olmalıdır.
Yüce Rabbimizin: 'Kim bir canı öldürürse sanki bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de onu yaşatırsa bütün insanları yaşatmış gibi olur' (Maide,32) ilahi buyruğunu rehber edinen Peygamber Efendimiz(sav), savaşta bile haddi aşmamayı; çocuklara, yaşlılara ve kadınlara asla dokunmamayı; düşmana ait dahi olsa hayvanları ve bitkileri telef etmemeyi emreden Rahmet Elçisidir. O'nun, on sene gibi kısa bir müddet içerisinde hükmettiği alan 1,5 milyon km2'yi geçmişti. Buna rağmen yaptığı savaşlarda her iki tarafın toplam kaybı yaklaşık 250 kişidir. Bu, Hz. Peygamber (SAV)'in mücadelesinin imhayı değil, ihyayı gaye edindiğinin en bariz örneğidir.
Sevgi ve barışı yücelten İslam dini, huzur ve güven ortamını ortadan kaldıran, can ve mal güvenliğini tehdit eden, fitneye sebep olan, kardeşliğe, huzur ve güvene kast eden her türlü terörü, anarşiyi reddetmiştir.İslam'da barış asıldır. Savaş ise istisnai en son çaredir. İslam´ı kavga ve savaş nedeni olarak algılayan, hatta nefsanî veya siyasî cinayetlerini dahi İslam´a mal etmeye çalışan, Allah yolunda cihadı, öldürme, yakma, yıkma, yok etme olarak algılayan insanlar maalesef geçmişte olmuştur, bu gün de vardır, gelecekte de olacaktır.
Durum böyle olduğu halde, günümüzde İslam karşıtı guruplar, İslam imajını bir terör dini olarak yeniden kurgulamaya çalışmakta ve böylece İslam'a ve İslam dünyasına karşı uygulanan şiddet, meşrulaştırılmaya çalışılmaktadır. Bu çabanın arkasındaki temel düşünce basit bir şekilde şöylece ifade edilebilir: İslam terör dinidir; öyleyse bizim Müslümanlara karşı terör uygulamamız veya onları en temel insan haklarındanmahrum etmemiz meşrudur.
O halde, rahmet dini olan İslam'ı rehber edinen Müslümanlara yakışan dinimizin güzelliklerini en iyi şekilde temsil edebilmek ve tüm insanlığa bizzat yaşayarak kılavuz ve rehber olabilmektir. İslam'ın Müslümanlara öğrettiği sevgi, bütün varlığı kuşatan mutlak bir sevgidir. Mutlak rahmet, mutlak şefkat ve mutlak tevazu bu sevginin meyveleridir. Sevgisevdirir, kolaylaştırır. Nice çekilmez işler, elem verici durumlar vardır ki, sevgi sayesinde rahmete dönüşür.
Yunus ne güzel söylemiş;
'Benlik davasını bırak, muhabbetten olma ırak, sevgi ile dolsun yürek, hoşgörülü olmaya bak.'
'Merhamet güzel görebilmektir, sevmenin sırrına erebilmektir. Cihan alem herkes bilsin, en büyük ibadet sevebilmektir.'
'Biz gelmedik kavga için, Bizim işim sevgi için. Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldik.'
'Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım sevelim, sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz.'
Sevgi ve muhabbetle kalın, Allah'a emanet olun…

Sünneteuygungusülabdestinasılalınır?

Gusül; cünüplük, hayızvenifasgibihükmîkirlilikhallerindenkurtulmakiçinyapılmasıgerekendinîtemizlikdemektir. Sünnetleri de yerinegetirilerekgusülşöyleyapılır:
Gusletmekisteyenkimseniyetederekbesmeleçeker. Elleriniyıkar, vücudundabirnecaset/maddîkirlilik var iseonutemizler, avretyerleriniyıkar. Sonra üçdefaağzınasuvererekiyiceçalkalar, dahasonraüçdefaburnunasuçekerektemizlervenamazabdestigibiabdestinitamamlar. Sonra da vücudunun her tarafınıiyiceyıkar. Guslettiğiyerdesubirikiyorsa, son olarakayaklarınıyıkayıpguslünütamamlar.


'Bizi doyurupiçiren ve biziMüslümanlardaneyleyen Allah'ahamdolsun.'(Ebu Davûd, 'Eti'me', 53)