Eskişehir İl Müftüsü Bekir GEREK'in yazısı

Kurban Bayramı’na Girerken

28 Haziran Çarşamba günü Kurban Bayramı’dır. Bayramımız şimdiden mübarek olsun. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), Medine’ye hicretinin ikinci yılında ilk Kurban Bayramı’nı ashabı ile birlikte idrak etmiş ve Kurban Bayramı’nın birinci gününde şöyle demişti: “Bu günümüzde yapacağımız ilk şey Bayram namazını kılmaktır. Sonra evlerimize dönüp kurban kesmek olacaktır. Her kim böyle yaparsa sünnetimize uygun iş yapmış olur. Kim Bayram namazından önce kurban keserse ancak ailesine bir et sunmuş olur, bu kestiği kurban olmaz”         (Buhârî, “Îdeyn”, 3).

Sonra da şöyle hitap etmişti: “Âdemoğlu kurban bayramı günü, Allah katında kurban kesmekten daha sevimli bir iş yapmamıştır. Şüphesiz o kesilen kurban, kıyamet günü boynuzları ve kılları ile gelir. Hiç şüphe yok ki, kurbanın kanı yere düşmeden önce Allah katında kabul görür. Öyle ise gönüllerinizi kurban ile hoş edin” (Tirmizî, Edâhî, 1).

Kurban Nedir?

Kurban, Kurban Bayramı günlerinde, ibadet niyetiyle kurban edilmesi caiz olan hayvanlardan birini keserek yapılan, insanın Allah’a yaklaşmasına ve O’nun rızasını kazanmasına vesile olan mali bir ibadettir. İnsan kurban kesmekle, İbrahim (a.s.) gibi Allah’a ve O’nun emirlerine bağlılığını, gerekirse O’nun rızasını kazanmak için her fedakârlığa katlanacağını göstermiş olur.  

Kurban, İslâm’daki sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın en güzel örneğidir. Her gün dünyada sayısız hayvan kesilir ve bundan çoğunlukla varlıklı kimseler yararlanır. Kurban etinden ise öncelikle fakirler ve yoksullar istifade eder. Yüce Rabbimiz şöyle buyurmuştur: “…Kurbanlarınızı kestiğinizde onlardan hem kendiniz yiyin, hem de ihtiyacını gizleyen-gizlemeyen fakirlere yedirin…” (Hac 22/36).

Böylece kurban, Müslüman toplumda kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutar, sosyal adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunur. Bundan da anlaşılıyor ki kurban kesimi bir hayvan katliamı değil; fakir ile zenginin kucaklaşmasına, gönüllerinin birleşmesine, yardımlaşmaya ve fakirin görüp gözetilmesine vesile olmaktadır. Kısaca kurban ve Kurban Bayramı paylaşmanın zirvesidir.

Bayram Nedir ve Nasıl Günlerdir?

Bayram; aynı inanç, aynı duygu ve aynı düşünceleri paylaşan insan topluluklarının birlikte sevindiği, birlikte neşelendiği müstesna günlerdir. Bayram günleri; neşe, sevinç ve mutluluk günleridir. Dinî bayramlar, Cenâb-ı Hakk’ın müminlere manevi ziyafetidir. Bu mutlu günlerde Cenâb-ı Allah; fakir-zengin, genç-ihtiyar bütün müminlerin gönüllerini sevinçle doldurmaktadır.  

Bu bakımdan dinî bayramlar; ziyaretlerin yapıldığı, küslerin barıştığı, dargınlıkların giderildiği neşe, sevinç, coşku ve heyecan günleridir. Gurbetten sılaya kavuşma, tefrikayı bırakıp birlik ve beraberliği hissetme günleridir. Yeme, içme, ikram etme ve hediyeleşme günleridir. Çocukları sevindirme, anne-babayı, büyükleri onurlandırma günleridir. Kısaca bayramlar, paylaşmanın ve kardeşliğin zirvesinin yaşandığı müstesna günlerdir.

Bayramdaki Görevlerimiz;

Güzel koku sürünmek, temiz ve yeni elbise giyinmek,  güler yüzlü ve sevinçli görünmek, yoksullara çokça sadaka vermek,  çoluk çocuğumuzu sevindirmek, anne-babamızı ziyaret ederek hayır dualarını almak, vefat etmişler ise kabirlerini ziyaret etmek, sıla-i rahim yapmak, akrabalarımızı ve yetimleri gözetmek, şehitlerimizi rahmetle anmak, küsleri barıştırmak, dargınlıkları gidermek, birlik ve beraberliği,  kardeşliği pekiştirmek bayramda yapmamız gereken görevlerimizdendir. 

Bu duygularla Eskişehirli hemşehrilerimin ve tüm vatandaşlarımızın Kurban Bayramını şimdiden tebrik ediyorum. Allah’tan, sağlık ve afiyet içerisinde mutlu bir bayram geçirilmesini diliyorum…